Orhan Bursalı, ABD seyahatindeki Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını aktarıyor
Gazetemiz yazarı Orhan Bursalı, 9 Ekim’de gittiği Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) temaslarını sürdüren CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun önemli açıklamalarını aktarmaya devam ediyor.
cumhuriyet.com.trBilim ve teknoloji alanında incelemeler yapmak için ABD'ye giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gezisi devam ediyor.
Kılıçdaroğlu son olarak, TÜRKEN Vakfı'nın ABD'de Manhattan’daki gökdelen inşaatı önünde, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a; “Burası New York'un en pahalı yeri Manhattan. Bu da ailenin yaptırdığı gökdelen. Oğlunun kızına gönderdiği paralarla bu gökdelen yapıldı. Yapılmaya devam ediliyor. Sevgili Erdoğan aileyi konuşmak istiyorsan ve gerçekten samimiysen gel buradan başlayalım” sözleriyle seslendi.
Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini takip eden gazetemiz yazarı Orhan Bursalı, CHP liderinin önemli açıklamalarını aktardı.
"ÇOK DAHA DERİN YARALAR DA VAR, ONLARIN DA SIRASI GELECEK"
İşte Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretindeki o sözleri:
- ABD yolculuğuna “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı Vizyonumuz” için çıktım. Vizyonumuz ile öncelikle hızla yaşadığımız bu krizden ülkeyi çıkaracağız. İkinci olarak ise Türkiye’de 20 yılda bir tekrarlanan bu krizler bir daha olmasın diye köklü, yapısal, cesur adımlar atacağız. Bunun için Türkiye’yi birleştirmek, yaralarını sarmak ve eski nesil siyasetçilerin bu yaralar üzerinden yükselmesini önlemek istediğimi söyledim.
- ‘Hellaleşme’ dediğimiz yolculuk da bu büyük vizyonun bir parçası. Çok fazla yara var. Hepsine değindim, değineceğim.
- Geçtiğimiz hafta halkımın karşısına çıktım. Devletimizin kapatması gereken yaralardan birinin de başörtüsü mevzusu olduğunu söyledim. Kadınların başka başka problemleri de var. Onları da elbet söyleyeceğim.Çok daha derin yaralar da var. Onların da sırası gelecek.
"KADINI İLGİLENDİREN KONULARDA, ERKEKLER KONUŞMAYACAK"
- Başörtüsü Erdoğan’ın bir propaganda “aparatına” dönmüş durumda. Genç kadınlar adeta bu mesele ile rehin tutuluyorlar. “Bak sosyal yaşamda varolma hakkını kaybedersin” deniliyor. Ben de bu yarayı sonsuza kadar kapatalım, artık erkekler kadınların giyim kuşamlarını konuşmasın dedim. Tek taraflı bir bakış açısı da değil bu… Önerdiğimiz yasa ile “avukatın etek boyuna karışan hakim” de tarih olacak. Kadını ilgilendiren konularda, erkekler konuşmayacak. Aslında söylediğimiz şey çok basit…
- Bu aynı zamanda Saray’ın da samimiyet turnusolu idi… Çıktılar Anayasa değişikliğine gidelim dediler. Çarşamba dediler. Cuma dediler. Olmadı.
- Macaristan’da Orban’ın yaptıklarını analiz etmek için vakte ihtiyaçları vardı. Samimi değiller çünkü. Sonra çıkıp aile bütünlüğünü koruma adı altında Türkiye’de belli kesimleri ezerek, belli kesimleri manipüle etmek istiyorlar.
"ERDOĞAN’DAN SAMİMİYET ÇIKMAZ, ÖZGÜRLÜK ÇIKMAZ, HAKLAR ÇIKMAZ, HUKUK ÇIKMAZ, BARIŞ ÇIKMAZ"
- Amaç ülkedeki kadınlar, onların dertleri değil, amaç seçimi kazanmak. Bugün New York Manhattan’daydım. Erdoğan ailesinin paravan vakıflarının yaptırdığı gökdelenin oradan geçiyordum.
- Aile konuşacaksa, önce kendi ailesine baksın. Aileyi korumaktan anladığı şey kendi ailesini korumak. Türkiye’nin aileleri yoksullukla, enflasyonla, konut kriziyle, yaşam pahalılığıyla cebelleşiyor, Erdoğan’ın manipülasyonlarından sıkıldık. Biz bu manipülasyonlara gelmeyiz. Erdoğan’dan samimiyet çıkmaz, özgürlük çıkmaz, haklar çıkmaz, hukuk çıkmaz, barış çıkmaz.
"REHİNESİ GÖRDÜĞÜ TÜM VATANDAŞLARIMIZI KURTARACAĞIZ KENDİSİNDEN"
- Erdoğan asla anayasaya uymamıştır bugüne kadar, hatta bunu marifet saymıştır. Tek derdi ülkeyi daha da kutuplaşmaya itmek, ayrıştırarak seçimi kazanmak. Tek derdi imtiyaz alanlarını kaybetmemek… Rehinesi gördüğü tüm vatandaşlarımızı kurtaracağız kendisinden.
- Buradan tüm kadınlara sesleniyorum. Sizin haklarınızı konuşmak haddimize değildir. Siz konuşacaksınız. Biz sonsuza kadar susacağız. Yasal bir çerçeve çizerek susacağız.