ODTÜ’de ‘Ermeni tehciri’ söyleşisi
ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluğu tarafından ODTÜ’de, 1915 olaylarına ilişkin söyleşi düzenlendi. Tarihçi Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, “Tarih belge demektir. Belgeye gitmek lazım. O zaman hiçbir suçumuz olmadığı görülecektir” derken, eski TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan ise “Soykırım konusunda hiçbir yetkili mahkeme kararı yok. Tam aksine, soykırım olmadığı yönünde bir yargı kararı var. Dünyada hiçbir ülkenin olmadığı kadar tarihsel olarak ve hukuken haklıyız” dedi.
Sefa UyarODTÜ ADT, dün, 1915 olaylarına ilişkin “Ermeni Tehciri: Tarihsel Gerçekler ve Hukuki Boyutlar” adıyla söyleşi düzenledi. Prof. Dr. Seçil Karal Akgün’ün kolaylaştırıcı olduğu söyleşide, eski TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan konuşmacı olarak yer aldı. Söyleşinin açılışında konuşan Akgün, “Tarih belge demektir. Belgeye gitmek lazım. O zaman hiçbir suçumuz olmadığı görülecektir” derken, “Belge bulunsaydı, tozumuzu attırırlardı. Ellerinde, ‘soykırım’ diyebilecek bir şey yok çünkü öyle bir şey yok” ifadelerini kullandı. Akgün, soykırım iddiasının Birinci Dünya Savaşı’nın ardından “manda” fikriyle ortaya çıktığına işaret etti.
‘HÜKÜMET NE YAPTI?’
Gürkan ise konuşmasında, 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren ABD Başkanı Joe Biden’a tepki gösterdi. “Soykırım saçmalığının, cehaletin cesaretiyle ve Türkiye’nin bu konudaki sessizliğiyle gündeme getirildiğini” söyleyen Gürkan, “Hükümet bu konuda şu ana kadar ne yaptı? Susmak bir anlamda gönüllü yahut bilerek ya da bilmeyerek kabul, boyun eğmek anlamına gelir. Dünyada hiçbir ülkenin olmadığı kadar tarihsel olarak ve hukuken haklıyız. Siyasi bilgisizlik nedeniyle dökülüyoruz” dedi. Soykırım kavramının hukuki bir kavram olduğunu ve 2. Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan soykırım sözleşmesiyle suç olarak tanımlandığını söyleyen Gürkan, bu sözleşmeye göre soykırım için kasıt unsurunun arandığını, suçun kişisel suç olarak tanımlandığını ve buna yetili mahkemelerin karar vermesi gerektiğini aktardı.
‘SAÇMALIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ’
Gürkan, “Soykırım konusunda hiçbir yetkili mahkeme kararı yok. ‘Ermeni soykırımı’ diye bir karar yok. Tam aksine, soykırım olmadığı yönünde bir yargı kararı var. Gerçek kişi olarak kim suçlanıyor? Kişi yok; Türkiye, Osmanlı Devleti, Türk ulusu suçlanıyor. Böyle bir saçmalıkla karşı karşıyayız” dedi. Hitler’in hayaletinin Batı dünyasında varlığını sürdürdüğünü belirten Gürkan; Avrupa Adalet Divanı’nın, soykırım iddialarının siyasi nitelik taşıdığı, hukuki alanda geçerliliği olmadığı yönünde kararı olduğunu söyledi ve “Yetkililer bu kararı neden Avrupa’nın yüzüne vurmuyor? Ermeni soykırımı iddiaları, din temelli ön yargılardan beslenen emperyalist bir siyasi projedir” ifadelerini kullandı. Gürkan, sevk ve iskan kararı sonrası hem Osmanlı hem de Malta’da İngiliz Kraliyet Başsavcılığı tarafından yargılama yapıldığını, başsavcılığın dava açacak kanıt bulunamadığı için takipsizlik kararı verdiğini, bu kararın uluslararası mahkeme kararı olarak sayılabileceğini de belirtti.
‘TEMEL NEDEN HAZIMSIZLIK’
Sevk ve iskan kararının 24 Nisan’da değil Mayıs 1915’te alındığına da dikkat çeken Gürkan, sevk edilen toprakların da Osmanlı toprağı olduğunu, bu sevk ve iskanın hukuka uygun olduğunu belirterek, “24 Nisan tarihinin soykırım günü olarak ilan edilmesinin temel sebebi, 23 Nisan’da açılan TBMM’nin, Atatürk öncülüğünde yönettiği Milli Mücadele’nin hazmedilmemesidir” diye konuştu. Ermeni soykırımı iddialarının siyasi iktidarın suskunluğundan beslendiğini vurgulayan Gürkan, döneme ilişkin ABD belgelerine ve komisyon raporlarına işaret etti; Prof. Dr. Bernard Lewis’in “Vatan savunması, soykırım olarak yaftalanamaz. Yaftalanması, Türkiye’nin Lozan’da çizilen sınırlarının hazmedilmediği, Sevr hayallerinin canlı tutulduğu anlamına gelir” yönündeki sözlerini anımsattı.