Numan Kurtulmuş'tan yeni anayasa açıklaması: 'Anayasada tuzaklı alanlar var'
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Asya Parlamenter Asamblesi (APA) 14. Genel Kurulu'na katılmak üzere gittiği Azerbaycan'dan dönüşünde uçakta gazetecilerin kendisine ilettiği sorulara yanıtlar verdi.
cumhuriyet.com.trKurtulmuş, yargı kurumları arasında güç mücadelesinin olmayacağı bir sistemin inşa edilmesi gerektiğini belirterek, "Anayasal olarak her şeyin yerli yerine oturtulması, 'benim sözüm daha kuvvetli' yarışı içinde kimsenin olmaması lazım. Anayasa'daki flu alanlar giderilmeli." dedi.
YENİ ANAYASA PLANI HAZIR
Bazılarının, "Bu Meclis yeni anayasa yapmaya muktedir değildir, çünkü kurucu meclis değildir" şeklinde itirazlar dile getirdiğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bir kere kategorik olarak şunu söylemek lazım. TBMM, A'dan Z'ye yeni bir anayasayı yapma gücüne, kuvvetine sahiptir. Tabii ki bu bir uzlaşıyla olabilir. Hiçbir partinin tek başına bir anayasası olmaz.
Milletin anayasası olur. Meclis'te yapılacak ister yeni anayasa, topyekun anayasal değişiklik olsun ister hayati maddelerde değişiklik olsun, yapılacak olan iş bir aritmetik işidir.
Parlamentodaki siyasal aritmetik meselesidir. Burada gönlümüzden geçen odur ki hemen ilk turda 400'ü aşsın ve anayasa Meclis'te yapılsın. O olmazsa bunu referanduma götürecek çoğunluk Meclis'te oluşsun. Ama olabilecek en yüksek konsensusun çıkması için gayret sarf etmemiz lazım."
"BUGÜN MADDELER ÜZERİNDE KONUŞSANIZ 64 MADDE BELKİ 84-94 MADDE OLUR"
28. Yasama Dönemi'nin, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının, Türkiye Yüzyılı'nın ilk Meclisi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"12 Eylül anayasası bir darbe anayasası. Aslında 1982 anayasası, 1961 anayasasının yavrusu, yani onun devamı. Bu süreklilik olduğu için bugün birtakım çatışmaları görüyoruz. Yargıdaki çelişkiler, çatışmalar çok nettir ki anayasanın içindeki belki darbecilerin 'günü gelir buradan bir çatışma alanı çıkabilir' diyerek planladıkları birtakım tuzaklarla doludur. Türk siyaseti olarak, sivil siyaset olarak artık bunları biliyoruz. Büyük bir birikim var, büyük bir tecrübe var.
Geçmiş dönemlerde anayasa değişikliği ile ilgili 64 maddelik bir mutabakat var. Bugün maddeler üzerinde konuşsanız belki bu 64 madde, partilerin çoğunluğunun uzlaşabileceği 84-94 madde olur. Burada aslolan, milletin ne ihtiyacı var, Türkiye’deki demokratik sistemi nasıl daha ileriye götürebiliriz ve bunu siyasal bir tartışmanın aracı haline getirmeksizin Türkiye’nin önünü açacak bir hukuk metnini nasıl hazırlarız… Bunu hazırlamak, iki üç kişinin bir odaya çekilip hazırlaması asla değildir.
Toplumun bütün kesimlerinin bu konuyla ilgili kanaatlerinin ortaya çıkması. Ama sonuçta kararı verecek olan milletin vekilleri olduğu için parlamentoda bunun uygun zeminlerde tartışılması temin edildikten sonra yasalaşma sürecinin başlatılmasıdır. Ben bu anlamda iyi niyetli müzakerelerin önünü açabilirsek hem yeni anayasanın çıkabileceğine hem de eğer yeni anayasa konusunda zorluklar ortaya çıkarsa anayasada hayati ihtiyaçlarımızı karşılayacak adımların atılabileceğine inanıyorum."