Muhalefetin 'KYK yurtlarındaki ölümler araştırılsın' önerisi AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi
CHP'nin son dönemde yaşanan olaylarla gündeme gelen KYK yurtlarındaki sağlık ve can güvenliği sorunlarının araştırılmasına ilişkin önerisi, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
ANKACHP’nin KYK yurtlarındaki sağlık ve can güvenliği sorunlarının araştırılmasına ilişkin TBMM’ye verdiği Meclis araştırma önergesinin, diğer önergelerin önüne alınarak Genel Kurul’da bugün görüşülmesi için getirdiği grup önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Grup önerisi üzerinde söz alan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, şunları söyledi:
'ZEREN ERTAŞ EVİNE KEFENLE DÖNDÜ'
“Aydın’da Güzel Hisar Kız Öğrenci Yurdu’nda asansör düştü ve gencecik bir üniversite öğrencisi evladımızı kaybettik. Eminim vicdanı olan herkesin vicdanı sızladı. Bu çok büyük bir acı. Zeren Ertaş hayatının baharında gelecek umuduyla gittiği okulundan evine kefenle döndü. Üniversitelerde evlatlarımız ya intihar ederek ya da bu adına ‘kaza’ denen ama aslında cinayet olan bu tür olayların sonucunda hayatını kaybediyor. Sadece Aydın KYK yurdunda değil. Başka yurtlarda da hemen onun arkasından haberler düşmeye başladı. Sivas’ta KYK yurdunda asansör arızalandı, Çorum’da asansör arızalandı. Ordu’da çocuklarımız kurtuldu, halat koptu. Bunlar yurtlarda oluyor. Bu çocuklar devlete emanet. Bunlar Kredi Yurtlar Kurumu’nun yurtları, bunlar bizim çocuklarımız, bunlar siyasetin malzemesi değil; geleceğimiz.
'ÖLMEK SERBEST, PROTESTO ETMEK ÖĞRENCİLER İÇİN YASAK MI?'
Öğrencimiz Aydın Güzel Hisar Yurdu’nda CİMER’e bu olaydan önce şikayet etmiş. Diyor ki, ‘Asansörler durmadan bozuluyor, yemekler asla doyurmuyor. Hijyen sıfır, ekmek parayla satılıyor. Yemeklerden kıl ve böcek çıkıyor. Yemek tabakları ve tepsiler hep kirli, kokuyor, yemekhanenin içinde sokak köpekleri dolaşıyor.' Bu şikayetler 2 yıldır Aydın’da devam ediyor ve buna rağmen önlemler alınmıyor. Bunu protesto eden öğrencilere biber gazı sıkıldı. Arkadaşları ölen ve bu ölümü bu ihmali bu cinayeti protesto edilen öğrencilere biber gazı sıkıldı. Vicdanınız kabul ediyor mu bunu? Yani şunu mu diyeceğiz, ölmek serbest protesto etmek yasak öyle mi? Türkiye Yüzyılı'nda ölmek serbest, protesto etmek öğrenciler için yasak mı?
Babayla konuştum, acısı büyük. Meclis araştırma önergesini verdiğimi söyledim, sizlere bir mesajı olup olmadığını sordum. Daha önce ‘Ben devlete inancımı kaybettim. Ben çocuğumu devlete emanet ettim 25 gün devletime bakamadı’ dedi. Akşam bana söyledikleri, ‘Benim çocuğum çok güzeldi. Herkesin çocuğu kendine güzeldir. Allah başka ana babalara bu acıları yaşatmasın. Ben güzel çocuğumu kaybettim en azından onun kaybı ders olsun, başka çocukların ölmemesine vesile olsun’ dedi. Doğrudan size söylediği sözdür. Bu Meclis araştırma önergesini bunun için verdim.”
'BU ACI HERKES İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASI OLSUN'
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman da ‘yöneticiler üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemişse bu yapılana cinayet denileceğini' söyledi. Karaman, “Her genç bir dünyadır, o güzel dünyalarımızdan biri aramızdan ayrıldı. Kim bilir ne hayalleri, ne hedefleri vardı. Sorumluluğu, ihmali, hatası olanlarda öncelikle bu dünyada hesabını verebilsin. Bu ülkede çocuklarımıza yönelik şiddetten, tacizden, tecavüzden, canlarına kasttan korkar hale geldik. Bu acı herkes için bir dönüm noktası olsun” dedi.
'BİR BABAYA BUNU SÖYLETMEYE UTANMIYOR MUSUNUZ?'
Zeren Ertaş’ın babasının, ‘Ben devlete inancımı kaybettim. Çocuğumu ilk defa devlete emanet ettim ancak devlete benim çocuğuma bakamadı’ sözlerini hatırlatan İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, “Bir babaya bunu söyletmeye hiç utanmıyor musunuz? Devleti, milletin gözünde bu hale düşürmeye hiç utanmıyor musunuz? Liyakatsız kadrolarınız sayesinde maalesef Türk milleti, devlete olan güvenini kaybetmiş durumda” diye konuştu.
'CEMAAT YURTLARINA YÖNLENDİRİLİYORLAR'
HEDEP Tunceli Milletvekili Ayten Kordu, “Bu sorunu açıklayan sorumlu kişiler ihmal sanki öğrencilerdeymiş gibi yapıldığı için bu zihniyeti kınıyorum. Bunlar ihmal değildir, bu bir cinayettir. Bu cinayetler politik cinayetlerdir. Öğrenciler yoksul, öğrenciler yurtlarda yaşamak için kendilerine yer bulamıyorlar. Ev kiralamak istiyorlar kiralar çok yüksek. Yaşayamıyorlar ve çoğu öğretimden çekilerek ve işçi sınıfına dahil oluyor. Bu ülkenin çoğunluğunu açlığa, yoksulluğa mahkum eden burada oturan ve her şeye elini ‘hayır’ diye kaldıran AKP-MHP hükümetinin ve ona bu konuda destek veren tüm faşist yapılanma blokunun kendisidir. Öğrenciler yurt bulamadıkları için bulundukları yerlerde cemaatlere ve tarikatlara yönlendiriliyorlar” dedi.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından yapılan oylamada, CHP'nin grup önerisi AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.