Yargıtay kararı sonrası MHP'li Feti Yıldız'dan 'AYM' değerlendirmesi: Kararlarına itiraz olmaması önemli bir eksiklik

Yargıtay'ın AYM kararının ardından MHP'den ilk değerlendirme Feti Yıldız'dan geldi. AYM kararlarına itirazın kapalı olmasını önemli bir eksiklik olduğunu belirten Yıldız, "Hukuk normu koymanın, muhakeme meselesi değildir. Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizmde bulunamaz" ifadelerini kullandı.

cumhuriyet.com.tr

MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen Yargıtay'ın Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliye etmeme kararı hakkında sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 

AYM'nin kararlarını tutarlı hukuki gerekçelerden alması gerektiğini belirten Yıldız, "Ceza kanunlarının yorum tekeli ceza hakimlerine bırakılmıştır. Hakim yargı faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Hakim, soruna ölçülü duygusallıktan uzak ve soğukkanlı yaklaşarak gerek metne bağlı dar yorumla, gerekse kanun koyucu‘nun iradesini ortaya koyan amaca yönelik yorumla, meseleyi çözmeye ve doğru sonuca ulaşmaya çalışır. AYM kararları gücünü, bir başka hukuki merciin denetiminden geçmeyecek olmasından, herkesi bağlayıcı olmasından değil, yetkin ve tutarlı hukuki gerekçelerden almalıdır. Hukuk kuralı uygulayıcının elinde değişmemelidir. Hakimler ne diyorlarsa anayasa odur denebilir mi?" dedi.

"Kuvvetler ayrılığı ilkesi çeşitli şekillerde zedelenebilir. Bunlardan biri de yargısal aktivizmdir" diyen Yıldız, "Yargısal aktivizm, bazen yasama organının etkisizleşmesine, bazen yasama kararlarının iptaline, bazen yargının yasama organının yerine geçmesi olarak karşımıza çıkar" ifadelerini kullandı.

'AYM KARARLARI TBMM'NİN TAKDİRİNDEDİR'

AYM kararlarına itirazın kapalı olmasını önemli bir eksiklik olarak nitelendiren Yıldız, şöyle devam etti: 

"Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı kontrol mekanizmasının bulunmaması önemli bir eksikliktir. Hukuk normu koymanın, muhakeme meselesi değildir. Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizmde bulunamaz. Yasama organın yerine geçerek norm da ihdas edemez, mevcut olan normu da görmezden gelemez, anayasayı yeniden yorumlayamaz. Suç ve ceza politikasını belirlemek, Anayasa Mahkemesi kararlarında sıkça ifade edildiği gibi kanun koyucunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirindedir."