Mehmet Uçum'dan Erdoğan ve Bahçeli açıklaması: 'O kadar yüksek uyum var ki şaşırırsınız'

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik çağrısına ilişkin AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haberinin olmadığı iddialarına, "Aralarında o kadar yüksek uyum var ki şaşırırsınız" diye yanıtladı.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Ekol TV'de gazeteci Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı. MHP lideri Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısından Erdoğan'ın haberinin olmadığına yönelik iddiaları da yanıtlayan Uçum, iddiaları 'provokatiflik' olarak değerlendirdi.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Meclis'teki grup konuşmasında "Öcalan gelsin Meclis'te DEM Parti grup toplantısında konuşsun, örgütü tasfiye ettiğini açıklasın" çağrısıyla ilgili konuşan Uçum, "Bahçeli ve Cumhurbaşkanı arasında o kadar yüksek bir uyum var ki şaşırırsınız. Onlar arasında her türlü gelişkin bir işbirliği söz konusu. Haberinin olmadığına ilişkin haberler tamamen tevzirattır. Devletin böyle inisiyatif aldığı bir konuda ikisi arasında bir uyumsuzluk olduğunu düşünmek tamamen provokatifliktir" şeklinde konuştu.

'TÜRKİYELİ' TEPKİSİ

Sosyal medya paylaşımlarında kullandığı 'Türkiyeli' kavramına yönelik tepkileri de yanıtlayan Uçum, "Kavramları bağlamına göre kullanırım. Atatürk, Türk milletini nasıl tarif eder? ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir’ diye tarif eder. Bunun derin bir anlamı var. Konuyu siyaset teorisi açısından ele alırsanız siyaset teorisinin ana öznesi, kitle öznesi halktır. Temsili demokrasiyi halkın vekalet yoluyla devleti yönetmesi olarak tarif edersiniz. Demokrasi siyasal sistemin işleyiş ilkesidir. Oradaki özne halktır. Demokrasi ilişkisini kurduğunuzda halk kavramını kullanırsınız. Demokrasinin esası ne seçim. Seçimleri kim yapar? Seçmen. Dolayısıyla halk ve seçmen ikilisini siyaset teorisi açısından kullanırsınız.

Toplum açısından neyi kullanırsınız? Toplumsal kesimler, toplumsal eğilimler, toplumsal gruplar, toplumun yönelimleri vardır. Burada da toplum birey ilişkisini kullanırsınız. Konu devlet ve Anayasa teorisi olunca neyi kullanırsınız? Orada da millet vatandaş ikilisini kullanırsınız. Ele aldığınız bağlama göre halk-seçmen, toplum-birey, vatandaş-millet ikilileri kullanılır. Uygulamada ne denir? Bazen Türk; Türkiye toplumu, Türk milleti yerine kullanılır. Bazen Türkiye halkı; Türk milleti yerine kullanılır. Bazen Türk milleti; toplumun ve halkın yerine kullanılır. Fakat altını çizerek söylüyorum bizde Türk toplumu ve Türk halkı kavramını kullananlar da bunu bir etnisiteye dayandırarak kullanmazlar. Türk milleti kavramı, Türkiye toplumunu ve Türkiye halkını kapsayan bir kavramdır. Bunu unutmayalım" ifadelerini kaydetti.

"ÇÖZÜM SÜRECİ DEĞİL DEVLET İNSİYATİFİ"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan'a çağrısıyla başlayan 'yeni çözüm süreci' tartışmalarını ilişkin ise şunları aktardı:

"Devlet inisiyatifi. Arkadaşlar çözüm sürecinin Türkiye siyasal müktesebatında bir anlamı var. Çözüm süreci derken akıllarda kalan ne? Sonuçta birtakım müzakereler, İmralı'yla görüşmelerin olduğu vesaire... Akil insanlar heyetiyle Türkiye'nin dolaşılıp bir yaklaşımın anlatıldığı, ortaklaşa basın toplantıları yapılıp kamuoyuna birtakım açıklamaların yapıldığı, Nevruzlarda Öcalan'ın mektubunun okutulduğu bir süreç vardı. Sayın Bahçeli bu yaklaşımı ortaya koyduktan sonra, sayın Cumhurbaşkanı bir paradigma değişimini ortaya koyduktan sonra hep bu yeni çözüm süreci midir dendi. Hayır, bu bir devlet inisiyatifidir. Bunun altını çizerek söylüyorum.

Devlet illa birtakım şeyleri bazı yerlerle müzakere ederek yapmak zorunda değil. Hatta belki bu süreçte devlet bütün birikimi üzerine bu inisiyatifle kökten bir çözüm için, tırnak içinde söylüyorum, sorunun çözümü için bir adım atıyor. Bunun adı terörsüz Türkiye'ye yönelik devlet inisiyatifi. Bunun sosyal, siyasi ve psikolojik bir adı olacaksa, terörün sonlandırılması, terörün sona erdirilmesi, kardeşliğin güçlendirilmesi. Ya da milli birlik ve kardeşlik projesi. Ya da Türkiye'nin bütün kesimlerinin, Kürtlerin de dahil herkesin devletine en yüksek seviyede sahip çıkması, ülkesine en yüksek seviyede sahip çıkmasının koşullarını sağlama inisiyatifi. Dolayısıyla bu asla akıllarda kaldığı gibi ne eski tarzda ne de onun yeni versiyonunda bir çözüm süreci değildir."