Mehmet Ali Güller yazdı: Hulusi Akar'ın Rusyasız 'Karadeniz' toplantısında hedef ne?
Gazetemiz yazarı Mehmet Ali Güller, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Karadeniz konulu toplantıda Rusya tarafının yer almamasını değerlendirdi. "Karadeniz toplantısında Rusya yokken Karadeniz’le ilgisi olmayan Polonya neden var?" diyen Güller, toplantının ABD-İngiltere stratejisiyle uyumuna dikkat çekti.
cumhuriyet.com.trMilli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın perşembe günü Bulgaristan Savunma Bakanı Dragomir Zakov, Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, Romanya Savunma Bakanı Vasile Dîncu, Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov ve Gürcistan Savunma Bakanı Juansher Burchuladze ile altılı videokonferans toplantısı düzenledi.
Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili olarak Karadeniz'de işbirliği konularının ele alındığı açıklanan toplantıda Rusya'nın yer almaması dikkat çekti.
Gazetemiz yazarı Mehmet Ali Güller, bugünkü "Akar’ın Rusyasız Karadeniz girişimi" başlıklı yazısında, Türkiye'nin davetiyle gerçekleşen sözkonusu toplantıda Moskova yönetiminin bulunmamasının arkasındaki nedenleri ele aldı.
Akar'ın bu kararıyla savaşın taraflarına tarafsız davranmamış olduğunu belirten Güller "Konu Karadeniz’de işbirliği ise neden Rusya yok? Rusya savaş nedeniyle çağrılmadıysa Ukrayna neden çağrıldı? Bu haliyle toplantı Karadeniz’de işbirliği ama “Rusya’ya karşı işbirliği” mesajı vermiş oluyor" dedi.
Akar’ın Karadeniz toplantısında Karadeniz ülkesi Rusya yokken Karadeniz’le ilgisi olmayan Polonya'nın neden bulunduğunu soran Güller, "Bu soru, bizi bu toplantının ana sponsoruna götürecek türden bir sorudur" dediği yazısına şöyle devam etti:
"POLONYA VE KÜÇÜK AVRUPA İTTİFAKI
Rusya, ABD ve NATO’dan güvenlik garantileri talep ederek bir anlaşma yapmak istediği süreçte, Avrupa’da bir “Küçük İttifak” oluşturuldu: İngiltere, Polonya ve Ukrayna.
Bu “Küçük Avrupa İttifakı”, Almanya ve Fransa’nın ABD-İngiltere ikilisini Ukrayna konusunda frenleme çabasına karşı ortaya çıktı. Berlin-Paris ekseni, NATO’nun Ukrayna cephesine sürülerek Avrupa’nın yangın yerine dönüşmesine itiraz ediyordu. Nitekim bu eksen, ABD’nin Rusya’ya yaptırımlarına da direndi, örneğin enerji yaptırımlarına katılmadı.
Bu süreçte, Ukrayna’ya NATO silahları taşınmasından yabancı asker transferi geçiş sahası olmasına kadar pek çok görev dayatıldı. (Bu durum, Varşova yönetimi içinde kırılmalar yarattıysa da Polonya esas olarak ABD-İngiltere stratejisine eklemlendi.)
Özetle, Rusya’yı kuşatmak için Ukrayna’yı ateşe atan ABD-İngiltere, Baltık bölgesinden Karadeniz’e inen hat boyunca Polonya’yı, hedeflediği “uzun savaşın” cephesi yapmaya çalışıyor. ABD bu nedenle müzakereleri baltalıyor, bu nedenle savaşı bitirmenin değil uzatmanın taktiklerini uyguluyor.
ABD-İNGİLTERE STRATEJİSİYLE UYUMLU
Bu durum haliyle Avrupa güvenliğinin şekillenmesinde iki ana strateji doğuruyor: Bir tarafta ABD’nin Doğu Avrupa’ya yerleşerek Rusya ile Batı Avrupa’yı ayırması, diğer tarafta da coğrafyanın gereği olarak Avrupa ile Asya’nın “bölünmez ve ortak güvenliği”.
Meseleye bu büyük stratejik hedefler düzleminde bakılınca, Akar’ın Rusyasız altılı Karadeniz toplantısı, ABD-İngiltere stratejisiyle uyumlu görünüyor. Almanya-Fransa eksenli Batı Avrupa’ya karşı İngiltere, Polonya ve Ukrayna’dan oluşan “Küçük Avrupa İttifakı”na, Türkiye’nin ve Karadeniz ülkelerinin eklemlenmek istendiği görülüyor. Böylece Karadeniz ve Doğu Avrupa ile Batı Avrupa’yı ABD adına dengeleyerek Büyük Avrasya Ortaklığı’nın önlenmesi hedefleniyor."