Meclis’te kadına şiddetle mücadeleye yönelik yeni bir komisyon daha kuruldu

Türkiye’de son dönemde yaşanan kadın ve çocuk ölümlerinin ardından ilk önce muhalefetin “Komisyon kurulsun” önerilerini reddedilirken; TBMM Genel Kurulu’nun 10 Ekim’de yapılan oturumunda tüm partilerin verdiği ortak önergeyle kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın araştırılması için bir komisyon kurulması kararı aldı. Toplam 22 üyeden oluşacak ve üç ay boyunca çalışacak komisyonun kurulmasına ilişkin Meclis kararı dün Resmi Gazete’de yayımlamdı. Buna karşın Meclis’in önceki dönemlerinde de kadınlara ve çocuklara yönelik benzer araştırma komisyonları kurulduğu ve bunların hazırladığı raporlardaki önerilerin “rafta kaldığı” görüldü. Meclis’in kadına şiddetle ilgili araştırma komisyonunun Mart 2022’de yayımladığı raporda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hafta grup toplantısında yaptığı konuşmada değindiği “cezasızlık algısına” ilişkin tespit ve önerilere yer verildi.

‘MAĞDUR İÇİN YETERİNCE KORUMA SAĞLAMAZ ALGISI’

 Raporda konuya ilişkin “Toplumda ve şiddet mağdurlarında, şiddetle mücadelede oluşturulan mekanizmalar ve tedbir kararlarının ‘mağdur için yeterince koruma sağlamayacağı’ algısının oluşması engellenmeli; iyi uygulamaların ve başarılı örneklerin kitlelere duyurulması için çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır” denildi. 

Raporda ayrıca, şu öneriler de sıralandı:

. Eşe karşı işlenen suçlardan tutuklu/hükümlü bulunanlar ile tedbir kararı süresi içerisinde herhangi bir suçtan, Ceza ve İnfaz Kurumu’na sevk edilen faillerin Ceza ve İnfaz Kurumlarından tahliye/izinli olarak ayrılması durumunda ilgili paydaşların en seri vasıtalarla bilgi sahibi olması hususunda tedbir alınmasına ilişkin olarak Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında veri paylaşımı sağlanmalıdır.

. Hakkında daha önce 6284 sayılı Kanun kapsamında işlem yapılan ve tedbir kararı olan ve belirli suçlardan (kasten yaralama/öldürme, uyuşturucu vb.) tutuklu ya da hükümlü bulunanların ceza infaz kurumlarından tahliyelerinin, kolluk birimlerine anlık bildirilmesi amacıyla Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında veri paylaşımı sağlanmalıdır. 

. Şiddetin önlenmesindeki adli, kolluk, sağlık ve sosyal hizmet olmak üzere tüm müdahale mekanizmalarının eş güdümlü olarak yakın işbirliği ve koordinasyon içerisinde vaka bazlı yaklaşımla müdahale etmesini teminen iş akışları ve prosedürler oluşturulmalı ve geliştirilmelidir.

. Vaka bazlı tedbir kararları alınabilmesi için yeterli sayı ve içerikte Sosyal Araştırma Raporu hazırlanmalıdır. 

. Konukevinden ayrıldıktan sonra kadınların ve beraberindeki çocuklarının şiddet riskinden uzak şekilde hayatlarını yeniden kurmaları amacıyla konukevi sonrası destekleme sistemi güçlendirilmeli ve izleme sistemi kurulmalıdır. 

. Şiddet mağduru kadınlar ve beraberindeki çocukların geçici kabulleri yapılarak ilk gözlemlerinin yapıldığı, psikososyal ve ekonomik durumlarının incelendiği, iki haftaya kadar kalabilecekleri ilk kabul birimlerinin fiziki şartlarının ve insan kaynağı kapasitesinin güçlendirilmesi, mağdurların ihtiyaç analizlerinin süratle yapılarak, uygun konukevine yerleştirilmesi sağlanmalıdır. 

ÇOCUKLAR İÇİN DE KOMİSYON KURULMUŞTU

Öte yandan, Meclis’te çocuklara yönelik her tür istismarın önlenmesi amacıyla kurulan komisyonun 3 Kasım 2016’da paylaştığı raporda da “çocuğun sağlık ve esenliğinin devletin sorumluluğunda olduğu bilinci ile önceliğin çocuklar olduğunun kabul edilmesi ve çocuğun medya aracılığıyla istismarının önüne geçilmesi amacıyla ulusal bir çocuk politikası geliştirilmesi gerektiği” vurgulandı.