'Meclis' normal karşılamazmış... AKP'li Abdullah Güler'den ikinci 'Can Atalay' çağrısına tepki

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, CHP'nin Can Atalay için TBMM'yi yeniden olağanüstü toplantıya çağıracağını açıklamasına ilişkin, "Bir husus görüşülmüş, müzakere edilmiş, karara bağlandıktan sonra aynı hususta, 'Yeniden görüşelim, tekrar karara bağlayalım' diye bir husus olmaz. TBMM gündemine hakim olduğu için ve daha önce de karar verdiği için ikinci bir olağanüstü toplantı talebini normal görmez, normal karşılamaz" dedi.

DHA

AKP'li Abdullah Güler, TBMM'nin yeni yasama yılı ve yeni anayasa çalışmaları ile siyaset gündemindeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

TBMM'nin, 1 Ekim'de açılacağını ve Genel Kurulun Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi ile görüşmelere başlayacağını belirten Güler, yeni dönemde ayrıca Adalet Komisyonu'ndan geçen 9'uncu Yargı Paketi'nin gündeme alınacağını, tüketici hakları ve aldatıcı reklam uygulamaları ile ilgili kanun teklifinin de gündeme geleceğini aktardı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın düzenlemeleriyle ilgili kanun teklifinin hazırlıklarının da eylül ayı sonunda tamamlanacağını aktaran Güler, "Yapısal reformlar ve 1 yıldır yürürlükte olan Orta Vadeli Program'ı (OVP) destekleyici mahiyette kanun düzenlemelerimizi inşallah ekim ayının ilk haftalarıyla beraber Meclis Başkanlığımıza sunacağız" ifadelerini kullandı.

"AYM'NİN KARARI HUKUK ZEMİNİNDE OKUNACAK BİR KARAR DEĞİL"

Güler, CHP'nin, Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi (AYM) kararının TBMM'de okunması amacıyla Genel Kurulu yeniden olağanüstü toplantıya çağıracağını duyurmasına ilişkin de "CHP Genel Başkanı veya diğer CHP'li yetkililer, olağanüstü toplantıyla ilgili olarak çok tuhaf ve garip açıklamalar yapıyorlar, 'AYM'nin kararının okunması' diye bir beyanda bulunuyorlar. Demek ki çevrelerinde hukukçu danışman kalmamış, bazı genel başkanlar hukukçu da değil zaten. Bir kez daha söylemek istiyorum; AYM'nin 1 Ağustos'ta Resmi Gazete’de yayımlanan kararı, hukuk zemininde okunacak bir karar değildir. Bunu en yetkili, uzman bildikleri kim varsa, anayasacı, cezacı kim varsa hukuk zemininde çok net tartışmak da gerekir" diye konuştu.

"ÇİRKİN, HADSİZ, HAKARET İÇEREN..."

16 Ağustos'ta olağanüstü toplanan Genel Kurulda, muhalefetin toplantının açılışından itibaren agresif ve iyi niyetli olmayan bir yaklaşımla hareket ettiğini söyleyen Güler, "TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, kürsüye geldiği andan itibaren normalde AYM kararını, genel görüşmedeki o süreci kendi bakış açısıyla anlatması gerekirken çok kirli, çirkin, hadsiz, edepsiz, saygısızca hakaretlere başladı. Tabii o arada bizler de itirazlarımızı yaptık ve ara verildi. Aradan sonra Meclis Başkanvekili ile beraber arka kısımda; bu çirkin, hadsiz, hakaret içeren sözleri hiçbir grup başkanvekili kabul etmediğini ifade etti. Burada CHP ve DEM Partili grup başkanvekilleri, Ahmet Şık ile görüştüklerini, konuşmasının geri kalan süresini hakaret etmeden tamamlayacağını, böyle bir dil kullanmayacağı doğrultusunda söz aldıklarını söyleyip, 'Genel Kurul görüşmelerine devam edelim' dediler. Burada CHP'li grup başkanvekili ve DEM Partili grup başkanvekillerine ilgili milletvekili, 'Çirkin, kaba, yaralayıcı, hakaret içeren sözler söylemeyeceğim' diye söz verdi. Peki, ne yaşadık? Genel Kurula gittik, aynı milletvekili maalesef yine edepsizce, hadsizce, saygısızca, hakaret eden sözlerine devam etti. Tabii o arada hiç istemediğimiz diğer görüntüler de ortaya çıktı" değerlendirmesinde bulundu.

'ÇOK KOMİK BİR TALEP OLACAK'

Genel Kuruldaki görüntülerin Meclis'e 'yakışmadığını' vurgulayan Güler, şöyle devam etti:

"CHP ve diğer milletvekilleri Meclis'i aynı konuda olağanüstü toplantıya tekrar davet edeceklerini ifade ediyorlar. Tabii içeriğini ben görmedim, bilmiyorum. Yani hangi çerçevede nasıl bir olağanüstü davet yapacaklar bilmiyorum. İçtüzük 7'nci madde kapsamı içerisinde siyasi partiler 120 milletvekili sayısına ulaştıkları takdirde beyanda bulunabilirler. Tabii Meclis Başkanlığımız bu talebi değerlendireceklerdir. Ancak şunu söyleyeyim; TBMM Genel Kurulu gündemine hakimdir. Bir husus görüşülmüş, müzakere edilmiş, karara bağlandıktan sonra, 'Yeniden görüşelim, tekrar karara bağlayalım' diye bir husus olmaz. TBMM gündemine hakim olduğu için ve daha önce de karar verdiği için ikinci bir olağanüstü toplantı talebini normal görmez, normal karşılamaz.

Tabii dilekçeyi görmek lazım, arkadaşlarımızın beyanını görmek lazım. Yalnız şöyle bir ifade duydum, tabii çok yakışıksızdı, çok doğru bulmadığımı da öncelikle söylemek isterim. CHP Genel Başkanının, 'Artık görüşmeye gerek yok, müzakereye gerek yok'. Meclis Başkanına adeta görev verir gibi, talimat verir gibi; AYM'nin boş olan, hukuk zemininde hiçbir geçerliliği olmayan, 'Kararı oku. İlgili milletvekilinin tahliye edilmesi hususunda milletvekili olduğunu kabul et. Tutanaklara böyle geçir' gibi çok nezaketsiz, üslup açısından da doğru bulmadığım bir açıklamasını gördüm. Yani böyle bir talepleri olacaksa, çok komik bir talep olacağını şimdiden söylemek isterim."