Madımak Katliamının 30. yılı: Avukatları bakan yapıldı
Madımak Katliamı’nın üzerinden 30 yıl geçti. Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Vakfı Genel Sekreteri Mahmut Aslan, “Şeriat nidaları atanların avukatları bakan yapıldı” dedi. Avukat Mehdi Bektaş ise toplumun irticanın ağına düşmesine seyirci kalındığına dikkat çekti.
Merve Kılıç /Aytunç ÜrkmezPir Sultan Abdal 2 Temmuz Vakfı Genel Sekreteri Mahmut Aslan, 30 yıl önce gerçekleşen Sivas katliamının insanlık tarihinin yaşadığı en vahşi katliamlardan biri olduğunu vurguladı.
‘KATLİAM YAPANLARIN AVUKATLARI ÖDÜLLENDİRİLDİ’
Aslan, katliama ilişkin yapılan eylemlerde atılan “AKP’yi kuranlar, Sivas’ı yakanlar” sloganına dikkat çekerek “O gün şeriat nidaları atanların, katliamcıların avukatları ödüllendirilerek milletvekili, bakan yapıldı. 30. yılda acılarımız dinmediği gibi daha da derinleşmiştir. Kanayan yara, yalnızca Alevilerin değil ülkemizde emekten, demokrasiden, laiklikten yana olan tüm insanların yarasıdır” dedi.
(Mahmut Aslan)
Madımak katliamının Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Turan Dursun ve Uğur Mumcu cinayetlerinin devamı niteliğinde olduğunu belirten Aslan, “Sivas katliamı, bir kısım insanın ‘tahrik olması’ ile ortaya çıkmadı. Aksine, aylar öncesinden organize edilen planlı, programlı bir katliamdır. İnsanların televizyonlarından canlı yayınlarda izlediği 8 saat süren bir katliamdır” dedi. Aslan, “Zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ‘Güvenlik güçleri ile halkı karşı karşıya getirmeyin’ sözleri devletin seyirci kalmasını resmi olarak teyitidir” ifadesini kullandı.
‘İKTİDAR YAŞANANLARA MAALESEF SEYİRCİ KALDI’
Madımak katliamının ardından başlayan yargı sürecine ilişkin uzun süren tartışmalar yaşandı. Avukat Mehdi Bektaş, yargı süreci hakkında Cumhuriyet’e konuştu. Bektaş, sorunun yargıda olmadığını belirterek “Yargı önüne hangi olay getirilirse ona bakar. Sorun, olayı dört dörtlük araştırmayan, olayın tertip ve tahrikçilerini ortaya çıkarıp yargının önüne getiremeyen İçişleri ve Adalet Bakanlığı, laik toplumun irticanın ağına düşmesine seyirci kalan siyasi iktidar ve hükümettedir” dedi.
Bektaş, tepki çeken kararların mahkemenin sanıklara hoşgörülü yaklaşması, Aziz Nesin’in konuşmasını tahrik olarak yorumlanması ve duruşmaların gizli yapılmasının kararlaştırılması olarak gösterirken “Yargıtay, katliamın Cumhuriyet karşıtlığını ortaya koydu. Sonuçta 124 sanıktan 31’i için idam kararı verildi, 39 sanık beraat etti. Bunlar dışında önce beraat edip, kararları Yargıtay’ca bozulan 8 sanık ise firari” ifadelerini kullandı. Bektaş, yakalanıp mahkemeye çıkarılmayanların da olduğunu kaydetti.