'Laik eğitim' eyleminde polis müdahalesine 9 yıl sonra gelen adalet: Ankara Valiliği'ne gönderildi!
Anayasa Mahkemesi (AYM), ‘laik eğitim ve emeğe saygı’ eylemine polis müdahalesinin ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’nın ihlali olduğuna karar verdi. Cumhuriyet’e konuşan hukukçular, “Yıllardır barışçıl protesto hakkını savunuyor ve barışçıl protestoya kolluğun müdahale yetkisi olmadığını savunuyoruz” dedi.
Mehmet OflazAnkara Tandoğan Meydanı’nda 20 Aralık 2014 tarihinde Eğitim İş Sendikası tarafından çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile ‘laik eğitim ve emeğe saygı’ eylemi düzenlenmişti.
Tandoğan Meydanı’ndan Kızılay’a yürümek isteyen eğitimcilere ve yurttaşlara polis tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullanarak müdahale etmiş, avukat Pınar Akbina ile birlikte 89 kişi gözaltına alınmıştı.
Avukat Akbina, Emniyet Müdürlüğü’nde 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca üzerinin aranamayacağını belirtmesine rağmen zor kullanılarak üzeri aranmıştı.
Avukat Pınar Akbina, ‘kötü muamele yasağının’, ‘adil yargılanma hakkının’, ‘etkili başvuru hakkının’ ve ‘düşünceyi açıklama hürriyetinin’ ihlal edildiği gerekçesiyle konuyu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı.
13 BİN 500 LİRA MANEVİ TAZMİNAT
“Anayasa’nın 34. maddesinde düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenme hakkının” ihlal edildiğine karar veren Yüksek Mahkeme, başvurucuya 13 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Kararın bir örneği, yeni ihlallerin önlenmesi için Ankara Valiliği’ne gönderildi.
“BARIŞÇIL PROTESTO HAKKINI SAVUNUYORUZ”
Av. Osman Emre Tekin, Av. Doğan Erkan ve Av. Pınar Akbina, AYM’nin kararını Cumhuriyet.com.tr’ye değerlendirdi. Tekin ve Erkan şunları kaydetti:
“Yıllardır barışçıl protesto hakkını savunuyor ve barışçıl protestoya kolluğun müdahale yetkisi olmadığını savunuyoruz. Bu yönde çokça AYM, AİHM kararı aldık. Hatta 2911 sayılı garabet kanunun bazı maddelerini iptal ettirdik. Ama siyasi kolluk bu yüksek yargı kararlarını tanımadı. Şimdi bu tazminatı müvekkilimiz adına tazmin edecek ve sonra bu haksız müdahaleyi yapan kolluk görevlilerine rücu edilmesini isteyeceğiz. Suç işleyen polis memurları bunun yasal ve ekonomik bedelini kendileri öderlerse eğer, o zaman AKP’nin yasa dışı emirlerini belki sorgulayabilirler.”
“AİHM’E TAŞIYACAĞIZ”
Akbina ise şu ifadelere yer verdi:
“Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı Büro İş Sendikası’ndan görevli avukat olarak katıldığım ‘laik eğitim ve emeğe saygı’ eyleminde gözaltına alınmam ve gözaltında zorla üzerimin aranması nedeni ile AYM’ye yaptığımız başvuru sonucu toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı bakımından çok olumlu ve güzel bir karar çıktı. Ancak avukatlık mesleği bakımından; gözaltında üstümün zorla aranması ve kötü muamele bakımından olumsuz bir karar verildi. Bu bakımdan mücadelemize devam edeceğiz. Kararı bu yönüyle AİHM’e taşıyacağız.”