Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan firmasına verilen teşvikle ilgili savunma

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kendi firmasına verilen teşvikle ilgili “Bu belgeyi almak için bakan olmanıza gerek yok. Bu salonda bulunan herhangi biriniz veya sokaktaki herhangi birinin turizm yatırımı yapmak istemesi ve taahhütte bulunması yeterli. Başvuran herkese verildiği için herhangi bir yatırımcının hakkı da alınmamış olduğuna göre benim firmamın yatırım için yurt dışını değil de Türkiye’yi seçmesinin nesi yanlış? Merak ediyorum” dedi.

ANKA

TBMM Genel Kurulu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülüyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakanlığının bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, turizme verdikleri desteği “2002-2022 döneminde turizm amaçlı çevre düzenlemesi ve altyapının geliştirilmesi ile sürdürülebilir turizm kapsamında yaklaşık 2,3 milyar lira destek sağladık. Bu desteğin 768 milyon lirası 2018-2022 yılları arasında sağlanmıştır” diye açıkladı. 

Bakan Ersoy turist hedeflerini de bildirerek, “2022 yıl sonu hedefimizi 51,5 milyon ziyaretçi ve 46 milyar dolar gelir olarak bir kez daha yukarı yönlü revize ediyoruz” dedi.

Bakan Ersoy, Ekim 2022’de Diyarbakır’da festival gerçekleştirdiklerini ve Kürtçe’yi de tanıtım ve iletişim dili olarak kullandıklarını belirterek, “Kürtçe şarkılar söylemesi için dört tane çok önemli Kürt sanatçımızı davet ettik. Çok istemelerine rağmen maalesef katılamadılar. Muhtemelen dediğiniz gibi mahalle baskısından. Davet eden biz olduğumuza göre bu bizim mahalle değil” diye konuştu.

Bakan Ersoy, Rami Kışlası’nın açılış tarihini de “Rami Kışlası’nın inşaatını söz verdiğimiz gibi yıl sonunda tamamlayıp açılışa hazır hale getiriyoruz. İstanbul’un en önemli cazibe merkezlerinden olacak bu muazzam kompleksi 13 Ocak 2023 Cuma günü açıyoruz” diye duyurdu.

"SİZ RAHATSIZ OLACAKSINIZ DİYE AĞAÇ MI KESSEYDİK"

Ersoy, Bodrum’daki firmasına ait tesise ek tahsis verildiğini ileri süren CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’a şöyle yanıt verdi:

  • Asli işlemden kasıt ana yerin tahsisis ise 2000 yılında yapılmış. Otelin işa edilmesiyse ilk otel inşaatı 2010 yılında yapılmış. Eğer asli konu firmaya 25 dönüm ek tahsis verilmesiyse, bu işlemi 2012’de uygun görülmüş. Bütün bu asli işlemler ben bakan değilken, hatta bu firmanın sahibi bile değilken gerçekleşmiş. Benim firmam bu firmayı satın aldığı tarih ise 2020. Resmi belgeyi de getirdim. Burada ne yazıyor? 31 Mayıs 2012. Bakanın da imzasına bakın. Benim değil. 2012 yılında verilmiş olan ek tahsis. Ana tahsisin uzağında değil. Bitişiktir. Zaten bitişik olmasa teknik ve mevzuat gereği ek tahsis verilemez. İsteseniz de değiştiremezsiniz. Peki 2021’deki işlem nedir? 2012 yılında ek alan verilmesi uygun görülen, yoğun ağaç dokusu bulunması nedeniyle  arazinin ağaç yoğunluğu çok az olan ve geri plandaki yere kaydırılması işlemidir. Çok doğru ve gerekli bir işlemdir. Siz rahatsız olacaksınız diye ağaç mı kesseydik. Doğru bir işlem yapıldı.

“SOKAKTAKİ HERHANGİ BİRİNİN TURİZM YATIRIMI YAPMAK İSTEMESİ YETERLİ”

  • Firmanın almış olduğu teşvikin bakan olmam ile ilişkilendirilmesi… Ben biraz teşvikleri anlatayım. Yatırım teşvikleri son 40 yıldır Sanayi Bakanlığı tarafından verilmekte. İstisnasız bütün turizm yatırımcılarına ülkeye döviz kazandıran yatırımları için, yatırım taahhütlerinin ve ülkeye getirmeyi taahhüt ettiği dövizin büyüklüğü ile doğru orantılı başka herhangi bir sınırlama olmadan verilen, sadece Türkiye’ye özgü olmayın turizm geliri yüksek olan ülkelerin birçoğunda uygulanan sistem.

  • Bizim de onlardan kopyaladığımız bir sistem. Taahhütlerinizi gerçekleştirdiğiniz oranda ve gerçekleştirdikten sonra ve bunları belgeleri ile ispat ettikten sonra yararlanabiliyorsunuz. Yani bakanlıklar yatırımları başka ülkelerde değil kendi ülkelerinde yapılması için yatırımcıları özellikle teşvik etmekte ve bu sebeple verilmektedir. Üstelik bu belgeyi almak için bakan olmanıza gerek yok. Bu salonda bulunan herhangi biriniz veya sokaktaki herhangi birinin turizm yatırımı yapmak istemesi ve taahhütte bulunması yeterli. Başvuran herkese verildiği için herhangi bir yatırımcının hakkı da alınmamış olduğuna göre benim firmamın yatırım için yurt dışını değil de Türkiye’yi seçmesinin nesi yanlış? Merak ediyorum.