'Küçük ortak' BBP'den 'Öcalan' çıkışı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK terör örgütü lideri Ubdullah Öcalan ile ilgili sözlerine ilişkin, "Gazi Meclisimiz, kalemi kırılan ama uluslararası baskıyla idamdan kurtarılan vatan haini, millet düşmanı, terörist başı Öcalan’ın konuşabileceği bir yer asla değildir. Buna asla rıza gösteremeyiz" dedi.

ANKA

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Destici, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrı, yenidoğan çetesi, FETÖ lideri Fetullah Gülen'in ölümüyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Destici, Gülen'en ölümüyle ilgili, “FETÖ terör örgütünün elebaşı, hamisi olan ABD’de öldü. Daha önce de ifade ettim: Bir terör örgütünün elebaşının ölmesi, örgütün geçmişte işlediği suçların üzerinin örtülmesine, gelecekte işleyecekleri suçlar için tedbir alınmasına engel olmamalıdır" dedi.

Destici, yeni bir çözüm süreci ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a yönelik sözleriyle ilgili şunları söyledi:

"Devlet, mücadele ettiği terör örgütünden, onun elebaşından yardım istemez. Karşındakinin bir ‘suç örgütü’, muhataplarının ‘yakalaman’ ya da ‘yok etmen’ gereken suçlular olduğunu unutursan, o katilleri, sapıkları, uyuşturucu tacirlerini, hainleri, topraklarında terör devleti kurdurmak isteyen emperyalist güçlerin kurduğu pazarlık masasında, karşında otururken bulursun. Bu davranış, düşmanlarınıza umut verirken, canı pahasına terörle mücadele eden devlet görevlilerini üzer. Şehit ailelerimizi, gazilerimizi, 100 yıldır devletin yanında duran bölge halkını kahreder.

Gazi Meclis’in terör uzantılarından temizlenmesi gerektiğini; milletin kürsüsünün devletimizi, varlığımızı, birliğimizi yok etmek için kullanılmasının engellenmesini; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, içindeki terör uzantıları nedeniyle ülkenin güvenlik meselelerini görüşemediğini, bunun bir milli güvenlik meselesi olduğunu defalarca dile getirdik.

"ÇÖZÜM SÜRECİNİN BİZE HİÇBİR FAYDASI OLMADI"

Bir aydır, saçma sapan mevzularla, tamamı uydurma haberlerle linç edilmeye çalışılıyoruz. İlk gün, bu sosyal medya kampanyasının, yeni bir çözüm sürecine itirazımıza yapılmış bir karşı hamle olduğunu söyledik zaten. Şimdi bu noktaya geldik. Çözüm sürecinin bize ne faydası oldu? Hiçbir faydası olmadı.

Ne zararı oldu? Saymaya başlayalım: Örgüt yöneticilerinin ifadesiyle; tarihinin en kötü günlerini yaşayan ve çözülme halindeki PKK, varlığını devam ettirme fırsatı buldu. Yapılan görüşmelerin basına sızması / sızdırılmasıyla, terör örgütünü, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ne denk bir taraf’ kılığına sokmaya çalışanlara imkan sağlandı. Terör örgütünün faal olduğu bölgelerde yaşayan ve devletin yanında olan vatandaşlarımız; güvenlik güçlerimiz; terörün yok edilmesi kararlılığındaki vatandaşlarımız, bizzat devletin bu kararlılıkta olmadığı gibi bir kanaate sürüklenmesine sebep oldu.

"TERÖR ÖRGÜTÜYLE ANLAŞMA YAPILMAZ, HUKUK UYGULANIR"

‘Tecrit’ diye bir kavramı kabul etmiyorum. Bir suç var ve suçlu cezasını çekiyor. Terör örgütüyle anlaşma yapılmaz, hukuk uygulanır. 40 bin kişiyi öldüren bir terör örgütünün elebaşına ‘umut hakkı’ hediye edilmesinin ne anlamı var? ‘Pişman olduğunu’ ve ‘af dilediğini’ söylesin.

Bir kez daha söylüyorum, Gazi Meclisimiz, kalemi kırılan ama uluslararası baskıyla idamdan kurtarılan vatan haini, millet düşmanı, terörist başı Öcalan’ın konuşabileceği bir yer asla değildir. Buna asla rıza gösteremeyiz."

"TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK BAROSUNDA SEÇILEN YÖNETİM, PKK AVUKATLARIYLA DOLU"

Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili sözleri nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu'nu eleştiren Destici, şunları söyledi:

"İstanbul 1 No’lu Baro seçimlerinde İstiklal Marşımızın okutulmaması ifade özgürlüğü cümlesiyle açıklandı. Koskoca İstanbul’da, Türkiye’nin en büyük barosunda seçilen yönetim, PKK avukatlarıyla dolu. Baro başkanı olarak seçilen İbrahim Kaboğlu ilk konuşmasında ‘Anayasanın ilk dört maddesi de değişebilir’ dedi. Kimseden çıt çıkmadı. İşte gerçek yüzünüz bu. Buradan haysiyetli avukatlarımıza da seslenmek istiyorum: Barolarımızı kendi milletine yabancılaşmış, milletimizin değerlerine düşman zümrelerin elinden almalıyız. Bu hususta görev ve gayret size düşüyor.” Destici, bir gazetecinin "Sayın Bahçeli'nin bu açıklamasına şaşırdınız mı" sorusunu ise yanıtsız bıraktı.