Karamollaoğlu'ndan Erdoğan'a 'İsrail' tepkisi: 'Elindeki Müslüman kanı bir kez bulaşırsa...'

Partisinin haftalık basın toplantısında konuşan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, mart ayı ortasında İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşecek olan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklendi. Karamollaoğlu, "Bu ziyaretle mutlu olacakmış. Aklınızı başınıza, vicdanınızı yüreğinize devşirin. Herzog'un elindeki Müslüman kanı elinize bir kez bulaşırsa bir daha çıkmaz bunu da iyi bilin" dedi.

DHA

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 6 siyasi partinin 28 Şubat'ta Ankara Bilkent Otel'de imzaladığı 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' metnine ilişkin konuşan Karamollaoğlu, "Bu mutabakatın sadece önümüzdeki seçim için değil, Türkiye'nin önümüzdeki 100 yılı için çok önemli ve tarihi olduğu kanaatindeyiz. Eski korkuların, küflenmiş tartışmaların, herkesin yorulduğu kısır çekişmelerin hakim olduğu Türkiye defterini kapatmak istiyoruz. Kinden ve rövanş almaktan beslenen siyasete son vermek istiyoruz. Çünkü, dünün kinini tutanlar, bugün adaleti sağlayamazlar" dedi.

'YARININ TÜRKİYESİ' İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYUYORUZ'

"Geçmişe takılıp kalanlar, yarınları kuramazlar" sözlerini kullanan Karamollaoğlu, "Bizler ise adil devletin tesis edildiği yarınları kurmakta kararlıyız. Biz geçmişin korkularını, bugünün umutsuzluklarını bir kenara bırakıp 'Yarının Türkiyesi' için elimizi taşın altına koyuyoruz. Bedeli ne olursa olsun, Türkiye için bu adımı atmaya kararlıyız. Yarının Türkiyesi'nde 'Eski Türkiye'ye ait hiçbir şey olmayacaktır. Eski Türkiye'nin vesayetine, korkularına, kaygılarına, umutsuzluğuna asla yer olmayacaktır" diye konuştu.

ERDOĞAN'A 'HERZOG' TEPKİSİ

Karamollaoğlu, konuşmasında, mart ayı ortasında İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşecek olan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da eleştirilerde bulundu. Saadet lideri, "İnsan haklarını hiçe sayarak adeta ölüm yağdıran terör devleti İsrail karşısında bütün dünya sükût içinde. Dünya bir yana dursun maalesef iktidarın İsrail’e olan yaklaşımı bile bu terör devletinin daha da şımarması için yetti de arttı" dedi.

"Herzog’un ziyaretiyle kendini daha mutlu addedecek olan bir Cumhurbaşkanımız var, maalesef" ifadelerini kullanan Karamollaoğu, "Bunu ben söylemiyorum, kendisi söylüyor. Bu ziyaretle mutlu olacakmış. Aklınızı başınıza, vicdanınızı yüreğinize devşirin. Bu ziyaret henüz gerçekleşmemişken içinde bulunduğumuz Kudüs Haftasını bir fırsat bilin, ona göre bir fikir ve vicdan muhasebesi yapın. Herzog’un elindeki Müslüman kanı elinize bir kez bulaşırsa bir daha çıkmaz bunu da iyi bilin" diye konuştu.

Saadet liderinin konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

"YARININ TÜRKİYESİ'NDE ADİL DEVLET İNŞA EDİLECEKTİR"

"Yarının Türkiyesi'nde adalet ve hukuku önceleyen, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı, liyakatin, ehliyetin, şeffaflığın esas alındığı adil devlet inşa edilecektir. Artık hiç kimse korkuları köpürterek milletin iradesini kötüye kullanamayacak. Ölümü gösterip sıtmaya razı edemeyecek. Adaletsizlik içinde yaşamak mümkün oluyor da adil devlet niçin olmasın. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sistem oluyor da adil paylaşım neden olmasın. Gece gündüz çalışıp açlık sınırında yaşatan bir düzensizlik oluyor da hepimiz için İnsanca Yaşam neden olmasın. Adil Devlet mutlaka kurulacak, Adil paylaşım mutlaka yapılacak ve insanca yaşam tesis edilecek."

"TÜRKİYE, MONTRÖ SÖZLEŞMESİ'Nİ ÇOK İYİ KULLANMALI"

"Şu anda çatışan Ukrayna ve Rusya yetkilileri bile bir masaya oturup meseleleri görüşebiliyorlarken biz neden görüşmeyelim. Batı’nın iki yüzlülüğünü bir kere daha görmüş olduk. Ukrayna’dan komşu ülkelere sığınanlara karşı “bunlar bizim gibi beyaz ve Hristiyan. Bunlar Afrika’dan gelmiyorlar” gibi kurulan ifadeler tam bir alçaklığın ifadesidir. Bu noktada Türkiye de bölge ülkelerden biri olarak bu krizden etkileniyor. Türkiye, Montrö Sözleşmesi’nin kendisine sağladığı hakları çok iyi kullanmalı ve böylece savaşın ülkemizi daha da etkilemesinin önüne geçmelidir. Dünyanın, barışı dilinden düşürmeyen birliklere değil; gerçekten barışı tesis edecek adımlar atan bir birliğe ihtiyacı var. Türkiye acilen D-8’lere öncülük etmeli ve lider ülke konumuna yükselmelidir. Devletin ete kemiğe büründüğü, devlet hizmetlerini yürüten memurlarımız bile yoksulluk sınırı altında yaşıyorsa Türkiye’nin büyüdüğünü, zenginleştiğini söyleyenler bunu nasıl söyleyebiliyorlar?"

İKTİDARA 'YARDIM' TEPKİSİ: 'NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN GAFİL'

"Şu an Türkiye sosyal yardımlara muhtaç. Bununla iftihar duyup dün 2.5 milyon aileye yardım verirken bugün 4.5 milyona çıkmış diyorlar. Ne dediğinin farkında mısın gafil. Bunu iftihar vesilesi yapmak hiçbir yerde görülmemiştir. Vatandaşların bir kısmı “İktidar değişirse sosyal yardımlardan mahrum kalır mıyım?” diye endişe duyuyor. Aslında bunlar ihtiyaçların karşılanması için verilmiyor adeta seçim rüşveti olarak veriliyor."

KÖTÜ EKONOMİ AİLE YAPIMIZI TAHRİP EDİYOR

"Gençlerimiz iş bulmakta zorluk çektiği ya da iş bulsa bile geçinemediği için evlenemiyorlar. Aileler ise geçim zorluğu ve yoksulluk nedeniyle çatırdayan ilişkilerde yıpranıyor. Yoksulluk ve yoksunluk kaynaklı olarak aile içi şiddet olayları artıyor. Maalesef toplumsal yapı çözülüyor. Kötü ekonomi yönetimi sadece cepleri, mutfakları yakmıyor. İnsanların yuvasını yıkıyor. Aile yapımızı tahrip ediyor. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam lüks değil, haktır. Saadet Partisi olarak ülkemizin ve gençlerimizin geleceğini tehdit eden bu kötü gidişe dur demek ve gidişatı tersine çevirmekle mükellef olduğumuza inanıyoruz ve bunun için gayret gösteriyoruz. Milletimiz ümitsizliğe kapılmasın! Saadet Partisi'nin bulunduğu her ortamda hakkın üstün tutulacağını bilsin, buna güvensin."