Kabine toplantısı yapıldı mı? Kabine toplantısından hangi kararlar çıktı?

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Peki, Kabine toplantısından hangi kararlar çıktı?

cumhuriyet.com.tr

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Memur ve emeklilerin gözü, hükümetten gelecek zam haberindeyken, yurttaşlar, kabine toplantısından hangi kararların çıktığını merak ediyor. İşte ayrıntılar...

KABİNE TOPLANTISINDAN HANGİ KARARLAR ÇIKTI?

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından şu açıklamalarda bulundu:

Bu bayram döneminde özelikle depremzede kardeşlerimizi ihmal etmedik. Pek çok arkadaşımız bayramda deprem bölgesindeydi. Yalnız olmadıklarını kendilerine hissettirdik. 11 vilayetimizin tamamında ihya ve inşa çalışmaları devam ediyor. Yaptığı binalar depremden alnının akıyla çıkan TOKİ'miz bölgenin kalkındırılmasında öncü rol oynuyor. Giden canlarımızı geri getiremeyiz ama maddi kayıplarımızı telafi edecek imkan ve kudrete sahibiz. Deprem bölgesinde evleri yıkılan çok sayıda vatandaşın gelecek bayramı evlerinde karşılamasını temenni ediyoruz. Ekim-Kasım ayından itibaren deprem konutlarının teslimatına başlayacağız. Şehirlerimizi eskisinden daha güvenli hale getirene kadar durmadan dinlenmeden çalışacağız. Bizim ana gündem maddemiz deprem bölgesidir. Depremzedelerimizi iyilik etmeden başa kakan namertlere muhtaç etmeyeceğiz.

Daha önce trafikten, bozuk yollardan dolayı eziyete dönüşen seyahatler yatırımlarımızla birlikte artık keyifle yapılıyor. Osmangazi Köprüsü 24 Haziran Cumartesi günü 11 bin 770 araç geçişiyle bir rekora daha imza attı. 1915 Çanakkale Köprüsü'nde araç geçiş sayısında yüzde 55 oranında artış sağlandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü günde ortalama 100 bin araç geçti. Boğaz geçiş trafiği rahat nefes aldı. Ankara-Niğde karayolu rekora koşan bir başka projemizdir. İstanbul Havalimanı'na bayram boyunca günde ortalama 1517 uçak iniş kalkış yaptı. 25 Haziran'da 1593 iniş kalkış ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştı. Dünya çapında birinciliklere doğmayan İstanbul Havalimanı Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı seçildi. Takoz siyasetinin nelere mal olabileceğini yıllar geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Seçimlerde bu zihniyeti sandığa gömen insanımızın 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde bunlara geçiş vermeyeceğine inanıyorum.

Bayram sürecinde 21 ülkenin lideriyle görüşerek hem tebrikleri kabul ettik hem de ikili konuları ele aldık. Rusya-Ukrayna savaşından Sudan'daki kardeş kavgasının sona erdirilmesine kadar Türkiye'nin katkısını ortaya koyuyor. Ülkemiz krizlerin çözümünde denge, adalet ve güven veren tavrıyla belirleyici rol oynuyor. İstanbul süreci değerlendirebilseydi bugüne kadar yaşanan yıkım ve gözyaşı olmayacaktı. Tahıl mutabakatı ve esir takaslarıyla devam eden diplomatik gayretler maalesef savaş lobisi tarafından engellendi, yıpratıldı. Bunun bedelini de asker sivil on binlerce insan ödedi. Hatta bir dönem Türkiye olarak bu savaş lobisinin hedefi olduk. Muhalefetin adayının asılsız ithamları bu senaryonun bir parçasıdır. Türk demokrasisine de zarar veren iddialarla ilgili ortaya tek bir somut delil ortaya konulmadı. Seçim atmosferinde niçin böyle bir provokasyona girişildiğine dair kamuoyunu tatmin edecek hiçbir açıklama da gelmedi. Son 1,5 yılda bunun gibi sayısız örnek, kışkırtma ile Türkiye'yi zorda bırakmayı hedefleyen art niyetli teşebbüsle karşı karşıya kaldık. Savaşa odun taşımak yerine barışın tesisi için gayret sarf ettik. Halen Rusya ve Ukrayna ile aynı anda görüşen, diyalog kanallarını işleten, çözüm önerileri geliştiren tek ülke biziz.

KURANI KERİM'E YÖNELİK SALDIRI

İslam dünyası olarak Kurban Bayramı'na ulaşmanın heyecanını yaşarken, İsveç'in başkentinde Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça saldırı hepimizi öfkelendirmiştir. Bunun insani temellerle bağdaşması mümkün değildir. Bunlar İslam düşmanlığıyla beslenen nefret suçudur. Bunun polis korumasıyla işlenmesi çok daha vahimdir. Nasıl kiliseyi, havrayı veya bir başka inancı mabedini ateşe vermek özgürlük değilse Kur'an-ı Kerim mushafı yakma diye bir özgürlük olamaz. Söz konusu kendi güvenlikleri olunca hiçbir hak, hukuk, ilke tanımayanlar sıra Müslümanların kutsallarına gelince birden fikir özgürlüğünü hatırlıyorlar. Stockholm'de Kurban Bayramı'nın ilk günü, cami önünde gerçekleştirilen menfur eyleme münferit bir hadise gözüyle bakamayız. Bu saldırıları batıda habis bir ur misali yayılan Müslüman ve İslam düşmanlığı hastalığının yeni bir tezahürü olarak görüyoruz. Batı dünyası bu konuda hiçbir adım atmıyor. 

"YÜZLERCE KİŞİNİN ÖLÜMÜ 5 ZENGİN KADAR GÜNDEM OLMADI"

4 yıl önce Yeni Zelanda'da 51 Müslümanın şehit edildiği terör eyleminden hala ders alınmıyor. Önceki hafta Mora yarımadası açıklarında batan gemi faciasında buna bir kez daha şahit olduk. Yüzlerce kişinin ölümü, Titanik gemisini görmeye giden 5 zengin kadar gündem olmadı. Bu mazlumlar her yıl Akdeniz'in sularında kaybolan binlerce can gibi kısa sürede unutulup gitti.

FRANSA'DAKİ OLAYLAR

Beyaz adamın üstünlüğüne dayanan sömürgeci, kibirli, gayriinsani zihniyetin varlığının halen devam ettirdiğinin işaretidir. Özellikle sömürgeci geçmişi ile bilinen ülkelerde kültürel ırkçılık, kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Fransa'da başlayan olayların kökünde işte bu zihniyetin inşa ettiği sosyal mimari vardır. Sistematik baskı gören varoş, gettolarda yaşamaya mahkum edilen göçmenlerin çoğu Müslümanlardır. Şiddet maalesef şiddeti doğurmuş ve bugünkü hadiseleri tetiklemiştir. Kamu malına zarar verilmesini, sokakların yakılıp, yıkılmasını, mağazaların yağmalanmasını elbette tasvip etmiyoruz. Sokak olayları meşhur hak arama metodu olamaz. Ancak sosyal patlamadan otoritelerin de ders çıkarması gerektiği açıktır. Benzer vakalar bizde yaşanırken hak ve demokrasi mücadelesi verenlerin bugün derin sessizliğe bürünmesi ayrıca manidardır. Büyükelçilik ve konsoloslarımız her zaman vatandaşlarımızın yanındadır. Endişe ile karşıladığımız son hadiselerin şiddet sarmalı daha fazla büyümeden bir an önce sona ermesini diliyoruz.

Fahiş kira artışlarına karşı yüzde 25 sınırı, temmuz ayından itibaren devam edecektir. Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu yakından takip ediyoruz. Tamahkarlık ve açgözlülükten kaynaklanan bu meselenin üzerine gideceğiz.''

KİRA ZAMLARINDA YÜZDE 25 SINIRI DEVAM EDECEK Mİ?

Erdoğan, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

''Fahiş kira artışlarına karşı yüzde 25 sınırı, temmuz ayından itibaren devam edecektir. Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu yakından takip ediyoruz. Tamahkarlıktan ve aç gözlülükten kaynaklanan bu meselenin üstüne gideceğiz. Ticaret Bakanlığımız denetimleri daha da sıklaştıracak. Stokçuluk ve fırsatçılık yapanlara asla müsaade edilmeyecektir. Milletin canını yakanlardan muhakkak hesap soracağız. Yeni ekonomi kadromuz enflasyonla mücadelenin yanı sıra uluslararası yatırımlara hız verdi.''

MEMUR VE EMEKLİLERE ZAM YAPILACAK MI?

Erdoğan, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

''Kur Korumalı Mevduat uygulamasını devam ettiriyoruz. Vergi istisna süresini uzatıyoruz. 5 Temmuz Çarşamba günü 6 aylık enflasyon oranlarımız netleşecek. Oranların netleşmesiyle birlikte biz de memur ve emekliliklerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz.''