İYİ Parti'den Bahçeli'ye 'Öcalan' tepkisi
İYİ Parti'nin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan ile ilgili yaptığı çağrıya ilişkin tepkisi merak ediliyordu. Partinin grup toplantısında bütün masalar şehitlerin fotoğraflarıyla donatıldı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında kürsüden ip fırlatarak Bahçeli'ye tepki gösterdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Partisinin grup toplantısında konuştu. İYİ Parti'nin bugün gerçekleşen grup toplantısının yapılacağı salona, terör örgütü tarafından şehit edilen Türk askerlerinin fotoğrafları yerleştirildi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan Meclis’e gelip DEM Parti grup toplantısında konuşsun” çağrısına tepki göstermişti.
Dervişoğlu, grup toplantısında yaptığı konuşmada, dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısındaki "Terörist başının tecriti kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grubunda konuşsun, terörün tamamen bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, 'Umut Hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın" açıklaması ile bu açıklamanın ardından yapılan tartışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu, tepki gösterdi.
Konuşmasında Devlet Bahçeli'nin yanı sıra, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in grup toplantısında yaptığı açıklamalara da tepkisini dile getiren Dervişoğlu, Kürtlerin üzerinden siyaset devşirildiğini belirterek, İYİ Parti'yi tarihi bir sorumluluğun beklediğini söyledi.
KÜRSÜDEN İP FIRLATTI
Dervişoğlu, konuşması sırasında Bahçeli'nin çağrısına tepki olarak kürsüden idam ipi fırlattı.Dervişoğlu bu sırada '''Abdullah Öcalan'ı asamadınız ama bu büyük milletin hayallerini astınız. Al şimdi bu ipi, baş köşede başının ucuna as'' ifadelerini kullandı.
Bahçeli, 2007 yılında Erzurum'da yaptığı bir mitingde terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın idamını talep ederek ip fırlatmıştı.
"SİYASİ RANT DEVŞİRMELERİNE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ''
Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Üç Hilal’i bu ihanete araç kılanlar gibi, 'Altı Ok’u da bu gayri milli mutabakata katmak gafletinde olan, 31 Mart’ta seçmenin gösterdiği teveccühün ve verdiği mesajın mahiyetini anlamadan, Mustafa Kemal’in aziz hatırasını, Cumhuriyet'i ve üniter devleti kumar masasında bir mirasyedi gibi harcamaya yeltenen bir CHP yönetimiyle karşı karşıyayız. İmralı’da ittifak kuranları görünce iktidar trenine binmek telaşına kapılmış ve Diyarbakır’a gitmek için Edirne’den izin alacak kadar şaşırmış ve küçülmüştür. Adeta toplumda gözlenen cinnet halini yakalayıp, hatta geçerek Mustafa Kemal Atatürk’ün ve aziz yüzbinlerce şehit ve gazimizin fikirlerini ve ömürlerini her bir tuğlasına harç diye kattığı bu devleti, cumhuriyeti babalarının bahçesinden kopardıkları bir meyve gibi ikrama kalkışarak, kurbanda dağıtılan et misali pay etmeye girişerek, unuttukları zekatı verir gibi üleştirmeye çalışarak nihai yıkım planının yeni birleşeni olduklarını ispat telaşına girmişlerdir.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın günlerdir haftalardır havaya bakıp ıslık çalması ve bugün bölücübaşına imtiyaz yarışında ben de varım hezeyanı lanet okunacak bir iktidar hırsıdır. Devlet Bahçeli’ye verdiği cevaba bakın, el yükseltiyormuş, Türkiye kumar masası mıdır? Kürtler devlet vadediyormuş. Kürt kardeşlerimiz bu devletin bizim gibi ortaklarıdır. Kürt kardeşlerimiz bu milletin asil eşit fertleridir. Her sorunun öznesine Kürt kardeşlerimizi koyarak bundan siyasi rant devşimelerine asla izin vermeyeceğiz.
"TÜRK MİLLETİNİN AZINLIĞA DÜŞÜRÜLEREK YOK EDİLMESİNİ AMAÇLAYAN BİR YOLDA KOL KOLADIR''
İYİ Parti’yi tarihi bir sorumluluk beklemektedir. İYİ Parti milli ve manevi değerlerimizin buluşma merkezi, ülke yararına tüm siyasi fikirlerin kucaklaşma alanı olmalıdır. Bundan sonra, burası Ötüken, burası Malazgirt burası Çanakkale. Herkesi bu kutlu çatının altında buluşmaya çağırıyorum. Sevdası Türkiye, kaygısı Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği olan herkesi, birlikte kutlu bir mücadele vermeye davet ediyorum. Devlet, iş başındakiler yüzünden acz içine düşürülmüştür. Cumhuriyet kurumları çalışamaz hale getirilmiştir. Dün, demokrasi ve açılım süreçlerinin banisi dışarıdaki dostlarıyla iktidara taşınanlar, bugün, o makamlarda kalmak için yine aynı kapılara başvurmakta, bu sefer de tehdit ve korku davulları çalarak sözde bir işgal tehdidiyle aklımızla ve gurumuzla alay etmektedirler. Biliyoruz ki o dış güçlerle, bu iç cephe her zaman birlikteydi, ortaktı ve işbirliği halindeydi. Şimdi ise Cumhuriyet’in tamamen ilgasına ve Türk milletinin azınlığa düşürülerek yok edilmesini amaçlayan bir yolda omuz omuza ve kol koladırlar.
"BU İHANETİN İZAHA MUHTAÇ YANI KALMAMIŞTIR''
Geçmişte olduğu gibi senaryo aynı kalemden, replikler aynı sestendir. Siyaset bezirganları; normalleşme, yumuşama diye başlayan kirli politikalarına, milletin geçit vermeyeceğini anlayınca; gayrı-milli bir mutabakat paktı inşa etmişlerdir. Siyasi geleceklerini, Türk milletinin ve Türk devletin bekasına tercih etmişlerdir. AKP’nin, hep bir ağızdan 'darbe Anayasası' hezeyanları, eski Meclis Başkanı Kurtulmuş’un; ilk dört madde açıklamaları, Devlet Bahçeli’nin; 'teröristbaşı bebek katiline' çağrısı, dün de bu bebek katiline 'tecritinin kaldırılması' önerisi, Özgür Özel’in; Devlet Bahçeli’yle yaptığı ardışık düet, terörün Meclis’teki uzantılarının hazırladığı '25 yıldan sonra koşullu salıverme imkanı sağlansın' kanun teklifi, önceden başaramadıkları 'çözülme sürecinin' nihai sonucuna ulaştırılma projesidir.
Anayasa Mahkemesi’nin sürüncemede bıraktığı kapatma davasının terör örgütü propagandasını ifade özgürlüğü ilan eden kararı da bu yıllardır arkada pişirilen zehrin ağır ağır kamuoyuna zerkedilmesi hesabıdır. Bu ihanetin, bu gafletin, bu delaletin izaha muhtaç yanı kalmamıştır. İYİ Parti olarak tavizsiz duruşumuz ortadadır. Yarın, sonra değil, hemen şimdi; Türk milleti olarak ya istiklal ya izmihlal kararını vermeye mecburuz.
Devletin ülkesi olmaz, devletin milleti olmaz açıklamalarının ve hepsinin uzattığı kirli ellerin adresi Türk milletinin varlığı ve mahremidir. Kararım bellidir: O mukaddese el sürdürtmeyeceğim, o mahremi kirlettirmeyeceğim. Gün, devletine yeniden sahip olma günüdür. Gün; iktidara sahip olanların, ortaklarının, ana muhalefetin; gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olduğu, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit ettikleri ahval ve şerait içinde Türk istiklal ve Cumhuriyeti'ni el ele kurtarmak günüdür."