İYİ Parti yönetiminden peş peşe seçim mesajları: Karardan dönüşün büyük tahribatı olur

İYİ Parti yönetiminde yerel seçimde CHP'yle işbirliğine ilişkin farklı sesler gelmeye devam ediyor. Genel Başkan Meral Akşener'in "Ne derlerse onu yapacağım" dediği İYİ Parti Genel İdare Kurulu'nun üyelerinden Bilal Uzun, daha önce aldıkları "81 ilde tek başına aday çıkarma" kararlarından dönüşün büyük tahribata yol açacağı uyarısı yaptı.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkan seçildikten sonra dün ilk kez ziyaret ettiği İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e 31 Mart seçimleri için seçim işbirliği önerisi götürdü.

Akşener ise edinilen bilgiye göre öneriyi GİK’in onayına sunacağını belirterek, “Biz, MHP’nin aksine, demokratik bir partiyiz. Geçmişte ‘masaya otur veya kalk’ diyen de GİK’ti. O yüzden GİK ne derse onu yapacağım” yanıtını verdi.

Daha önce 81 ilde seçimlere tek başına girme kararı veren İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nun (GİK) Özel'in önerisinin ardından tavırlarının ne olacağı merak konusuyken İstanbul Büyükşehir Belediyesi İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, “seçim işbirliği”ne ilişkin Cumhuriyet TV’ye konuşmuş ve “İstanbul’da ve Ankara’da tabandan gelen talepte işbirliği yapılması yönünde bir kanaat var” demişti.

İYİ Parti GİK üyelerinden Bilal Uzun ise "Akşener'in öneriyi kurula taşmasının partilerindeki demokrasi anlayışının gereği olduğunu ancak kurulun kararından dönüşünün büyük bir tahribata yol açacağını" belirtti. 

Uzun, sosyal medya hesabından şu değerlendirmede bulundu: 

"Genel İdare Kurulumuz seçim ittifakı ve işbirliği konusunda zaten kararını Eylül ayında vermişti.

Şahsi kanaatim; Genel Başkanımızın, bugün kendisini ziyarete gelen Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'’in işbirliği teklifini yeniden GİK’e sorması siyasi nezaket ve kendilerinin demokrasi anlayışı gereğidir. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener  ve tüm parti yetkililerimiz defalarca kez 81 ilde kendi adaylarımızla seçime gireceğimiz ifade etmiştir. Hatta CHP’de bir Genel Başkan değişimi durumunda bu kararımızın değişmeyeceğine dair de defalarca kez beyanatları vardır. 

Bu derece net bir karar ve beyanlardan sonra bu noktadan geri dönüşün tahribatı büyük olacaktır. Bir itiraz vardıysa 2 aydır edilmeliydi. Bir itiraz vardıysa 2 aydır bu derece sert tonda açıklamalar olmamalıydı. Bu karar buradan dönmeyecektir.

Partimize gönül verenlere düşen en büyük sorumluluk bu noktadan sonra her şehirde en güçlü adayımızı çıkararak seçim kazanma üzerine strateji geliştirmektir.

Siyaseti ticaret gibi görmek bizi bulunduğumuz yerden bir adım öteye götürmez. Parti olarak ortaya bir iddia koyduk ve onun arkasında durmak zorundayız."