İnşası devam eden Akkuyu Nükleer Santralı hakkındaki soru işaretleri devam ediyor

CHP PM üyesi Bozoğlu, Akkuyu hakkında kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediğini söyledi. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Kırmızı da “Neresinden tutarsanız elimizde kalan bir süreçle karşı karşıyayız” dedi.

Emirhan Çoban

Mersin’de Akkuyu Nükleer Santralı’nın birinci ünitesinde genel inşaat çalışmaları tamamlandı. Bu kapsamda santral yeniden medyada gündeme geldi. Fukuşima ve Çernobil gibi örnekleri anımsayan yurttaşlar, Akkuyu Nükleer Santralı’nın doğurabileceği tehlikeleri merak ediyor. Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan CHP PM üyesi ve eski TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “Çalışmalarda ne gibi hazırlıklar yapıldığı konusunda kamuoyuyla somut bilgiler paylaşılmadı. Olası bir kaza durumunda insanlar nasıl hareket edecekler, kamu kurumları neler yapacak gibi sorular netleştirilmedi” dedi. 

Bozoğlu, soğutma suyu olarak deniz suyu kullanılacağını söyleyerek “Bu ısıtılan su denize geri verilecek. Bu ısınmış suyun bölgedeki ekosistemi olumsuz etkilememesi mümkün değil” ifadelerini kullandı. 

‘ZARARI TÜRKİYE’YE’

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kırmızı, projenin Rusya ile 2010 yılında yapılan anlaşmaya dayandığını vurguladı. Kırmızı, “Bu proje bize ait bir proje değil. Her şeyi Rusya Atom Enerjisi Kurumu’na ait. Üretim sahibi Rusya, olası kazaların bütün etkileri ise Türkiye’ye yansıyacak. Neresinden tutarsanız elimizde kalan bir süreçle karşı karşıyayız” diye konuştu.

Kırmızı, dünyadaki gelişmiş ülkelerin nükleer enerji santrallarını kapatmaya çalışırken Türkiye’nin yeni açmaya çalıştığını belirtti. Nükleer enerji santralı açmak yerine daha verimli enerji kaynaklarının kullanılabileceğini söyleyen Kırmızı, “Yatırım maliyeti en yüksek enerji yatırımı bu. Olası bir sorunda vereceği zararı öngöremiyoruz bile. İşletme sürecinde de ortaya çıkardığı radyoaktif atık çevreye zarar verecektir. Kullanım süresi bittiğinde santralın nasıl kaldırılacağı da muamma” ifadelerini kullandı. Santralın çalışırken etrafında bulunan yerleşkelere ve tarım alanlarına da zarar vereceğini aktaran Kırmızı, olası bir çatışma anında santralın Türkiye’yi açık hedef haline getireceğini de sözlerine ekledi.