İlahiyatçılar 'tarikat şeyhi' Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenazesini değerlendirdi: Yolumuz Cumhuriyet

İsmailağa cemaatinin “şeyhi” Mahmut Ustaosmanoğlu’nun cenaze törenine katılan Erdoğan, “Önderimizdir” ifadesini kullandı. Siyasiler taziye “yarışına” girerken emekli müftü Gani Aşık, “Tarikatlara tutsaklığın turnusol kâğıdı oldu” dedi.

Sefa Uyar

Nakşibendi tarikatına bağlı İsmailağa cematinin “şeyhi” Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yaşamını yitirmesiyle siyasiler taziye yarışına girdi. Devrim yasalarına aykırı olmasına karşın “tarikat övgüsü” de tepki çekti.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye’nin yolunu, 1925’te Kastamonu’da yaptığı “Efendiler ve ey millet; iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır” konuşmayla çizdi. Ancak siyasetçilerin oy kaygısıyla tarikatlarla kurduğu ilişki, Ustaosmanoğlu’nun yaşamını yitirmesiyle yeniden gözler önüne serildi. Bürokratlar, eski bakanlar, milletvekilleri ve iktidarın üst kademesi, Ustaosmanoğlu’na “taziye sunmak” için sıraya girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, taziye için gazetelere ilan verdi. Ancak tarikat-siyaset ilişkisi eleştiri konusu oldu. 

‘DİN DIŞI YAPILAR’

Cumhuriyet’e konuşan ilahiyatçı İsrafil Balcı, devrim yasalarına işaret ederek “Buna rağmen tarikat, cemaat ve şeyhlik, dervişlik gibi ‘sanal’ otoritelere siyasiler hâlâ prim veriyor. Bunlar da siyasi rüzgarın etkisinden esinlenerek ve onları arkasına alarak palazlanıyor. Kimi siyasinin oy uğruna, kimi siyasinin de gönülden bu yapılara prim vermeleri, selam durmaları, iş tutmaları doğru değil. Bu, ülke çıkarlarına aykırı” dedi. Balcı, tarikat-siyaset ilişkisinden topluma ve ülkeye bir aydınlık çıkmayacağını aktararak “Burası karanlık bir kuyudur. Aydınlık yol, Cumhuriyet değerleriyle olur. Tarikatların amacı hiçbir zaman din değil. İstisnasız hepsi, kendi öğretilerini bir şekilde iktidara taşıyıp romantik yorumlarına göre devlet düzeni tesis etme amacı güder. Aydınlık yol; akıl, bilim, hukukun üstünlüğü, demokrasi, laikliktir” ifadelerini kullandı. 

‘KADIN AŞAĞILANIYOR’

Emekli müftü Gani Aşık ise yaşanan durumun, “Türk devleti, toplumu ve siyaset hayatının tarikatlara tutsaklığının ve laik devletteki çürümüşlüğün turnusol kâğıdı olduğunu” vurguladı. “Üç günlük yas ilan edilmediği kaldı” diyen Aşık, “Tarikat, tekke ve zaviyeler yasal olarak kapalı, devrim yasaları ‘sözde’ yürürlükte” diye konuştu. Aşık, cenazeye kadınların katılmasının istenmediğine işaret ederek, “Bu bile kadının nasıl aşağılandığını göstermesi bakımından ibretliktir. Bir merhuma karşı son uhrevi görev olan cenaze namazının kadınlara yasaklanmasının dinde dayanağı yoktur. Peygamberimiz ailesinden başta Hazreti Fatma olmak üzere pek çok hanımın sosyal yaşamda farklı açılımları vardır” ifadelerini kullandı.