İktidarın üst düzey isimleri, Suudi Arabistan'ın milli günü kutlamalarına katıldı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i Osmanlı üzerinden hedef alan AKP’li yetkililer, Osmanlı’nın yıkılmasında büyük rol oynayan Suudilerle kutlama yaptı. Tarihçiler, bu durumu ‘ikiyüzlülük’ olarak nitelendirdi.
Çağdaş Bayraktarİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in kurtuluşunun 100. yıl dönümünde yaptığı konuşmada “100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, dalalet hatta hıyanet içindeydi” demiş, AKP’li yetkililer de “Osmanlı bizim atamızdır, Vahdettin hain değildir” tepkisiyle Soyer’e karşı linç kampanyası başlatmışlardı.
Aynı AKP’li yetkiler, Suudiler için Osmanlı’dan ayrılma anlamına gelen Suudi Arabistan’ın milli gün kutlamalarına yoğun ilgi gösterdi. Bu kapsamda Ankara’da yapılan resepsiyona, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş katıldı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Suudi Arabistan Milli Günü dolayısıyla Şûra Konseyi Başkanı Abdullah Mohammed Ibrahim Al-Sheikh’e tebrik mesajı gönderdi. İstanbul’da düzenlenen resepsiyona katılan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise programda yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın milli gününü kutladı.
‘TEŞVİKÇİLERİ İNGİLİZLERDİ’
Arap ayrılık süreci ile Yunan ayrılık sürecinin birbirinden çok farklı olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Hakkı Uyar, “Yunanistan ile Suudi Arabistan’ın bağımsızlık günlerine katılmak birbirinden çok farklı değil. Hem Arap hem de Yunan ayrılık süreci Osmanlı açısından çok can yakıcı idi. Arap ayaklanmalarının belirleyicilerinden biri Vahhabiliğin 18. yüzyılın ikinci yarısında doğmasıdır. İkincisi ise Arap milliyetçiliğidir. Her ikisinin de teşvikçisi başta İngiltere olmak üzere emperyalist ülkelerdir” dedi.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı’nın hem İngilizlerin hem de işbirlikçi/ayrılıkçı Arap ayaklanmalarının neticesinde tüm Arap coğrafyasını kaybettiğinin altını çizen Prof. Dr. Uyar, “Ortada İngiliz milletler topluluğuna benzer bir Osmanlı milletler topluluğu olmadığına göre, böylesi milli günlere katılmak pek de bizim açımızdan milli olmuyor. Umarım bir sonraki Diyanet İşleri başkanı, Rıfat Börekçi’nin izinden giden bir Diyanet işleri başkanı olur. Öncelikle kendi milli günlerimizi ihmal etmezler” ifadelerini kullandı.
‘ÖNEMLİ ROL OYNADILAR’
Suudi aşiretlerinin Osmanlı’nın yıkılma sürecindeki yakıcı etkisine de değinen tarihçi Dr. Abdullah Kehale, “İngilizler, 1804’e kendi yarattıkları Vahhabi mezhebiyle desteklenen Suudi aşiretini Osmanlı’ya karşı ayaklandırdılar. Osmanlı’nın hatta Vahdettin’in sonunun gelmesinde önemli rol oynadılar. Bugün aynı kişiler Suudiler tarafından ayaklanmalarla sonu hazırlanan ve yürekten bağlı oldukları Vahdettin’i de anarken diğer yandan da Suudilerin mili gününü kutlayıp saygı duruşunda bulunmaktalar” dedi.
‘İHANETİN GÖRMEZDEN GELİNMESİ’
Yeni Osmanlıcılık anlayışının bir dizi tarihsel çarpıtma ve güncel tutarsızlık üzerine kurulu olduğunu söyleyen tarihçi Sinan Meydan, “Bir taraftan Kurtuluş Savaşı’nda milli harekete karşı her kötülüğü yapan ve atalarının başkenti İstanbul işgal halindeyken İngilizlere sığınıp kaçan Vahdettin’e Osmanlı padişahı diye sahip çıkıyorlar. Diğer taraftan Osmanlı’dan ayrılıp bağımsızlığını ilan eden Suudi Arabistan’ın bağımsızlık gününü kutluyorlar” ifadelerini kullandı.
Güncel siyasette kin ve nefretle hareket edilemeyeceğini vurgulayan Meydan, “Ancak en ufak bir Osmanlı eleştirisini ‘Osmanlı düşmanlığı’ diye lanetleyen ‘Yeni Osmanlıcıların’, Arap ihanetini görmezden gelmesi, Arap devletinin bağımsızlık gününü kutlamaları açık bir ikiyüzlülüktür” dedi.