İktidar kulisi... İsim isim açıkladı, 'endişelerini ilettiler': 'Erdoğan kapıyı kapattı'

Halk TV yazarı Barış Soydan, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi politikalarında 'kesinlikle değişim olmayacağı' yönündeki mesajlarını değerlendirerek kulis bilgilerini köşesine taşıdı.

cumhuriyet.com.tr

Halk TV yazarı Barış Soydan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi politikalarında 'kesinlikle değişim olmayacağı' yönündeki mesajlarını değerlendirdi.

"Dünyanın hiçbir yerinde ilişkisi kalmayan gösterge faiz-enflasyon dayatmasını tek kurtuluş reçetesi gibi önümüze koyanların bir kısmı zırcahil, bir kısmı ise alenen haindir." - 27 Mayıs 2022.

"Kimse bizden şunu beklemesin, bu iktidar faiz artırmayacak, faizi düşürmeye devam edeceğiz." - 6 Haziran 2022.

Erdoğan'ın bu mesajlarının muhatabının aslında çok da uzaklarda olmadığını belirten Soydan, edindiği bilgiler ve izlenimler doğrultusunda bu söylemlerin piyasalara değil, daha ziyade yakın çevresinden bazı isimlere yönelik olduğunu söyledi. 

Soydan, "AKP=Tayyip Erdoğan diye düşünülüyor olsa da, ekonominin içinde bulunduğu duruma karşı karşısında iktidar partisi içinde hem şikayetlerin hem çözüm arayışlarının arttığı bir gerçek. Bu durum zaman zaman olası kabine ve kadro değişikliği senaryolarına da evriliyor" ifadesini kullandığı yazısına şöyle devam etti:

"İşte Erdoğan son dönemdeki katı mesajlarıyla aslında parti içindeki farklı görüşleri ve çekişmeleri bastırmayı hedefliyor.

AKP içerisinde ve Erdoğan’ın çevresinde nasıl bir dağılım ve bir bakıma kamplaşma var? Erdoğan’ın planı ne?

"BAZI ÖNEMLİ İSİMLERİN OLDUĞU BİR GRUP CİDDİ ENDİŞELER TAŞIYOR"

Önce 'Endişeli ve giderek daha aktif' olan gruptan bahsedelim. Kaynaklarıma göre Binali Yıldırım, Fuat Oktay ve AKP içerisinde bazı önemli isimlerin olduğu bir grup, ekonominin gidişatına ve seçimlerin kaderine ilişkin ciddi endişeler taşıyor. Bu grup hem parti merkezi hem teşkilatlarda hakim görüşü temsil ediyor. Ekonomide temel göstergelerin bozulduğunu, halkta ciddi refah kaybı yaşandığını ve sabır tavsiyelerinin artık kabul görmediğini ifade ediyorlar.

Ekonomide geçmişte Binali Yıldırım’ın koordinasyon rolü üstlenerek zor dönemlerde krizleri önlediği, onun koordinasyonunda çalışan eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile dönemin Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın aldıkları önlemlerle 2017 Referandumu ve 2018 seçimlerinin ucu ucuna da olsa kazanılmasını sağladığını hatırlatıyorlar. Binali Yıldırım’ın koordinasyonunda ekonomi politikalarında acil önlemler ve kadro değişimi dair önerilerin Erdoğan’a iletildiği belirtiliyor.

Erdoğan’ın son günlerde net ifadelerle verdiği 'Ekonomi politikalarında değişim yok' mesajlarını, bu arayışlara karşı bir duruş olarak değerlendirmek mümkün.

"ALBAYRAK'IN OLASI BİR DEĞİŞİKLİKTE ÖN PLANDA OLMASI ÇOK OLASI GÖRÜLMÜYOR"

Kaynaklarıma göre Erdoğan cephesi de sanılanın aksine tek bir yapı ve bakıştan ibaret değil. 2018 seçimleri sonrasında Hazine ve Maliye Bakanlığını üstlenen Berat Albayrak, 2020 Kasımında istifasını vermesinden bu yana ortalarda görünmüyor. Bununla birlikte ekonomi yönetiminde Albayrak’a yakın çok sayıda ismin bulunduğu biliniyor. Ancak Albayrak’ın görevden ayrılma şekli ve kamuoyundaki olumsuz algı gibi nedenler sebebiyle Albayrak’ın olası bir değişiklikte ön planda olması çok olası görülmüyor.

Kaynaklarıma göre Albayrak’ın kısa süre önce büyük umutlarla yayınladığı kitabın beklenen etkiyi yaratamaması da bunda etkili. Yine de Albayrak, hem iktidar yakın medya hem Saray’daki danışmanlar aracılığıyla hâlâ denklemin içinde. Bu arada Albayrak’ın Bakan Nebati’den desteğini çektiği de konuşuluyor.

"NUMAN KURTULMUŞ EKONOMİ YÖNETİMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTİYOR"

İktidar partisi içinde bir başka etkili figür, Numan Kurtulmuş. Kurtulmuş’un parti içerisinde kendisine yakın bir ekiple birlikte çalışıp zaman zaman Erdoğan’la konuları müzakere ettiği biliniyor. Kurtulmuş’un ekonomi yönetiminin değiştirilmesini istediği söyleniyor…

Erdoğan şimdilik değişik taleplerine kapıyı kapamış durumda. Ancak sonbahar aylarında ekonomide yaşanabilecek yeni fırtınanın Erdoğan üzerinde baskıyı artırabileceğini ve parti içerisinde de endişeleri çok yukarıya taşıyabileceği belirtiliyor."