İBB Başkanı İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iddialarına yanıt verdi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuşmasında belgeler gösterdi. Soylu’nun eski açıklamalarını hatırlatıp “Bakanın görev ihmalini resmi belgeyle kanıtlamış durumdayız” dedi. Terörist denilen kişilerin de adli sicilinin temiz olduğunu söyledi.

Gökhan Kam

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dün terör soruşturmasıyla ilgili basın toplantısı yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sert sözlerle yüklendi, “Soylu terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiştir. Hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Saraçhane’deki toplantıya CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partililer ve çok sayıda gazeteci katıldı. İmamoğlu toplantıda bir dizi belge paylaştı. Belgelerde İstanbul Valiliği’nden sekiz ayda gelen iki farklı yazı olduğu görüldü.

"HANİ YETKİNİZ YOKTU?"

İmamoğlu konuşması sırasında ekrana İçişleri Bakanlığı’ndan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na yollanan belgeyi gösterdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı kişileri işten çıkarma yetkisi olmadığı”na ilişkin açıklamasını anımsatan İmamoğlu “Bakan işten çıkarılmalarına olur verip imzalıyor. Bakanın ‘Yetkimiz yok’ dediği iştirak şirketleri İzenerji ve İzelman’dan 15 işçi arşiv araştırmalarındaki olumsuzluk nedeniyle işten çıkarılıyor. Hani yetkiniz yoktu Bakan Bey? Bakanın görev ihmalini resmi belgeyle kanıtlamış durumdayız” ifadelerini kullandı.

"ADLİ SİCİLİ TEMİZ"

Soylu’nun yaptığı basın açıklamasında terörist olduklarını iddia ettiği isimlerle ilgili konuşan İmamoğlu, adları tek tek okuyarak adli, sicil kayıtlarının kamu seçeneğinden alındığını ve sicil kayıtlarının temiz olduğunu söyledi. İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Daha ilginç iki örnek vereyim. Bakan, Abdülmenaf Sevgin diye bir isimden bahsetti. Ona göre o da İBB’deki teröristlerden. Aradık taradık böyle bir çalışan ismine rastlamadık. Özer Doğaner diye bir isim daha verdi. Bunun da adli sicili temiz. Bakın terör iltisaklısı dediği kişinin arşiv araştırması da temiz diyorum. 14 ay önce de askerliği nedeniyle işten ayrılmış. Anayasa Mahkemesi’nin arşiv araştırması istenmesini yasakladığı dönemde, sabıka kayıtlarını kamu seçeneğinden almış ve sicili temiz görünen bu insanları işe almışız. Belediyeler güvenlik ya da istihbarat kuruluşları değildir.” 

"UYSAL VE YERLİKAYA NE YAPTI?"

İmamoğlu toplantıda eski başkan ve kayyum dönemininde işe alınan birçok kişinin suç kaydı olmasına rağmen neden bir şey yapılmadığını sordu. Kendinden önceki dönem işe alınanlara dikkat çeken İmamoğlu, “Bana yapılan suçlamalardan biri, ‘Yasak olmasına rağmen arşiv araştırması neden yapmadın?’ Eğer bu suç ise arşiv araştırmasının serbest olduğu dönemde, Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan 4 bin 116 kişiden 1800’ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemesini nereye koyacaksınız? Ben suçlu, Uysal ve Yerlikaya temiz’’ diyerek tepki gösterdi. İmamoğlu, kendi belediye başkanlığından önceki dönemde işe alınan birçok kişinin suç kaydı olmasına rağmen “Bir şey yapılmadı” diyerek, “Mevlüt Uysal’ın işe aldığı 324 kişinin adli sicil kaydı var. Mesela iki kişinin cinsel taciz kaydı, 5 kişinin terör sabıkası var. 6 kişi uyuşturucudan sabıkalı, tehditle 30 sabıkalıyı istihdam etmişler. Arşiv araştırmaları gelmesine rağmen kılınızı dahi neden kıpırdatmadınız?’’ dedi. Çok açık meydana çıkmıştır ki; İçişleri Bakanlığı maharetiyle İBB’ye tuzak kurulmak üzere bir kumpas planı yapılmıştır diyen İmamoğlu, “Bu karanlık plan bugün itibarıyla tartışamaya yer olmayacak şekilde, uygulayıcılarına iade edilmiş ve tarafımızca paramparça edilmiştir” dedi.

"HÂKİM SÜRÜLÜYOR BOZDAĞ’DA ÇIT YOK"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında da açıklamalarda bulunan İmamoğlu, “Soylu’nun yarattığı kirlilikte gizlenen ama en az onun kadar kirli olan bir bakan daha var: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. Allah aşkına, İBB başkanının siyasi yasak istenen davasına bakan hakim, sıra dışı şekilde görevden alınıyor, adalet bakanından çıt yok. Hâkim, İstanbul’da henüz bir sene bile görev tamamlamadan, üstelik eşi hamile iken Samsun’a sürülüyor. Üstelik hâkim bey, dilekçeler vererek buna karşı koymaya çalışıyor ama yine de sürgün ediliyor, sizden yine çıt yok. Davama bakan ilk hâkim, bana ceza vermesi için tehdit edildiğini söylüyor, isim veriyor, talimatın merkezini işaret ediyor, ruhsatsız binayı yani ve HSK benim ifademi alsın diyor. Ama Bekir Bozdağ ölü taklidi yapıyor” dedi.

"SOKAK SOKAK GEZİP ANLATACAĞIM"

İmamoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yasada olmayan şekilde, siyasi yasak istenen davamda hukuksuz uygulamalara son verilmezse, gökkubbeyi başınıza yıkarız. Eğer, bu dediklerim hiç istemesek de gerçekleşirse, devlette aklı selimin yitirildiğini görürsek, ben vatandaş Ekrem İmamoğlu, hiçbir sıfata gerek olmadan, tüm Türkiye’ye sizin bu ayak oyunlarınızı, yargıyı nasıl köleleştirdiğinizi, mahalle mahalle cadde cadde sokak sokak anlatacağım. Mersin’de, Adana’da, Ankara’da her yerde anlatacağım. Eğer tarihi bir hata yaparak beni ve yöneticilerimi suçlamaya çalışıp İstanbulluların kul hakkına çökmeye kalkarsanız, karşınızda bir kavga-çatışma değil milyonlarca insanın vicdanının gücünü göreceksiniz.”

"KAYYUM ATANIRSA BÜYÜK TEPKİ OLACAKTIR"

İmamoğlu toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yazarımız Barış Pehlivan’ın “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 13 Ocak sonrasına dair kayyum atanacak iddiaları yükseliyor. Sizin kulağınıza bir şey geliyor mu? Eğer böyle bir ihtimal gerçekleşirse sizin dediklerinizden mitingler yapacağınızı anlıyorum daha açar mısınız? O gökkubbeyi seçime kadar nasıl başlarına yıkmayı planlıyorsunuz?” sorusuna İmamoğlu şöyle yanıt verdi: “Türkiye Cumhuriyeti’nin kara lekesi demiştim, seçim iptal edildiğinde. Böyle bir hamle Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kara lekelerinden bir tanesi olur. Ben burada şahsım adına yapacağım şeyleri ifade ettim. Hem parti CHP hem de ikili ittifakın adayı olarak seçildim, İYİ Parti olarak, başta bu iki siyasi partinin hamleleri. Türkiye’den bütün demokrasi bileşenleriyle çok güçlü hamleleri olduğunu görebiliyorum. Kaldı ki dün Sayın Genel Başkanımız en üst perdeden mesajlarını verdi. Elbette benim de hem onlarla istişareli hem kişisel olarak insanımıza bu süreci anlatma sorumluluğum olur. Umarım ki böyle bir şey yaşanmaz. Büyük bir tepki olacaktır. Benim kulağımda bir tek tarih var o da önümüzdeki seçim.”