İBB Başkanı İmamoğlu, AB toplantısında mülteci politikalarına tepki gösterdi: 'Bu yük sürdürülebilir değil'

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi (COR) ile TBB ve Şişli Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği COR 31. Türkiye Çalışma Grubu Toplantısı’nda konuştu. İstanbul Bomonti’de düzenlenen toplantıda İmamoğlu’nun yanı sıra AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Ossowski, COR Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu da katılarak birer konuşma yaptı.

Konuşmasında Dünya’nın Ukrayna’dan Gazze’ye uzanan savaşlar, önüne geçilemeyen iklim krizi, düzensiz göç dalgaları, gittikçe keskinleşen yoksulluk ve eşitsizlik gibi sorunların süreklilik arz ettiği bir “çoklu kriz” döneminde olduğunun altını çizen İmamoğlu, sorunların tüm paydaşların dahil olduğu, işbirliğine dayalı çoğulcu bir yaklaşımla çözülebileceğini söyledi. 31 Mart’taki yerel seçimlerden bu yana sekiz belediye başkanının görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasına da tepki gösteren İmamoğlu, “Demokrasiye ve hukuka aykırı bu uygulamalarla, halkın iradesi ayaklar altına alınıyor. Yerel demokrasi çiğneniyor, en kötüsü de halkın demokrasiye olan inancı ve temsil gücü büyük zarar görüyor” diye konuştu.

DARBE VURAN DÖRT KONU

20 yıl önce yüzde 80’i AB üyeliğini destekleyen Türk halkının AB’ye inancına darbe vuran dört temel konu olduğunu söyleyen İmamoğlu, bunları “AB konsoloslukları önünde eziyet çektiren vize meselesi, Kıbrıslı Türklerin diplomatik izolasyonu, AB’nin Filistin meselesindeki sessizliği ve devam eden göç ve sığınmacılar meselesi” olarak sıraladı. Dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkelerin başında gelen Türkiye’nin bu ağır yükü tek başına taşımaya devam etmesi sürdürülebilir ve adil olmadığını ifade eden İmamoğlu, “Yalnızca İstanbul’da, sayılarını tam olarak bilmediğimiz yüz binlerce Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz. İklim krizleri ve küresel yoksulluğun keskinleşmesiyle daha da artmasını beklediğimiz göç krizi, kısa vadeli ‘al-ver politikaları’ ile çözülemeyecek, birkaç ülkenin sırtına yüklenemeyecek kadar büyük ve önemli. Bu konuda geniş kapsamlı uluslararası iş birliği ve dayanışma şart” dedi.