Hukukçular, ‘türban serbestisi’ni de içeren anayasa değişikliğiyle ilgili uyardı: 'Laiklik açısından tehlikeli'
Eski Yargıçlar Sendikası Başkanı hukukçu Mustafa Karadağ, yapılması planlanan değişiklik ile anayasadaki “din ve vicdan hürriyeti” düzenlemenin birlikte uygulanması, anayasanın yorumlanmasında sorun olabileceğine dikkat çekti.
Selda GüneysuAKP’nin hazırladığı “türban serbestisi” ve “ailenin korunmasını içeren” iki maddelik anayasa değişiklik teklifinin ocak ayında Anayasa Komisyonu’na, şubatta ise TBMM Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor.
Ancak söz konusu düzenlemenin mevcut anayasanın 10. maddesinde yer alan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” ilkesine aykırı olduğu belirtiliyor. Hukukçuların ise bu konuda görüşleri farklı...
Eski Yargıçlar Sendikası Başkanı, hukukçu Mustafa Karadağ, mevcut anayasada “din ve vicdan hürriyeti” düzenlemesinin yer aldığını, bunun üzerine başka bir düzenleme yapılacak olmasının ileride anayasanın yorumlanması bakımından “sıkıntı çıkartacağına” dikkat çekti. Karadağ, “Bu sıkıntı laiklik, demokrasi ve hukuk devleti ilkesine aykırı olur. Anayasalar genel düzenlemelerdir. Kanun koyucunun rast gele veya amaçsız bir düzenleme yapmayacağına inanmak zorundayız. Çünkü bu insanları ileride kesinlikle laiklik karşıtı ve gerici bir yorum yapmaya iter” vurgusunu yaptı.
"ÖZGÜRLÜKÇÜ DEĞİL"
Anayasada böyle bir düzenlemenin “yasa tekniği bakımından da uygun olmadığını” kaydeden Karadağ, “Bu düzenleme biçimi özgürlükçü değildir” dedi. Karadağ, teklifte yer alan “ailenin korunmasına” yönelik düzenlemenin de hem mevcut anayasaya hem de uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna dikkat çekti. Medeni Yasa’da gerekli düzenlemenin yer aldığını belirten Karadağ, “İstanbul Sözleşmesi’nden neden çıkıldığı da düşünüldüğünde buradaki amaç da Türk aile yapısını korumak değil. Düzenleme ileriki zamanlarda özgürlüklerin önüne geçen bir düzenleme olacaktır” ifadelerini kullandı.
Hukukçu Turgut Kazan da “ailenin korunmasına” yönelik maddenin Medeni Yasa’da yer aldığına dikkat çekti. “İktidarın seçim için tahrik arayışı içinde olduğunu” belirten Kazan, “Böyle bir hüküm anayasaya yazılacak bir şey değil, ayıp. Teklifin amacı, seçim öncesi, enflasyonun arttığı ve Cumhuriyete karşı saldırıların olduğu dönemde tartışmaları bertaraf etmek. Anayasa değişikliği teklifini referanduma götürebilmek için 24 milletvekiline ihtiyaçları var. Ben 24 milletvekilini bulacaklarını sanmıyorum. O nedenle hem pahalılıktan hem enflasyondan bunalan insanlara karşı bir algı yaratmak, hem de toplumu kamplaştırmak için iktidar etrafına tahkimat aramaya çalışıyor. Ne referanduma gidilir ne de TBMM’den geçer” dedi.