HKP harekete geçti: Soylu, Albayrak ve Koca'ya kötü haber

HKP, Sayıştay Raporlarındaki usulsüzlükleri yargıya taşıdı. HKP, Süleyman Soylu, Berat Albayrak, Lütfi Elvan, Ali Erbaş, Fahrettin Koca, Zehra Zümrüt Selçuk, Mehmet Cahit Turhan, Adil Karaismailoğlu ve Bakan Yardımcıları hakkında suç duyurusunda bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Sayıştay Başkanlığı Denetçilerinin; İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2020 yılı denetim raporlarında tespit ettikleri usulsüzlükler kamuoyunun tepkisini çekmişti.

Sayıştay raporlarında tespit edilen usulsüzlüklerin ardından Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları, Süleyman Soylu, Berat Albayrak, Lütfi Elvan, Ali Erbaş, Fahrettin Koca, Zehra Zümrüt Selçuk, Mehmet Cahit Turhan, Adil Karaismailoğlu ve Bakan Yardımcıları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 6 ayrı suç duyurusunda bulundu.

SÜLEYMAN SOYLU’YA SUÇ DUYURUSU

Sayıştay’ın tespitine göre; İçişleri Bakanlığı, Kamu İhale Kanunu’na aykırı şekilde 8 adet sürücülü araç kiralamıştı. HKP avukatları, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Bakan Yardımcıları hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma” ve “İhaleye Fesat Karıştırma” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

BERAT ALBAYRAK VE LÜTFİ ELVAN’A SUÇ DUYURUSU

Sayıştay’ın tespitine göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı, Cumhuriyet altını basımı sürecinde, külçe altınların eritilerek üretime dönüştürülmesi karşılığında elde edilen hâsılatı hazineye aktarmamıştı. HKP avukatları, Hazine ve Maliye Eski Bakanı Berat Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Bakan Yardımcıları hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma”, “Zimmet” ve “Denetim Görevinin İhmali” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

ALİ ERBAŞ’A SUÇ DUYURUSU

Sayıştay’ın tespitine göre; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı ihalelerde çok sayıda hatalı işlem, örnekleri ile anlatılmıştı. HKP avukatları, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Başkan Yardımcıları hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma” ve “İhaleye Fesat Karıştırma” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

FAHRETTİN KOCA’YA SUÇ DUYURUSU

Sayıştay’ın tespitine göre; Sağlık Bakanlığı’nın, şehir hastaneleriyle ilgili çok sayıda usulsüzlük yer almış. Şantiye halinde olan hastaneler için “bahçe ve bakım” ödemeleri yapıldığı görülmüştü. HKP avukatları, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bakan Yardımcıları hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma” ve “İhaleye Fesat Karıştırma” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

ZEHRA ZÜMRÜT SELÇUK’A SUÇ DUYURUSU

Sayıştay’ın tespitine göre; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kullanımında bulunan taşınmazlara ilişkin muhasebe kayıtlarındaki tutarlar ile net değer hesabındaki tutarın uyuşmadığı belirtilmişti. HKP avukatları, Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Bakan Yardımcıları hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma” suçundan suç duyurusunda bulundu.

MEHMET CAHİT TURHAN VE ADİL KARAİSMAİLOĞLU’NA SUÇ DUYURUSU

Sayıştay’ın tespitine göre; İstanbul Havalimanı’nı işleten İGA, sözleşmeye göre üstlenmesi gereken Gayrettepe Metro inşaatındaki bazı işleri yapmayınca işler metro ihalesini alan şirket tarafından yapıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bunun karşılığında 8 milyon Euro ödediği ortaya çıkmış ve Bakanlık bu parayı İGA’dan almamıştı. HKP avukatları, Ulaştırma ve Altyapı Eski Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Bakan Yardımcıları hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma” ve “İhaleye Fesat Karıştırma” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan HKP MYK Üyesi Adnan Okur, şunları belirtti:

Bugün Sayıştay’ın 2020 yılı için açıkladığı denetim raporlarında ortaya çıkartılan, çıkartılabilen usulsüzlükleri, yolsuzlukları yargıya taşıdık. Sayıştay Denetçilerinin; Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı denetim raporlarında tespit ettikleri usulsüzlükler, yolsuzluklar, ihalelerde dönen dolaplarla ilgili olarak, 2020 yılı içinde görev yapan Bakanlar ve Bakan yardımcıları hakkında tam tamına 6 ayrı suç duyurusunda birden bulunduk. Sayıştay Raporları doğrultusunda; AKP’gillerin görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak, zimmet, denetim görevinin ihmali suçlarını kayıt altına aldırdık.

“KAYIT ALTINA ALINMASINI İSTEDİK”

Sayıştay Denetçilerinin ortaya çıkardığı, çıkarabildiği, belki de işledikleri suçların binde biri kadar olan bu suçlar; sadece Sayıştay raporlarında, birkaç muhalif gazetenin sütunlarında, birkaç televizyonun ekranlarında kalmasın, birkaç gün üzerinde konuşulup geçilmesin istedik. Kayıt altına alınsın ki bu suçlar; devran dönüp hesap günü geldiğinde, şu anda işleyen yasalar çerçevesinde devri sabık yaratıldığında, gücünü hukuktan ve vicdandan alan savcılar-hâkimler bir de iddianame hazırlamak durumunda kalmasınlar istedik. Bunlar için veriyoruz bu hukuk mücadelesini. Tabii ki aynı zamanda görevimiz.

“SAYIŞTAY’IN MİSYONUNU VE GÖREVİNİ ORTADAN KALDIRDILAR”

AKP’gillerin yolsuzluklarına, usulsüzlüklerine, vurgunlarına, kamu malını yağmalarına yetişilemiyor. Namuslu Sayıştay Denetçilerinin açıklamasına göre de bu ortaya çıkanlar, buzdağının görünen kısmı bile değil. AKP’giller bütün kamu kurumlarının denetim mekanizmalarını ortadan kaldırdılar. Özellikle Maliye Bakanlığı’na bağlı çalışan, özel sektörü denetleyen Hesap Uzmanları Kurulu ile devlet kuruluşlarını denetleyen Maliye Teftiş Kurulunu yerle yeksan ettiler. Böylece müfettişlik kurumunu “bir varmış, bir yokmuş”a döndürdüler. Neydi amaçları? Vurgunları, soygunları, kamu mallarını peşkeşleri rahatça yapabilmek. İşte o yüzden Sayıştay’ın da en önemli misyonlarından biri olan suçu savcılığa bildirmek ve şüpheliler hakkında gereğinin yapılmasını sağlamak görevini ortadan kaldırdılar. Sayıştay’ı, sadece tespit eden kurum düzeyine indirgediler.

“HALKIN HAKLARINI YİYENLER İÇİN YOLUN SONU GÖRÜNDÜ”

Ama elbette bu böyle gitmeyecek, çok karanlık günlerden geçiyoruz. Ama şunu da çok iyi biliyoruz; karanlığın en yoğun olduğu an aydınlığa en yakın olduğumuz andır. Halkın haklarını yiyenler, hukuku ayaklar altına alanlar, adaleti çiğneyenler için yolun sonu göründü. Emri sadece yasalardan ve vicdanından alan, bağımsız ve tarafsız savcı ve yargıçların oluşturduğu mahkemeler bekliyor karanlığın yaratıcılarını. Halkımızı da bekleyen aydınlık günler. Elbirliğiyle ulaşacağız.