HEDEP'li Tiryaki yerel seçimde ittifak tartışmalarına ilişkin Cumhuriyet'e konuştu: 'Büyükşehirlerde kapıyı kapatmadık'

Seçimlerden sonra düzenlediği kurultayda eş genel başkanlarını ve parti yönetimini değiştiren HEDEP'in önümüzdeki yerel seçimlerde büyükşehir belediyelerinde aday çıkarıp çıkarmayacağı merak konusu. Konuya ilişkin Cumhuriyet TV yayınına katılan HEDEP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki yerel seçimlerde ittifak yapma konusundaki parti tutumunu anlattı.

İrem Karataş

14-28 Mayıs genel seçimlerinin ardındann Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesi ve Cumhur İttifakı'nın parlementoda çoğunluğu sağlaması muhalefet partilerinde tartışmalara neden oldu. Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) başlayan değişim tartışmaları genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun görevini Özgür Özel'e devretmesi ile sonuçlandı. 

Seçimlerin ardından düzenlediği kurultayda genel başkan Meral Akşener'i yeniden seçen İYİ Parti'de istifa depremi devam ediyor. Parlementoda üçüncü büyük parti olan HEDEP ise düzenlediği kongrede eş genel başkanlarını ve parti yönetimini değiştirdi. HEDEP Eş Genel Başkanlığı'na Tülay Hatimoğulları Oruç ve Tuncer Bakırhan seçildi

Yerel seçimler yaklaşırken muhalefet partilerinin bir önceki yerel seçimde olduğu gibi işbirliği yapıp yapmayacağı merak konusu oldu. Konuya dair Cumhuriyet TV yayınına katılan HEDEP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki yerel seçimlerde HEDEP'in izleyeceği politikayı anlattı. 

"EĞER İTTİFAK OLACAKSA..."

Parti tabanındaki talebin işbirliği yapılacaksa açık olması yönünde olduğunu belirten Tiryaki, "2019 yerel seçimlerinde herhangi bir siyasi parti ile ittifak yapmadık. Bir seçim stratejimiz vardı. AKP ve MHP'nin kaybetmesini, kayyum uygulamasına son verip etkili olduğumuz bölgelerde belediyeleri geri almayı istiyorduk. Bu strateji sonuç vermiş, AKP-MHP büyükşehirleri kaybetmişti. Genel seçimlerden sonra bütün muhalefet partileri içerisinde, partimizde de tartışmalar ve değişmeler yaşandı. Altı yüzü aşkın halk toplantısını gerçekleştirdik ve ciddi tartışmalar yaptık. Eş genel başkanlarımız kongremizde aday olmadılar.

Kitlemiz, eğer bir ittifak yapılacaksa açık bir biçimde yapılmasını istiyor. Üstü örtülü bir biçimde, açık bir ittifak olmadan herhangi bir siyasi partiyle işbirliğini desteklemiyor. Başka partilerin belediye ya da genel seçimlerdeki adaylarının bu şekilde desteklenmesi istenmiyor. İşbirliği ile ilgili bundan sonraki genel ilkemiz; açık, şeffaf, tanımlanmış ve çerçevesi belirlenmiş olması" dedi. 

"BÜYÜKŞEHİRLERDE KAPILARI KAPATMADIK"

Mevcut sistemde muhalefetin olduğu kadar iktidarın da ittifaklara ihtiyacı olduğunu belirten Tiryaki, "2018'den beri ittifaksız hiçbir seçim kazanılamıyor. Bu durumu doğru ve yanlışlığından bağımsız olarak söylüyorum. Biz de Emek ve Özgürlük İttifakı içindeyiz ve bu ittifakı yalnızca seçim için oluşturmadık. Muhalefetin diğer partileri açısından ise, ittifak olmasa bile işbirliğine kapalı değiliz. Özellikle büyükşehirlerde, kapıları kapatmış değiliz. Ancank Türkiye genelinde bir seçim işbirliğinden söz etmek doğru olmayacaktır. 200 tane merkezde birinci veya ikinci partiyiz. Bunların önemli bir bölümünde tek başımıza girdiğimiz takdirde seçimi kazanabilecek durumdayız. Güçlü olduğumuz bölgelerde kendi adaylarımızla seçime gireceğiz" ifadelerini kullandı. 

"DİYALOĞA KAPALI OLAN BİZ DEĞİLİZ"

"Açık ittifak" tutumunun net olduğunu belirten Tiryaki, "Geçtiğimiz yerel seçimlerde izlenen stratejiden en çok zarar gören parti biz olduk. AKP ile MHP bizi zaten kriminal göstermek için geçe gündüz çalışıyor. Türkiyenin meşru siyasi partilerinden biri, Meclis'te temsil edilen üçüncü büyük partiyiz. Eğer bizimle açık bir işbirliği yapılmayacaksa aslında muhalefet partilerinin de AKP ve MHP'den farklı bakmadığını gösteriyor olur. Diyaloğa kapalı olan taraf emin olun biz değiliz" diye konuştu. 

"ANAYASA KONUSUNDA TUTUMUMUZ NET" 

Tiryaki, gündemden düşmeyen Anayasa tartışmalarına ilişkin ise şunları söyledi:

"Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerinin sınırlandırılması, ya da Bahçeli'nin söylediği gibi kapatılması gibi bir konuyu görüşmeyiz. Anayasa Mahkemesi'nin geçmişte verdiği temel hak ve özgürlüklerle bağdaşmayan pek çok kararı parantez içine alarak söylüyorum, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmalıdır. Can Atalay'ın serbest bırakılması gerektiğine kuşku yok.

Bir süredir iktidarın isteği doğrultusunda Anayasa Mahkemesi kararlarına muhalefet ediliyor. Sadece Anayasa Mahkemesi kararlarına değil AİHM kararlarına da uyulmuyor.Türkiye anayasasızlaştırılıyor. Bu konuda parti olarak tutumumuz net. Bunun dışında genel olarak bir Anayasa değişikliği konusunda görüşmeler yaparız ve diyaloğa açığız."