FETÖ kumpaslarındaki usulsüzlüklere ilişkin davanın 3. celse tamamlandı: “Beni günah keçisi yaptılar”

FETÖ tarafından kurgulanan “Poyrazköy/Kafes/ÇYDD/Amirallere Suikast” davalarındaki usulsüzlüklere ilişkin eski polis ve bilirkişilerin yargılandığı davanın üçüncü celsesi geçen cuma günü tamamlandı. Duruşma sonunda açıklanan ara kararda 4. celsenin Silivri’de bulunan Marmara Yerleşkesi’nde 24 Nisan – 5 Mayıs tarihleri arasında görüleceği belirtildi.

Çağdaş Bayraktar

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Fethullaçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından kurgulanan “Poyrazköy, Kafes, ÇYDD, Amirallere Suikast” davalarındaki usulsüzlüklere ilişkin eski polis ve bilirkişilerin yargılandığı davanın dördüncü oturumu önceki gün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde cuma günü görüldü.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkan Yardımcısı Lale Pilatin, ÇYDD Genel Yazmanı Emekli Hakim avukat Gülsen Akbulat, ÇYDD vekilleri avukat Elerki Bahadır Soydan, avukat Halil Demir, avukat Özge Demir, avukat Volkan Yalçınkaya ve Nilüfer Tatar’ın hazır bulunduğu oturumda, tutuklu sanıklardan Abdülkadir Bayat, İstanbul’a gelmek istemediği için duruşmaya SEGBİS aracılığıyla hükümlü bulunduğu Batman M Tipi Cezaevi’nden katıldı. 

“BEN EN SON HALKAYIM”

Bylock kullandığı tespit edilen ve terör örgütü üyeliği suçundan 7 yıl 6 ay hüküm giyen Bayat, suçsuz olduğunu ve günah keçisi olarak seçildiğini iddia etti. Savunmasında, iddianamede de yer alan kendisine sorulan sorular ve yanıtlarını okuyan Bayat, polislikten önce köy koruculuğu yaptığını belirtirken ayrıca birçok kez istemediği yere tayin olduğunu söyledi. “Ben hiyerarşide zincirin son halkasıyım” diyen Bayat, “Ben sadece söylenen tutanakları yazdım, tutukluyum ama benimle beraber imza atanların soruşturmada adı bile yok” dedi. 

Soruşturmada adı geçmeyen kişilerin de davaya dahil edilmesini isteyen Bayat’ın savunmasının soru cevaplarla birlikte yaklaşık 7 saat sürmesi, tutuklu sanıklardan Gafur Ataç’ın önceki oturumdaki ara verildiği sırada SEGBİS üzerinden Bayat’a söylediği “savunmanı aceleye getirme, her şeyi tane tane anlat” sözünü akıllara getirdi. Savunma sonrasında soru cevap kısmına geçilen duruşmada yer yer tansiyon yükseldi. Bayat, kendi imzası yüzünden hiç kimsenin zarar görmediğini iddia ederken, “Suç teşkil etmedikçe söylenenleri yazmak ve gerektiğinde imza atmak zorundayım” demesi üzerine kendisine yöneltilen “Hiç suç teşkil eden evrak imzaladığınızı düşünüyor musunuz” sorusuna hayır yanıtını verdi. Poyrazköy aramasına katıldığı için yargılandığını söyleyen Bayat, “Arama için talep raporu yazan kişi bile yargılanmıyor” dedi. 

“BEN ORADAYDIM”

Levent Bektaş ve Ergin Geldikaya ile ilgili aramalarda bulunduğunu belirten Bayat’ın ilgili kişilere çok iyi davrandığını belirtmesi üzerine ÇYDD avukatlarından Halil Demir, “Ben oradaydım ve nasıl davrandığınızı çok iyi biliyorum” diyerek tepki gösterdi. Bayat’ın soru cevap kısmı başlarken bana her şeyi sorabilirsiniz demesine karşın ilerleyen zamanda “neden her şeyi bana soruyorsunuz” demesi dikkat çekti. Duruşmaya SEGBİS üzerinden bağlanan ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklandıktan sonra Silivri'ye götürüldüğü araçtaki görüntüsüyle gündeme gelen Gafur Ataç da Bayat’a sorular yöneltti. Ataç’ın “Aramaya gidildiğinde herkes aynı görevi mi yapıyordu yoksa herkesin görevi farklı mıydı” gibi mantık çerçevesinde cevabı belli olan sorular sorması mahkemedekilerin de tepkisini çekerken mahkeme heyeti başkanı da Ataç’a “Bu kadar kolay bir sorunun 10 dakikada sorulmasının anlamı nedir? Sorduğunuz soruların birçoğu defalarca yanıtlandı. İyi niyeti suistimal ediyorsun ve bizi de yoruyorsunuz kendinizi de” uyarısında bulundu.

Ara karar öncesi ÇYDD vekilleri yargılamanın daha hızlı ilerlemesi için bir sonraki celsenin yakın tarihte ve iki hafta sürmesi ve tutuksuz sanıklardan Mustafa Tezcan Ataç’ın tutuklu yargılanmasını talep etti. Öte yandan ara karar öncesi taleplerin alındığı sırada Silivri’de tutuklu bulunan Ayhan Arıkanoğlu’nun “Sayın Başkan, Ergenekon davasında ele geçirilen el yazılarında Ergenekon ile ÇYDD-ÇEV arasındaki örgütsel ilişki yazılıydı. Bu belgeler, bizim savunmamız için çok önemli, onları da talep ediyoruz” demesi üzerine davanın müştekilerinin bulunduğu kısımdan “Hala utanmadan aynı yalanı söylüyorlar, iftirayı atıyorlar” biçiminde tepkiler yükseldi.

SEÇİM SONRASINA MI?

Bayat’ın savunması sonrası açıklanan ara kararda yargılamanın 4. celsesinin 24-25-26-27-28 Nisan ve 2-3-4-5 Mayıs tarihleri arasında görüleceği belirtilirken, sanıkların savunmaya hazırlanmaları için ek süre verilmeyeceği belirtildi. Mustafa Tezcan Ataç’la ilgili tutuklama talebinin reddedildiği kararda başta Abdülkadir Bayat ve bir kısım sanıkların adli denetim önlemlerinin kaldırılmasına yönelik talepler de reddedildi. 

Sanıklardan Selahattin Gülseren, Cengiz KAYA, Mustafa Tezcan ALAÇ arasındaki 17-18-19-20 Nisan 2009 ve 21-22-23-24-25-26-27 Nisan 2009 tarihlerindeki arama-aranma kayıtlarına HTS kayıtlarının talep edildiği kararda aramalara ilişkin görüntüler ilgili kurumlardan talep edildi. Savunma hazırlanması için ek süre verilmemesi, davayı uzatmaya yönelik girişimlerin önünü kesmeye yönelik değerlendirilirken, bir sonraki celsenin, müştekilerin “yargılamanın ağır ilerlemesinin önüne geçmek” için daha erkene çekilmesi talebine rağmen yaklaşık 3,5 ay sonrası ve nisan sonu olarak belirlenmesi “celsenin seçim sonrasına bırakılması” yorumlarına yol açtı.