Fahrettin Altun montaj videoları, iftiraları, yalanları çabuk unuttu: 'Cumhurbaşkanımız dezenformasyon yağmuruyla mücadele etti'
Seçim sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Başkanı Fahrettin Altun, "Cumhurbaşkanımız son derece gerçekçi bir kampanya yürüttü. Kimseye sahte sözler vermedi. Aynı zamanda bir dezenformasyon yağmuruyla mücadele etti" iddialarında bulundu.
DHAİletişim Başkanı Fahrettin Altun, yabancı basın mensuplarının, cumhurbaşkanı seçim sonuçları ve Türkiye’nin dünyaya verdiği mesaja yönelik soruları üzerine Twitter hesabından değerlendirmede bulundu.
Altun, Türkiye'nin 14 Mayıs Pazar günü Cumhurbaşkanı ve TBMM seçimlerini yüzde 87’ye varan bir katılımla gerçekleştirdiğini hatırlatarak, "Adaylar çalışmalarını adil ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirdi. Aşırı sağ ve aşırı sol partilerden müteşekkil bir koalisyonla karşı karşıya gelen Cumhurbaşkanımız son derece gerçekçi bir kampanya yürüttü. Kimseye sahte sözler vermedi. Aynı zamanda bir dezenformasyon yağmuruyla mücadele etti" iddiasında bulundu.
ALTUN'DAN MASALLAR
Erdoğan'ın tutarlılığı bir siyasal değer olarak benimsediğini öne süren Altun, şu ifadeleri kullandı:
"Buna mukabil rakibi tutarlılıkla ilgilenmedi. Gerçekleri önemsemedi. Sadece ne zaman, ne söylemesi gerekiyorsa o ifadeleri kullandı. Cumhurbaşkanımız, kampanyasını sosyopolitik gerçekler ışığında ve sosyolojinin şu temel kuralına uygun biçimde şekillendirdi. 'Toplum, bireylerin toplamından fazla bir şeydir.' Kendisinin toplumsal meseleleri çözüme kavuşturma çabaları bu ilkeden ve her bir vatandaşımızın hakkını hukukunu gözetme yaklaşımından esinlendi. Diğer yandan Cumhurbaşkanımızın rakibi bu hususu tamamen ıskalayarak aşırı popülist ve 'hipergerçek' bir kampanya yürüttü.
Burada Cumhurbaşkanımızın siyasi kutuplaşmanın toplumsal kutuplaşmaya dönüşmesini engellemek için olağanüstü bir gayret gösterdiğini kaydetmek gerekiyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız herhangi bir toplumsal kesimi değil; yalnızca rakibini karşısına aldı. Buna rağmen rakibi, siyasal kutuplaşmayı toplumsal kutuplaşmaya dönüştürmek ve kutuplaşmayı derinleştirmek için var gücüyle çalıştı. Hatta nefret söylemine başvurdu."