Erdoğan’ın 'kariyerin çocuk doğurmak' sözlerine kadınlar isyan etti: 'Bizi rahat bırakın'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’ye katılan Mehmet Ali Çelebi ve eşinin bir çocuğu olduğunu öğrenmesi üzerine, “Olmaz, bu işin kariyeri çocuk doğurmak. Sayıları artırmak lazım” dedi. Kadın dernekleri ve örgütleri Erdoğan’ın bu söylemine tepki göstererek “Kadınları rahat bırakın. Bu gericilik düzeni, kadınları birer köle haline getirmek istiyor” dedi.

Rengin Temoçin

Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Gönüllüsü avukat Selin Nakıpoğlu, “Cumhurbaşkanı’nın kadınların hayatına, kadınların beden bütünlüğüne dair söylemiş olduğu bu sözleri şiddetle reddediyoruz. Biz kadınlar olarak bedenlerimize kaç çocuk doğuracağımıza, yaşam biçimimize, evlenip evlenmeyeceğimize biz karar veririz” dedi. “Hiç kimse bizim hayatımıza karışamaz” diyen Nakıpoğlu, “Bir çocuklu olmak ya da çocuksuz olmak kusur değildir. Artık hayatlarımıza karışmayın. Kadınları rahat bırakın” diye konuştu.

"TEHLİKE İÇERİYOR"

EŞİK gönüllüsü avukat Hülya Gülbahar da Erdoğan’ın sözlerine tepki göstererek “Kadınlar için evde oturmak doğurmak ve kocalara hizmet etmek dışında kadınlar bir hayat hakkı tanınmadığını çeşitli ülkelerdeki uygulamalardan biliyoruz. Ne yazık ki Türkiye’de kadının asıl kariyeri anneliktir denerek kadınların hem eğitim ve hem çalışma hem de eşitlik temeline dayalı aile anlayışına saldırılar yapılıyor” dedi. Gülbahar, “Dini argümanlar kullanılarak bu topluma dikte edilen nüfus politikaları toplumsal yapıyı ve toplumdaki insan kalitesini düşüren ve topluma tehdit oluşturan noktadadır. Gençliğin ve geleceğin dini hurafelerle köreltildiği bir süreçte Erdoğan’ın sözleri ayrıca tehlike içeriyor” dedi. 

"EVE HAPSETMEK İSTİYORLAR"

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı avukat Müjde Tozbey ise  “Kadınların varlığının ispatı için çocuk doğurmaları ve anne olmaları şart değildir. Anneliği kutsallaştırarak, kadınları evlere hapsetmek istiyorlar” dedi. Tozbey sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bu gericilik düzeni, kadınlardan korkuyor ve birer köle haline getirmek istiyor. Çünkü gericiler biliyor ki, bütün bu saldırılara karşı ilk önce kadınlar ayağa kalkıyor. Bu düzenin gerici zihniyetiyle mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadınlar, sizlerin damızlığınız değildir.” 

"ÇAĞDIŞI SÖYLEMİ KABUL ETMİYORUZ"

Erdoğan’ın sözlerinin ardından 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Merkezi’nden bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Böylece İstanbul Sözleşmesi’nden çekilirken gerekçe gösterdiği ‘aileyi güçlendirmek’ savından ne anladığı ortaya çıkıyor: Kadını bir kuluçka malzemesi olarak eve hapsederek toplumsal yaşamın dışına atmak. Ev hapsine mahkum etmek. Bireylerin özel yaşamlarına da müdahale niteliği taşıyan bu zihniyet, kadınların hak mücadelesi ile çoktan aşılmıştır. Geri olanın, çağ ve insanlık dışı olanın kabulü imkânsızdır” denildi.

KADINSAN İŞİN ÇOK ZOR

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2014 yılında istihdam edilen kadın yüzde 26.7 iken 2021 yılında bu oran yüzde 28. 2020 yılında ise pandemi döneminden dolayı kadın istihdamında düşüş olduğu görülüyor. 2019 yılında yüzde 28.7 olan kadın istihdamı 2020 yılında 26.3’e düşüyor. Ancak DİSK/ Genel İş’in Kadın Emeği Raporu’na göre Türkiye’de kadınların istihdama katılım düzeyi, erkeklerin istihdama katılım düzeyinin yarısından da az olduğu belirtiliyor. OECD ülkeleri ortalamasında istihdamda cinsiyet açığının yüzde 14.5, Avrupa Birliği AB ülkeleri ortalamasında yüzde 10 iken, Türkiye’de yüzde 39.1 olduğu belirtildi.