Erdoğan, feshettiği İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldı: 'Marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatı'
"Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" programında açıklamalarda bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında İstanbul Sözleşmesi'ni ve muhalefeti hedef aldı. "Sözleşmeden çekilme ile kadına yönelik şiddetle mücadele irademiz arasında hiçbir illiyet bağı yok" iddiasında bulunan Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi için 'Marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatı' dedi.
cumhuriyet.com.trCumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray'daki Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" programında açıklamalarda bulundu.
"MARJİNAL KESİMLERİN IDEOLOJİK KAVGA APARATI"
Konuşmasında 'feshettiği' İstanbul Sözleşmesini hedef alan Erdoğan, "'Sözleşme yaşatır' sloganı marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatı olma dışında hiçbir anlam taşımıyor" dedi.
"SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLME İLE ŞİDDETLE MÜCADELE İRADEMIZ ARASINDA HİÇBİR BAĞ YOK"
Erdoğan ayrıca, "Muhalefetin iddialarının aksine sözleşmeden çekilme ile kadına yönelik şiddetle mücadele irademiz arasında hiçbir illiyet bağı yoktur" iddiasında bulundu.
Erdoğan şöyle konuştu:
"Türkiye sözleşmeden çekilmesine rağmen konuyu kapsamlı ele alan mevzuatları ile bu mücadelede eksiklerini tamamlamış yegane ülkedir. Türkiye ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri yapmıştır. Bize bu iftiraları atanlar, gerçekleri gizlemektedir. Kadına yönelik şiddet suç olarak bile tanımlı değildi. Kadına karşı şiddet AK Parti iktidarından nitelikli suç haline getirildi. Sözleşme değil, kanunlar yaşatır. Kadına yönelik şiddetle mücadele için hazırladığımız eylem planını kararlılıkla takip ediyoruz."
Sinema ve dizi sektörüne de yüklenen Erdoğan, "Kadına şiddet konusunda sinema ve dizi sektörümüzün de artık kendine bir çeki düzen vermesi gerektiğine inanıyorum. Reyting uğruna kadına yönelik şiddet normalleştiriliyor" ifadelerini kullandı.
"NETANYAHU HÜKÜMETİ ÖLDÜRMEKTEN ZEVK ALAN SERİ KATİLLER GİBİ"
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
* Kadına yönelik şiddet eylemlerinde hayatını kaybetmiş tüm kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Aylardır büyük bir soykırım devam ediyor. İsrail'in saldırılarında 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Hayatını kaybedenlerin yüzde 70'ten fazlasını masum kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Gözü dönmüş Netanyahu hükümeti öldürmekten zevk alan seri katiller gibi her gün onlarca kadını, çocuğu, yaşlıyı, bebeği katlediyor. Katliam şebekesinin barbarlıkları karşısında Filistin'in onurlu gururlu kadınları zalime boyun eğmeyen asil duruşlarıyla imanlı yürekleriyle tüm dünyaya, tüm kadınlara örnek oluyorlar.
'GAZZE' MESAJI
* Batılı devletlerin sırtını döndüğü Gazzeli, Filistinli, Lübnanlı kadınlara şu mesajı iletmek istiyorum: Şiddete uğrayan tüm kadınlar gibi sizinle de tam bir dayanışma halindeyiz. Türkiye olarak sizlerin yanındayız. Lafa gelince demokrasi konusunda aslan kesilenler, sizin feryatlarınıza kulaklarını tıkasa da, söz konusu sapkın akımlar olunca ortalığı ayağa kaldıranlar üç maymunu oynasa da biz sizi asla unutmayacağız, sizi yalnız ve çaresiz bırakmayacağız. Bu soykırımın durması için gerçekleri gür bir sesle dillendirmeyi sürdüreceğiz. Filistin'in yürekli kadınlarını bir kez daha saygıyla selamlıyorum.
HEDEFİNDE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE MUHALEFET VAR
* Kadına yönelik şiddetle mücadeleye destek veren tüm kardeşlerime en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Türkiye'de başta şiddet olmak üzere kadınlarla ilgili kritik konuların bugün geldiği yerde bakanlığımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın çok büyük emeği vardır. Nice meseleyi el birliği içinde hal yoluna koyduk. Kadına yönelik şiddet, insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddet kabul edilemez bir vandallıktır. Bu anlayışla göreve geldiğimiz ilk günden beri devrim niteliğinde pek çok adım attık. Kadınların haklarını güçlendirecek sayısız projeyi devreye aldık. 2012 yılında çıkardığımız ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun hukuki düzenlemelerin en önemlisiydi. Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi üzerinden ısrarla yürütmek istediği sanal tartışmaların hiçbir dayanağı yoktur.
"MARJİNAL KESİMLERİN İDEOLOJİK KAVGA APARATI"
* (İstanbul Sözleşmesi) 'Sözleşme yaşatır' sloganı da marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatı olma dışında hiçbir anlam taşımıyor. Muhalefetin iddialarının aksine sözleşmeden çekilme ile kadına yönelik şiddetle mücadele irademiz arasında hiçbir illiyet bağı yoktur. Türkiye sözleşmeden çekilmesine rağmen konuyu kapsamlı ele alan mevzuatları ile bu mücadelede eksiklerini tamamlamış yegane ülkedir. Türkiye ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri yapmıştır. Bize bu iftiraları atanlar, gerçekleri gizlemektedir. Kadına yönelik şiddet suç olarak bile tanımlı değildi. Kadına karşı şiddet AK Parti iktidarından nitelikli suç haline getirildi. Sözleşme değil, kanunlar yaşatır. Kadına yönelik şiddetle mücadele için hazırladığımız eylem planını kararlılıkla takip ediyoruz.
* Kadınlara dönük şiddete hiçbir suretle geçit vermeyen şiddetsiz bir Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşana kadar bu yolda sabırla yürüyeceğiz. Kadınlara, anne, eş ve kız çocuklarına şiddet uygulayan, ayrımcılık yapan ve öteleyenlerin insani, vicdani, kutsal değerlerden bahsetme hakkı olamaz.
* (Diyarbakır anneleri) Kadın haklarını İstanbul Sözleşmesi'ne sıkıştıran CHP yönetimi neden bu kahraman annelerin acılarına yıllardır bigane kalıyor. Yıllardır ciğerparelerine yeniden sarılmak için mücadele veren Diyarbakır annelerinin feryatlarına kulak tıkayanların samimiyeti elbette sorgulanır. Bölücü terör örgütündeki tecavüzden infaza, her türlü insan hakkı ihlalini görmezden gelenlerin meselesi asla kadınların hak ve hukuku, özgürlüğü olamaz.
SİNEMA VE DİZİ SEKTÖRÜNE YÜKLENDİ
* Türkiye'de kadına şiddete karşı duruşun samimiyet testi, teröre karşı dirayetli, cesur bir tavır sergilemektir. Toplumsal huzurumuzun altını oyan alkol ve kumar bağımlılığı, kadına ve çocuğa yönelik şiddet vakalarında önemli bir faktördür. Bu marazların önüne geçmediğimiz müddetçe kadına yönelik şiddetin önünü tam anlamıyla kesemeyiz.
* Ne hak yedik, ne de hakkımızın yenilmesine izin verdik. Bugün de aynı yerdeyiz. Aynı hassasiyetle devam ediyoruz. Muhalefetin de bizimle aynı çizgiye gelmesini arzu ve ümit ediyoruz. Kadına şiddet konusunda sinema ve dizi sektörümüzün de artık kendine bir çeki düzen vermesi gerektiğine inanıyorum. Reyting uğruna kadına yönelik şiddet normalleştiriliyor.
"CHP'NİN HELALLEŞME TİYATROSU RAFA KALDIRILDI"
* Eski genel başkanın parti içi darbe ile emekliye sevki ve seçim sürecinin tamamlanmasıyla CHP'nin helalleşme tiyatrosu da tümden rafa kaldırıldı.