Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan Akkuyu açıklaması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin IC İçtaş ile imzalanan sözleşmeyi feshetmesinden dört gün sonra; “Bu süreçte Bakanlığımız tarafların arasındaki ihtilafın çözümü için gerekli girişimlerde bulunmuştur. Önceliğimiz, projenin başından bu yana inşaat sahasında hizmet veren bütün yüklenicilerin ve çalışanların aleyhine bir mağduriyet oluşmaması ve projenin zamanında devreye alınmasıdır. Daha önce olduğu gibi, yine bu çerçevede girişimlerimiz sorunların çözümü için devam etmektedir. Taraflara da böyle bir projede daha sağduyulu ve yapıcı bir görev düştüğünü bir kez daha hatırlatmak isteriz” açıklamasını yaptı.

ANKA

Akkuyu Nükleer A.Ş., IC İçtaş ile imzalanan sözleşmenin feshedildiğini 29 Temmuz’da açıklamıştı. 30 Temmuz’da ise Akkuyu Nükleer ile TSM Enerji arasında yeni sözleşme imzalandığı duyurulmuştu.

Akkuyu Nükleer A.Ş, IC İçtaş ile imzalanan sözleşmenin feshini “Son teslim tarihlerine uygun hareket edilebilmesi için özel sektörün bu inşaat çalışmalarına özgü yeterliliklere sahip olması gerekmektedir. Proje yönetimi, buna uygun olarak, Akkuyu NGS Projesi’nde çalışmalarını tamamlayan IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile sözleşmenin feshedilerek, inşaat işlerinde katılımcıların yapılandırılmasının yeniden düzenlenmesine karar vermiştir” gerekçesi ile açıklamıştı.

Ancak IC İçtaş, fesih kararına; “Akkuyu Nükleer A.Ş. Cumhuriyet tarihinin tek kalemdeki en büyük yatırım sözleşmesini feshetme girişimiyle Proje’deki Türk paydaşlığını ortadan kaldırma sonucunu oluşturmakta ve Proje genel yüklenicisi olarak tamamen Rus menşeili başka bir şirketi tayin etme yönünde adımlar atmaktadır. Söz konusu fesih girişimindeki esas amacın, Proje’nin yönetimindeki Türk şirketlerinin varlığını azaltmak ve taşeron seviyesine indirgemek olduğu açıktır” açıklaması ile tepki göstermişti.

Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin yeni sözleşme imzaladığı TSM Enerji’nin, üç Rus şirketin ortaklığında 2019 yılında Mersin’de kurulduğu ortaya çıkmıştı.

Son olarak IC İçtaş, “Akkuyu Nükleer A.Ş. Cumhuriyet tarihinin tek kalemdeki en büyük yatırım sözleşmesini feshetme girişimiyle Proje’deki Türk paydaşlığını ortadan kaldırma sonucunu oluşturmakta ve Proje genel yüklenicisi olarak tamamen Rus menşeili başka bir şirketi tayin etme yönünde adımlar atmaktadır. Söz konusu fesih girişimindeki esas amacın, Proje’nin yönetimindeki Türk şirketlerinin varlığını azaltmak ve taşeron seviyesine indirgemek olduğu açıktır” açıklamasını yapmıştı.

BAKANLIKTAN 4 GÜN SONRA AÇIKLAMA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, fesih duyurusunun üzerinden dört gün geçmesinin ardından bugün yazılı bir açıklama yaptı.

Dört gün sonra yapılan açıklamada; “Bu süreçte Bakanlığımız tarafların arasındaki ihtilafın çözümü için gerekli girişimlerde bulunmuştur. Önceliğimiz, projenin başından bu yana inşaat sahasında hizmet veren bütün yüklenicilerin ve çalışanların aleyhine bir mağduriyet oluşmaması ve projenin zamanında devreye alınmasıdır. Daha önce olduğu gibi, yine bu çerçevede girişimlerimiz sorunların çözümü için devam etmektedir. Taraflara da böyle bir projede daha sağduyulu ve yapıcı bir görev düştüğünü bir kez daha hatırlatmak isteriz” denildi.

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle:  

“Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS), Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar tek kalemde yapılan en büyük yatırımıdır. Her biri 1200 megavat kapasiteli 4 reaktörün tam kapasite devreye girmesiyle Türkiye’nin toplam elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu tek başına karşılayacaktır.

21 Temmuz 2022 günü dördüncü ve son reaktörünün temeli atılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk reaktörü, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında devreye girecektir. Türkiye’nin en büyük projesinin hedeflere uygun bir şekilde ilerlemesi için sahada binlerce çalışan büyük bir emek sarf etmektedir.

Temel amacımız, uluslararası standartları referans alarak, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun denetim ve onaylarıyla ilk reaktörü projenin takvimine uygun bir şekilde, 2023’te devreye almaktır.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali ‘yap-işlet’ modeliyle inşa edilmektedir. En yüksek güvenlik standartlarıyla hayata geçirilen Akkuyu, ülkemize nükleer teknoloji transferi sağlarken, aynı zamanda yerli ve milli nükleer enerji endüstrisi oluşması için de önemli bir birikim sağlamaktadır.

Bu kapsamda, Türkiye’nin gelecekteki nükleer santrallerini kuracak ve işletecek bilgi ve tecrübeye sahip mühendislerimizin yetiştirilmesi için bugüne kadar 317 öğrencimiz nükleer enerji eğitimi için Rusya’ya gönderildi. 263 mühendisimiz eğitimlerini tamamlayarak, Akkuyu’da işbaşı yaptı. Halen 54 öğrencimiz Rusya’da eğitimlerine devam etmektedir.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası ve işletmesinde ihtiyaç duyulan malzemelerin, ekipmanların ve hizmetlerin yerli tedariki yaklaşık 6 milyar dolarlık bir iş hacmi oluşturmaktır. Bu durum nükleer enerji ve beraberinde onu destekleyen alt sektörlerin de yerli teknoloji ve üretim kapasitelerinin gelişmesine önemli katkılar sağlayacaktır.

“ÖNCELİĞİMİZ PROJENİN ZAMANINDA DEVREYE ALINMASIDIR”

Öte yandan, Akkuyu NGS ve yüklenici Titan 2-IC İçtaş konsorsiyumu arasında ihtilafların yaşandığı kamuoyuna yansımıştır.

Bu süreçte Bakanlığımız tarafların arasındaki ihtilafın çözümü için gerekli girişimlerde bulunmuştur. Önceliğimiz, projenin başından bu yana inşaat sahasında hizmet veren bütün yüklenicilerin ve çalışanların aleyhine bir mağduriyet oluşmaması ve projenin zamanında devreye alınmasıdır. Daha önce olduğu gibi, yine bu çerçevede girişimlerimiz sorunların çözümü için devam etmektedir. Taraflara da böyle bir projede daha sağduyulu ve yapıcı bir görev düştüğünü bir kez daha hatırlatmak isteriz.”