EMEP'ten deprem raporu: '305 bin 102 kaçak binaya yapı kayıt belgesi verilmiş'
Emek Partisi (EMEP), 11 kentte yıkıma neden olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerine ilişkin “Mülksüzleştirme, sermaye transferi ve kentin yeniden talanı” başlıklı bir değerlendirme raporu yayımladı. Söz konusu raporda, “Bölgede depremin ardından yaşanan tam bir mülksüzleştirme, servet transferi ve sömürüyü derinleştirme operasyonudur” ifadeleri yer aldı.
İSTANBUL / CumhuriyetBasın toplantısı öncesinde konuşan Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, şunları kaydetti:
“Deprem asıl yoksulları vurdu. Hükümet eliyle icra edilen afet stratejisi ne söylüyor? Devlet ilk anda sahada olmamakla bir başka varlık biçimini gösterdi. OHAL ilanıyla perişan bir zor aygıtını önümüze getirdi. Sahada Kızılay yok, tarikat ve cemaatler var. OHAL’le birlikte deprem fırsatçılığı katlanarak devam etti. İmar affıyla göz göre göre gelen deprem katliamlarına dur demenin zamanı. Kâr, rant politikalarına karşı örgütlen çağrımızı yineliyoruz. Karanlık zihniyetten hesap soracağız.”
(Ercüment Akdeniz)
‘AMAÇ RANT DAĞITIMI’
Gazeteci Hakkı Özdal ve Bahadır Özgür tarafından hazırlanan raporda, bölge halkı, bölgede çalışan gönüllüler, gazeteciler, TMMOB’a bağlı mühendis, mimar, teknik ve idari görevlilerle görüşüldü.
Raporda şu maddeler öne çıktı:
- Deprem bölgesinde “sivil toplum” geleneğinin bazı yerlerde yok denecek kadar az olduğu görülmüştür. Bu boşluk dini nitelikli derneklerin olanaklarıyla giriştikleri “Hayır” faaliyetlerinin görünür olmasını sağlamıştır.
- Yapılan afet müdahale planı kâğıt üstündeki haliyle dahi bilimsel gerçeklikten tamamen yoksundur.
- TOKİ, kentsel ranttan belli oranda alt sınıfların pay almasını sağlayarak bir rıza üretim aracına dönüştürülmüştür.
- Depreme maruz kalan kentlerde toplam 305 bin 102 kaçak binaya 2018 tarihli son imar affı kapsamında yapı kayıt belgesi verilmiştir.
- Türkiye’nin sağcı siyasetinin popülist ve yoz eylemleri yerine, ilgili bilim ve kuruluşlarının katılımıyla hazırlanmış, sistemli bir yapı ve deprem yönetmeliğine ve imar affı gibi uygulamaların anayasal düzlemde engellenmesine ihtiyaç vardır.
- Deprem bölgesindeki OHAL uygulaması, bölgedeki kentlerin hem birbirinden ve hem de ülkenin kalanından tecrit edilerek adeta bir hızlı inşaat plantasyonuna çevrilmesi, yeniden imar adı altında sermayenin çeşitli kesimlerine açılan “fırsat”ların, ihale düzeni ve rant dağıtımının merkezleşmesi amaçlarını taşımaktadır.
- TÜİK’in 2021 verilerine göre afet bölgesinde 3 milyon 841 bin kişi istihdamdadır. Bölgede her 10 emekçiden 4’ü bir sosyal güvenlik korumasına sahip olmaksızın, sigortasız çalışmaktayken deprem yıkımıyla karşı karşıya kalmıştır.