Ekrem İmamoğlu'ndan, savcı Furkan Okudan'a sert tepki: 'Kendisinden doğru beklemek hayalcilik olur'

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında verilen hapis cezası ve siyasi yasak ile ilgili başsavcılığın istinaf mahkemesine başvurduğu, olmayan bir fıkra üzerinden ceza verildiği ve hesaplamanın da yanlış yapıldığı yönündeki haberlere ilişkin konuştu. İmamoğlu, "Türk yargısına bu kadar zarar veren bir anlayıştan doğruyu beklemek hayalcilik olur” dedi.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli’de gerçekleşen Halaskar Gençlik ve Yaşam Merkezi Temel Atma Töreni'nden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

İmamoğlu, burada Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası alması ile ilgili kararı 'bir kısım hatalar ve eksiklikler' nedeniyle istinafa götüren savcı Furkan Okudan’a ilişkin olarak, “Bu saatten sonra kendisinden doğruyu beklemek hayalcilik olur” açıklamasını yaptı.

İBB Başkanı, "Bir USB üzerinden ortaya koyduğu mütalaasını bilgisayara aktarmasından tutun da bir sürü eksiği, yanlışı olan bir insandan bahsediyoruz. Onun için bu saatten sonra kendisinden doğru beklemek bu kadar yanlışı yapan, hukuka bu kadar zarar veren yüce Türk yargısına bu kadar zarar veren bir anlayıştan doğruyu beklemek hayalcilik olur” dedi.

"SÖYLENECEK SÖZ YOK HUKUK ADINA DA VİCDAN ADINA DA AHLAK ADINA DA"

İmamoğlu’nun hakkında verilen hapis cezası ve siyasi yasakla ilgili sorular ve yanıtları şöyle:

- Hakkınızda verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararıyla ilgili Başsavcılık istinafa başvurdu. Usul ve yasaya aykırı hususlar içermesi sebebiyle kararın bozulmasını istedi. Hakkınızda verilen ceza, TCK'da olmayan bir fıkra üzerinden verilmiş ve hesaplamada yanlış yapılmış. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

İmamoğlu: Yanlışın neresinden başlasak ki? Onun için o yanlışlara dair söylenecek söz yok, hukuk adına da vicdan adına da hatta ahlak adına da yok. Sayın savcının vermiş olduğu dilekçe üst mahkemeye itiraz hususunda zaten mahkeme sürecinde de ortaya koyduğu tavır sürecin içerisinde hani daha mütalaalar oluşmamışken bir USB üzerinden ortaya koyduğu mütalaasını bilgisayara aktarmasından tutun da bir sürü eksiği, yanlışı olan bir insandan bahsediyoruz. Onun için bu saatten sonra kendisinden doğru beklemek bu kadar yanlışı yapan, hukuka bu kadar zarar veren yüce Türk yargısına bu kadar zarar veren bir anlayıştan doğruyu beklemek hayalcilik olur. Ama hani dün de söyledim, gerçekten ben bu İstanbul’un Belediye Başkanı olarak bu ülkeye ve millete hizmet etmeye kararlı bir insan olarak ben bu yanlışları yapan savcıların, hakimlerin bile çoluğuna çocuğuna hizmet edeceğim ve onlara güzel hizmetler sunacağım inşallah ne diyelim? Güzellikler, iyilikler milletimizle olsun, adalet herkese lazım.

Dünden beri birçok şey görüyorum basında. Mahkemenin heyetiyle ilgili çok enteresan bir durum. Ama bunlar ilk kez yaşanmıyor ülkemizde. Ben anlıyorum bugün hedefleri daha büyük. İstanbul onlar için çok büyük kayıp. Ama biz işimize odaklıyız. Bundan sonra biz kendi yapacaklarımıza ve yüce Türk yargısını hakkıyla temsil edecek olan yargıçlara, hakimlere güvenmek istiyoruz ve onların doğru karar ile bu yapılan büyük yanlışı geri döndürmelerini istiyoruz. Umarım bu duygularımın gerçek olduğu bir ortamda ben de içinden doya doya hak ve hukukun adaletin karşılık bulduğu kararı verdikleri için teşekkürlerimi ileteceğim bir karar önümüzdeki günlerde ya da aylarda karşımıza gelir.

“HER AKŞAM RÜYALARINA BİLE GİRDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM"

- AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin bugün dedi ki 'İBB Başkanı seçildiği günden bu yana Cumhurbaşkanımızla bir korelasyon kurmaya çalışıyor. İmreniyor herhalde' dedi. İmreniyor musunuz?

İmamoğlu: Yani bunu bu cümleyi kurmaları bile bize kimin imrendiğini gösteriyor? Benim böyle bir imrenecek tarafım yok. Keşke imrensem. Keşke hem İstanbul'a yaptıkları üzerinden hem de Türkiye'ye yaptıkları üzerinden, keşke ama keşke imrenebilsem. Bak bunu o kadar isterim ki. Ama yani aslında nasıl bir korelasyon kurulduğunu ben ifade etmedim. Kendileri konuyu gündeme taşıyorlar ve getiriyorlar. Ne diyeyim ki demek ki zihinlerinde bu dönüp duruyor. Her gün her akşam rüyalarına bile girdiğimi düşünüyorum yani.

“DOĞRU ZAMANDA DOĞRU İTİRAZLAR YAPILACAKTIR”

- Karara itiraz ettiniz mi?

İmamoğlu: Her şeyin zamanı var. Hukukçularımız takip ediyor. Doğru zamanda doğru itirazlar yapılacaktır. Hem istinaf süreci umarım oradan da geri döner.

“O GÜN NE KADAR CESURSAM BUGÜN ONDAN DAHA FAZLA CESURUM"

- İki fotoğraf oluştu aslında. Hem 2019 seçiminin ardından hem de dün. İki Saraçhane fotoğrafı arasında ne fark var?

İmamoğlu: Vallahi o gün ne kadar kararlıysam bugün de o kadar kararlıyım. O kadar ne o gün ne kadar cesursam, bugün ondan daha fazla cesurum diyebilirim. O güne kadar gençsem bugün de o kadar gencim, yolumuza devam ediyoruz. Arkamızda daha kararlı bir milletin olduğunun da farkındayız”

- Siyaset yasağı gelirse ne yapmayı düşünüyorsunuz?

İmamoğlu: Milletimize hizmet etmeye devam, yolumuz uzun.

“İÇİŞLERİ BAKANI SAVRULA DURSUN BİZ İŞİMİZİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

- İçişleri Bakanı'nın bir açıklaması oldu. ‘Yargıya saygı duymak lazım. Daha süreçleri olan bir dava. Süreci etkilemeye çalışıyorlar. Bunlardan bir tanesini biz yapsak çarmıha gererlerdi. Buna Bizans oyunu denir’ dedi.

İmamoğlu: Vallahi sanıyorum dün bir arkadaşımın paylaşımından gördüm. Çöpleri bile toplayamıyor diye de bir beyanı olmuş aynı konuşmanın içerisinde. Yani Sayın İçişleri Bakanı büyükşehirlerde çöpleri ilçe belediyelerinin topladığını dahi bilmiyor. Zaten İçişleri Bakanlığı’na başlarken bu konularda tek bir yönetmelik kitap dahi okumadığını ifade etmişti. Hala okumamaya ezberden savurmaya devam ediyor. O savrula dursun, biz işimize bakacağız. O da işini iyi yapmaya gayret etsin şu kalan üç beş ayında.

“BENİ ARAYAN HEM AK PARTİLİ HEM MHP'Lİ SİYASETÇİLER DE VAR"

- AKP ve MHP tarafından aynı zamanda 'Kesinleşmemiş bir karar üzerinden mağduriyet yaratıyorlar' değerlendirmeleri yapılıyor.

İmamoğlu: Niçin fikirlerini söylemiyorlar? Yani kesinleşmemiş de olsa madem onları yaralayan bir tarafı var niçin bir yorum yapmıyorlar. Yapan cesur insanlar var. Ben buradan teşekkür ediyorum. Her iki siyasi partinin içerisinden beni arayan ve hani üzüntülerini bildiren hem AK Partili hem MHP'li siyasetçiler de var. Geçmişte çok önemli mevkilerde görev yapmış insanlar var basına ve sosyal medyalarına açıklama yapan. Bu lafı edeceklerine yetkili kurullarından ne düşündüklerini de söylesinler. Mesela hak etmiş miyiz? Hak etmemiş miyiz bu cezayı alırken? Merak ediyorum ben onlara bu soruyu sorayım. Ona bir cevap versinler. Ondan sonra ben de bu yorumlarına cevap veririm.