Ekonomist Hamza Yardımcıoğlu'ndan Cumhuriyet TV'de asgari ücret değerlendirmesi: 'Ekmekten bile tasarruf edeceğiz'
Asgari ücretin 11 bin 402 TL olarak açıklanmasının ardından Ekonomist Hamza Yardımcıoğlu Cumhuriyet TV'de değerlendirmelerde bulundu. Asgari ücret artışının yüksek fiyatlar sebebiyle alım gücünü iyi yönde etkilemeyeceğini belirten Yardımcıoğlu, "Bunu söylemeyi istemiyordum ama ekmekten bile tasarruf edecek hale geliyoruz" diyerek hiperenflasyona karşı uyardı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, net asgari ücretin 11.402 liraya yükseldiğini açıkladı. Böylece asgari ücrete ara zam oranı yüzde 34 oldu. Asgari ücret kamu desteği de 400 TL'den 500 TL'ye çıkarıldı.
Ekonomist Hamza Yardımcıoğlu'nun yeni asgari ücrete yönelik ilk yorumu, "Halkın alım gücünün yükselmesi için fiyatların da ona göre düzenlenmesi lazım. Asgari ücreti dünyayla kıyaslamamalıyız, asgari ücret kazanan kişilerin nüfusa oranı Avrupa'da yüzde 2-3'ü geçmez. Türkiye'de yüzde 50'den fazla bir nüfus asgari ücretle geçiniyor. Bu artış enflasyona sebep olacak. Asgari ücretliye hiçbir faydası yok, sürekli daha fakirleşiyor. Asgari ücretliyi rahatlatmak için yapılan zam da yine enflasyon doğuruyor. İthalata bağlı bir ekonomimiz var, döviz kurundaki artışla da maliyetler artıyor. Enflasyonu artıran pek çok faktör var" şeklinde oldu.
EKMEĞE NE KADAR ZAM GELECEK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Enflasyonu tek haneye düşürme" hedefine ilişkin, "Bunlar hayali, siyasilerin söylediklerine inanmamak lazım" diyen Yardımcıoğlu şöyle devam etti:
"Gerçeğe bakalım, görünen tabloda, 'hiperenflasyon' olarak tabir edebileceğimiz bir sürece giriyoruz. Mesela bayramdan sonra ekmeğe zam gelecek, on lira ve üzerinde bir ekmek fiyatıyla karşılaşmaya herkes hazır olsun. Daha yeni başlıyor."
"GERÇEK ENFLASYON..."
Türkiye'de yaşanan enflasyonun gerçekte yüzde 200 seviyesinde olduğunu iddia eden Yardımcıoğlu, "Fiyat istikrarını sağlarsanız asgari ücret zammı enflasyonu tetiklemez. Enflasyonu ölçerken sepetin içerisinde pek çok kalem var. Asgari ücretli zor geçiniyor, asgari ücretli sinemaya, tiyatroya gitmiyor, tatile gitmiyor. Turizm ve eğlence harcamalarını o sepetten çıkarmak lazım. Gıda ve kiraya yoğunlaşarak enflasyon hesaplanmalı. Ortaya çıkan enflasyon rakamı bu yüzden yanlış, Türkiye'de gerçek enflasyon yüzde 200'ün üstündedir" dedi.
MERKEZ BANKASI FAİZ ARTTIRACAK MI?
22 Haziran Perşembe günü Merkez Bankası'nın alacağı faiz kararına ilişkin tahminde bulunan Yardımcıoğlu, "Faizde sert bir artış olacak, piyasanın beklentisi yüzde 20'ler civarında. Dünyadaki büyük yatırım bankalarının raporlarında yüzde 40'lar telaffuz ediliyor. Bu bir öngörüden ziyade temennidir. 'Faiz yüzde 40'a çıkacak, döviz 27-28 olacak o zaman gelip yatırım yaparız' diyor. Faiz yüzde 20'ye bile çıkarılsa kur üzerinde kuruş düzeyinde etki yapar ve etkisi sürmez. Kur yükselmeye devam edecektir. Türkiye'de alınan kararlar sürpriz yumurta. Sıcak para girişi olmayınca, kurlarda da bir değişim olmayacaktır. Önümüzde çalkantılı bir on gün var" ifadelerini kullandı.
"EKMEKTEN TASARRUF EDER HALE GELECEĞİZ"
Hiperenflasyon yaşayan Venezuella'yı örnek veren Yardımcıoğlu, "Tasarruf yapabilenler ellerindeki fiziki tasarrufları değerlendirebilir. Borsa'da da düşüşler olacaktır. Hiperenflasyona giden süreçte bir seçim ekonomisi atlattık. Merkez Bankası'nın para hacmi genişletildi, 125 milyar dolar yani 3 trilyon lira kadar kur korumalı mevduatlar var, bunlar hazinenin yani halkın sırtında. İnsanlar ellerinde TL tutmak istemiyor. Venezuella, hiperenflasyonu yaşarken yerel para birimleriyle alışverişi kesmiş ve insanlar dövizi yoksa takas yöntemine gidilmişti. Söylemek istemiyordum ama, ekmekten tasarruf eder hale geleceğiz. Parası olmadığı zaman insanlar ne yapacak? Daha az tüketecek. Yine Venezuella'da hiperenflasyonun ardından yapılan araştırmalarda insanların kilo ortalaması düşmüştü" yorumlarında bulundu.
BANKALARDAN EFLASYON ÖNLEMİ!
Bankaların da hiperenflasyona yönelik tedbirler aldığını ifade eden Yardımcıoğlu sözlerini, "İnsanlar uzun süredir kredi kartları ile borçlanıyordu, zaten asgari tutarları ayda yüzde 1,5 civarındaydı. Ama altın veya dolar aldığınızda ödediğiniz faizin çok üstünde kâr ediyorsunuz. Bu yüzden bankalar asgari ödeme tutarlarını ve faizlerini yükseltti. İnsanlar artık bunu da yapamıyorlar. Kredilerde bile çok yüksek faiz oranları söylüyorlar, razı olsanız bile kredinizi onaylamıyorlar. Çünkü bankalar şunu biliyor, yüzde 60 faiz uygulasa bile hiperenflasyon ortamında kâr edemez. Böyle bir tıkanmışlığın içine girdik ve çözmeye dair hiçbir şey yapıldığını görmüyoruz" ifadeleriyle sonlandırdı.