Efemçukuru Meclis gündeminde: 1. derece doğal sit alanında sontaj
İzmir’de 1. derece sit alanında faaliyet gösteren ve Çamlı Barajı’nın faaliyete geçmesine engel olan Efemçukuru Altın Madeni’ni Meclis gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, üç ayrı bakana üç ayrı soru önergesi verdi. Taşkın, “1. derece doğal sit alanında devam eden sondaj faaliyetleri için ruhsat ve izin alınmış mıdır? Alınmış ise neye istinaden verilmiştir?” diye sordu.
İZMİR / CumhuriyetCHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, İzmir’in Menderes ilçesinde faaliyet gösteren Kanadalı Eldorado Gold altın tekelinin Türkiye’deki şirketi TÜPRAG ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması için TBMM’ye üç ayrı soru önergesi verdi.
Birinci derece sit alanında faaliyet gösteren ve Çamlı Barajı’nın faaliyete geçmesine engel olan maden ile ilgli Taşkın, “Maden işletmelerinin yaşam alanlarımıza verdiği telafi edilemez zarara göz yumamayız. Altın içemezsiniz ama temiz suya erişiminiz yoksa hayatta kalamazsınız” şeklinde konuştu.
“MAHKEME KARARINA RAĞMEN MADEN ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR”
Madenin sondaj çalışmaları İzmir’in dünyaca ünlü coğrafi işaretli üzümünün yetiştirildiği Kavacık köyü ve zeytin cenneti Efemçukuru köyü arasındaki yol güzergahında, orman ve su havzalarından oluşan ve birinci derece doğal sit alanı olan bölgede yoğunlaştığını aktaran CHP’li Taşkın, İzmir 6. İdare Mahkemesi’nin ‘Birinci derece doğal sit alanında hiçbir madencilik faaliyeti yapılamaz’ kararına karşın, şirket sondaj çalışmalarını sürdürüyor. Dahası TÜPRAG altın madeni nedeniyle Çamlı Barajı’na şimdiye kadar izin verilmedi. Altın madeninin tercih edilmesi ile İzmirlilerin bu bölgede yapılacak barajdan yararlanmaları engellenmiş oldu. Böylece kamu yararı değil özel çıkarlar korundu” diye konuştu.
Devlet Su İşleri’nin (DSİ) İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) iel yaptığı anlaşmanın koşullarına uymayarak belirlenen miktardan çok daha az suyu İzmir’e gönderdiğini hatırlatarak sözlerini sürdüren Taşkın, “Bu nedenle İzmirliler, en hayati ihtiyaçları olan temiz suya, diğer büyük şehirlerle karşılaştırıldığında oldukça pahalıya erişebiliyorlar” ifadelerini kullandı.
“KÂR UĞRUNA YAŞAM ALANLARIMIZI VE TEMIZ SU KAYNAKLARIMIZI FEDA ETMEYELİM”
- “TÜPRAG’ın faaliyetleri kamu yararına açıkça aykırı. İliç felaketinden ders çıkarılmalı ve maden işletmelerinin faaliyetleri çok daha dikkatli bir şekilde takip edilmeli. Kar uğruna yaşam alanlarımızı ve temiz su kaynaklarımızı feda etmeyelim” diyen CHP’li Taşkın, üç Bakan’a ayrı ayrı şu soruları yöneltti:
- TÜPRAG’ın devam eden sondaj çalışması için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden yeni arama ruhsat ve izni ile işletme ruhsatı ve izni veya sürdürülen faaliyetin kapasite artırımına ilişkin ruhsat ve izin alınmış mıdır? Alınmış ise birinci derece doğal sit alanında devam eden sondaj faaliyetleri için izin, neye istinaden verilmiştir?
- İzmir Çevre İl Müdürlüğü sit alanında gerçekleştirilen sondaj faaliyetlerine neden müdahale edip durdurmamaktadır?,
- Birinci derece sit alanında devam eden sondaj için Orman İdaresi tutanak tutup Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuş mudur? Zarar tespiti yapılmış mıdır? Yapılmışsa zararın tazmini için talepte bulunulmuş mudur ya da dava açılmış mıdır?
- Yapılması planlanan Çamlı Barajı koruma alanı içinde İzmir’in yaklaşık yüzde 40 içme suyunu sağlayan Tahtalı barajı koruma alanı sınırında yer alan TÜPRAG maden işletmesi İzmir’in içme suyunu tehlikeye atmakta mıdır, konuyla ilgili inceleme yapılmış mıdır?