Diyanet’in ‘seçim çalışması’ mesajı tepki çekti: ‘Dini siyasete alet ediyorlar’

Diyanet’in müftülerle düzenlediği toplantıda, “Sahaya inin, çalışın” mesajı verildiği iddiası tepki çekti. Emekli Müftü Gani Aşık, “Bu, din hizmetlileri ile halkı karşı karşıya getirerek iç çatışmaya zemin hazırlamak anlamına gelir. Din görevlilerinin özel sohbetlerinde bile siyasi düşünce belirtmeleri suçtur” dedi.

Sefa Uyar

Diyanet’in müftülerle düzenlediği acele ve gündemsiz toplantıda, “Seçime 9 ay kaldı. Herkes sahaya insin, çalışma yapsın. Kazanırsak hep beraber kazanırız, kaybedersek hep beraber kaybederiz. Kazanımları önümüzdeki seçimde kaybetmemeliyiz” mesajı verildiği iddiası tepki çekti.

Emekli Müftü Gani Aşık, “Din görevlilerinin özel sohbetlerinde bile siyasi düşünce belirtmeleri kurumun kendi düzenlemelerine göre suçtur” derken, CHP Artvin Milletvekili Bayraktutan ise “Gücünü devam ettirmek için müftülere muhtaç kaldıysa, iktidar zaten bitmiştir” ifadelerini kullandı. İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi ise “Bu artık tamamen şirazeden çıkılmasıdır. Kamu kurumu temsilcilerinin kamu görevlerini unutup, siyasi militan haline dönüşmesidir” diye konuştu. CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut da konuyu Meclis’e taşıdı.

Cumhuriyet; Diyanet’in 15 Ağustos’ta müftüleri gündemsiz ve acele şekilde toplantıya çağırdığını, bir gün süren toplantıda, “Seçime 9 ay kaldı. Herkes sahaya insin, çalışma yapsın. Kazanırsak hep beraber kazanırız, kaybedersek hep beraber kaybederiz. Kazanımları önümüzdeki seçimde kaybetmemeliyiz” mesajı verildiği iddiasını gündeme getirdi. Söz konusu toplantı ve içeriğine tepki gösteren emekli müftü Gani Aşık, “seçim çalışması” mesajını “ağır hata” olarak nitelendirdi. “Bu anayasal kurumun, daha önce hiç yaşanmamış önemdeki ulusun yaklaşan kader seçiminde AKP’nin emrine gireceğini belirtmiştim” diyen Aşık, bu sözlerinin doğrulandığını söyledi. Aşık, “Diyanet’in bu ağır hatadan süratle döneceğini ummak isterim. Çünkü kurumun böyle bir tavrı, din hizmetlileri ile halkı karşı karşıya getirerek ateşle oynamak, milli ve dini birliği dinamitlemek, kaos ve iç çatışmaya zemin hazırlamak anlamına gelir. Din görevlilerinin bırakın bir siyasi parti için çalışmaları, özel sohbetlerinde bile siyasi düşünce belirtmeleri kurumun kendi düzenlemelerine göre suçtur” dedi. 

"İKTİDAR ZATEN BİTTİ"

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, “Verildiği iddia edilen talimatlara inanmak istemiyoruz. Bu Diyanet İşleri Başkanı’nın görev yaptığı kurumda, müftüler acaba başka nasıl davranabilir diye merak ediyoruz” dedi. Toplantının ve talimatların, “dinin siyasete alet edilmesi açısından vahim bir tablo oluşturduğunu” söyleyen Bayraktutan, “Siyaset kurumunun kendi içerisindeki hesaplaşmasının farklı bir alana, özellikle din alanına çekilmesini doğru bulmuyoruz. Diyanet, bir siyasi partiye oy toplayacak kurum değildir. Siyaset yapmak isteyen müftü veya din adamı, o kisveden ayrılır, rozetini takar ve bizimle aynı alanda mücadele eder. Bir iktidar kendi gücünü devam ettirmek için müftülere muhtaç kaldıysa, o iktidar zaten bitmiştir. Diyanet, bir iki adamın hatasından dolayı lekelenmez; Atatürk’ün kurduğu, laik cumhuriyeti savunan bir kurumdur” ifadelerini kullandı. 

"ŞİRAZEDEN ÇIKILDI"

İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi ise “Bir siyasi partinin desteklenmesi, yandaşlığının veya militanlığının yapılması gibi bir talimat verilmesi, en azından İslam’ın özüne aykırı. Böyle abuk subuk şeylerle ilgili toplantı yapacaklarına hırsızlığın, yolsuzluğun, çocuk istismarının, kul hakkının ne kadar günah olduğunu açıklasalar, bu yönde insanları eğitmeye çalışsalar İslam’a daha uygun olur. Böyle bir şey olabilir mi? Sen kamu görevlisisin. Her partiye, siyasi görüşe, dinsel topluluğa eşit mesafede olmalısın. Bu artık tamamen şirazeden çıkılmasıdır. Kamu kurumu temsilcilerinin kamu görevlerini unutup, siyasi militan haline dönüşmesidir” tepkisini gösterdi. 

"SORUŞTURMA AÇILDI MI?"

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut ise toplantıyı Meclis’e taşıdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi veren Bulut, iddialara yer vererek, şu soruları yöneltti:

“‘Gündemsiz-acele’ toplantı çağrısı kim tarafından yapıldı? Çağrının altında kimlerin imzası var? Müftülere, ‘Seçime dokuz ay kaldı, herkes sahada çalışsın’ denildiği iddiası doğru mu? Bu sözleri kim sarf etti? Toplantı neden gizlilik içinde yapıldı? Basına açık bölüm ve toplantı sonuç bildirgesi neden yer almadı? Toplantıya hangi illerin müftüleri katıldı? Müftülere, ev ev dolaşarak saha çalışması ve siyaset yapması için kanuna aykırı talimat verenler hakkında herhangi bir soruşturma açılmış mı?” 

"SİYASET İÇİN KULLANILIYOR"

Gelecek Partisi Genel Sekreteri Kani Torun, sosyal medyadan “Diyanet bu iddiayı yalanlamıyorsa durum çok kötü. İslamın hoyratça siyaset için kullanılması en başta İslam’a zarar verir. Dinin sahibi Allah’tır, kimse rol çalmaya kalkmasın” derken, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da “Diyanet İşleri Başkanlığı müftüleri toplayıp bunları demişse, bu ülkede din gerçekten elden gitmiştir” ifadelerini kullandı. CHP PM üyesi Eren Erdem de “Tüm devlet memurlarına sesleniyorum; 657 sayılı kanun açık. Biz dahil, hiçbir siyasi parti için propoganda yapamazsınız. Kim olursa olsun, size ‘suç işlemeyi’ telkin edenleri dinleyip kendinizi yakmayın. Memuriyetinizi, adaleti koruyun. Geldiğimizde, suç işleyenler ceza çekecek” paylaşımında bulundu.

DİYANET TOPLANTIYI DOĞRULADI

Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanlığı, akşam saatlerinde konuya ilişkin açıklama yaptı. Söz konusu toplantının doğrulandığı açıklamada, “Toplantıda ağırlıklı olarak yeni eğitim öğretim yılı başlamadan önce Kuran kurslarımızın sorunları görüşülmüş, ayrıca başkanlığımız yayınlarının toplumumuzun geniş kesimlerine ulaştırılması hususu değerlendirilmiştir. Yine aynı toplantıda başkanlığımız ile il müftülüklerimiz arasındaki koordinasyonun artırılması da müzakere edilmiştir” denildi. Müftülerin “seçim öncesi sahaya inerek çalışmalarının istenmediği” belirtilen açıklamada, haberle ilgili hukuki girişimlerin başlatılacağı kaydedildi. Ancak açıklamada, 6 ayda bir gerçekleştirilen toplantının, son toplantıdan 2 ay sonra yapılmasına, sonuç bildirgesinin yayınlanmamasına ve basına açık kısmın düzenlenmemesine, gündemsiz çarğrı yapılmasına, maaş promosyonlarıyla ilgili müftülerin eleştirilerine ve imam Halil Konakcı’ya ilişkin iddiaya değinilmemesi dikkat çekti.