Diyanet’in ardından YÖK'ten de deprem bölgesinde ‘manevi destek’ adımı
YÖK, ilahiyat ile İslami ilimler fakültelerinden gönüllü öğretim üyelerini deprem bölgesine çağırdı. Eğitimci Özgür Bozdoğan, bunun ‘kabullendirme’ yaklaşımı olduğunu söyledi.
Sefa UyarCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaptığı “kader” açıklamasına Diyanet’in ardından Yükseköğretim Kurulu (YÖK) da “manevi rehberler” ile destek çıktı. Diyanet, deprem bölgesine “manevi destek” amacıyla 2 bin 500 personel göndermişti.
YÖK de tüm üniversitelere “deprem sonrası manevi rehberlik ve psikolojik danışmanlık” konulu bir yazı gönderdi. Diyanet, AFAD ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde yapılan planlama kapsamında “manevi rehberlik” ve “psikolojik danışmanlık” yapabilecek gönüllü öğretim üyelerinin bilgilerinin YÖK’e gönderilmesi istendi.
"DİN ÖNCELENİYOR"
Gönüllü olabilecek öğretim üyeleri arasında “ilahiyat fakültesi, İslami ilimler fakültesi, eğitim fakültesi ile psikoloji, sosyal hizmet, acil yardım ve afet yönetimi akademik birimlerinde görev yapanlar başta olmak üzere manevi rehberlik veya psikolojik danışmanlık konularında uzmanlaşmış kişiler” gösterildi.
Eğitimci Özgür Bozdoğan, çalışmanın Diyanet’le eşgüdümlü yapılacağına işaret ederek bilimin değil dinin öncelendiğine dikkat çekti. Bozdoğan, “Üniversitelerin psikoloji bölümleri ya da psikiyatri eğitimi alanlar değil, Diyanet merkez olarak kabul edilerek ilk sıraya yazılmış. Böyle bir faaliyetin, depremde travma yaşayan ve olumsuz etkilenen insanların psikolojisine destek sağlaması mümkün değil” dedi.
Bozdoğan şu ifadeleri kullandı: “Bu, kaderci bir yaklaşımla sorunları ve yaşanan acıları görmeyen, hafifletmeyen, daha ziyade ‘kabullendirme’ üzerine kurulu bir yaklaşım olacak. Bilimsel, rasyonel yanı yok. Bilimden uzaklaşmanın sonucu olarak yaşadığımız felaketi yine bilimden uzaklaşarak ortadan kaldırmak ya da acıları hafifletmek mümkün değil. Bu bir zihniyetin göstergesi.”
"BATAĞA SAPLANDIK"
Emekli müftü Gani Aşık, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “kader“ açıklamasına tepki gösterdi. Aşık, “kader ve sabır, İslamda en çok istismar edilen konulardır” dedi. Erdoğan’ın önceki depremler için kullandığı “Faydan önce siyasi iktidarın ar damarı çatlamış” ifadelerini hatırlatan Aşık, Türkiye’nin en ağır deprem felaketini ise “kader planına bağladığını” söyledi. Gani Aşık, “Deprem bir doğa olayıdır, önlemleri de doğa yasaları çerçevesinde alınır. Bilimi hurafelerin peşine takan Türkiye, sadece depremde değil, çağın değerler planında da batağa saplandı. ‘Hayatta en doğru yol gösterici ilimdir’ diyen Atatürk’e ve ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyete savaş açarak modern devleti cemaatlerin kucağına bırakanların ‘kader planına’ sığınmaları, saf insanların inanç koridorunu kullanarak sorumluluk alanı dışına çıkma uyanıklığıdır” diye konuştu.