Deprem bölgesine giden Muharrem İnce: 'Bir o kadar kişi daha ölecek'
Deprem bölgesindeki izlenimlerini canlı yayında aktaran Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, "Depremde kaç kişi öldüyse gelecek hastalıklardan da bir o kadar kişi ölecek. Bunun kimse hesabını yapmıyor" dedi.
cumhuriyet.com.trMemleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Habertürk’te yayımlanan “Teke tek” programında Fatih Altaylı’nın konuğu oldu.
İnce, Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 kenti etkileyen depremlerle ilgili katıldığı canlı yayın programında açıklamalar yaptı.
Askerlerin hemen devreye alınmasıyla daha fazla kişinin kurtarılacağını ifade eden ve deprem bölgesinden izlenimlerini aktaran İnce, "20 saat sonra bana Hulusi Akar masal anlatmasın" dedi.
Muharrem İnce'nin Habertürk'teki açıklamalarından satırbaşları şöyle:
* Yollarda cesetler vardı. İnsanlar ateş yakmışlardı. Ateşte mobilyalar yanıyordu. Bir asker görmedim. Bir sonraki gün Pazarcık'ta 4-5 asker gördüm. Koordinasyonsuzluk, plansızlık gördüm.
* Aradan 20 saat geçmiş. Milli Savunma Bakanlığı'nın resmi sitesinde saat 19.10'da mesaj atılmış. 3 bin 500 personelle katılıyoruz, diyor. Bu ülkede yerle bir olmuşken sen 3 bin 500 askerle mi katılıyorsun? Askerler hemen devreye alınsaydı en az 20 bin kişi daha sağ çıkarılabilirdi. 20 saat sonra bana Hulusi Akar masal anlatmasın. El sallamasına ve bağırmasına gerek yok."
* Dere yatağına ev yapıp, sele kader diyemeyiz. Yangın söndürme uçağı almayıp, orman yangınına kader diyemeyiz. Dirençli kentler yapmadan depremde ölmeye kader diyemeyiz. Bu düpedüz cinayettir. Neden Japon'a kader olmuyor da Türk'e kader olsun.
* Bu ülkede din dendi mi, muhalefet ağzını açamıyor. Ben elhamdülillah Müslümanım, abdestimden şüphem yok. İnsan enkazın altında kurtarılmayı beklerken 'Eyvah sela veriliyor' diyor. Hangi akılsız, liyakatsız bunları yaptıysa. Yanlışları dediğimiz zaman terörist olmayız. Diyanet insanlar enkaz altında sela verdi. Bir de evlat edinecek çocukların evlenebileneceğini söyledi ahlaksızlar.
* Depremde kaç kişi öldüyse gelecek hastalıklardan da bir o kadar kişi ölecek. Bunun kimse hesabını yapmıyor. Depremde etkilenen en kötü il Antakya, ikinci Adıyaman gelir. Samandağ'da özel bir ilgisizlik gördüm. Çok soğuktu ve üşüdüm demeye utandım. Hayatımda ilk kez yaşıyorum bunu. Ayağımızda sağlam botlar vardı. Ayağımdaki botlardan utandım. Bana bir gün birisi 'ne yaptın' derse, bir çocuk gördüm, çok üşüyordu, arabada mont vardı, ona mont giydirdim. Kamp çadırında iki çocuk gördüm, torunlarım yaşındaydı. Çadır dediğiniz de siz ve ben sığmam içine. Oyuncak çadırıydı. Burada bir kamyon ekmek var, burada yok. Adıyaman'da 10 bin çift elbise gördüm. Koordinasyonsuzluk var.
Halk acayip yardım ediyor, müthiş. TIR'ları sayamadım. Muhtarlıklar, siyasi partiler, belediyeler, halk yağdırmış. Bunu çözecek organizasyon lazım. Hala yok. Deprem öncesi ne yapmalıyız? Deprem anında ne yapmalıyız? Deprem sonrası ne yapmalıyız? Bu dersimize çalışmamız lazım. İstanbul depremi için 2030 diyen de var 2050 diyen de var. Ne diyorlar 7.2 ile 7.5 arasında olacak. İnsanlar bunu söylüyor. 67'de Adapazarı depreminden sonra uyarmışlar. 2000'de uyarmışlar. Devleti yönetenlere aklınızı başınıza toplayın diyorum.