Cumhuriyet yazarları, Meral Akşener'in açıklamalarını yorumladı

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Malazgirt ve Büyük Taarruz’un yıldönümünde Afyonkarahisar’da konuştu. Konuşmasına iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek başlayan Akşener, seçim yenilgisi için isim vermeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi, altılı masayı suçladı. Gazetemizin yazarları; Mustafa Balbay, Orhan Bursalı, Miyase İlknur, Akşener'in açıklamalarını yorumladı.

Cumhuriyet

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, mayıs ayındaki seçimlere ilişkin başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere 6’lı masaya ağır eleştirilerde bulundu. Akşener, “Koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık. Seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla mücadele ettik” ifadelerini kullandı. 

Gazetemizin yazarları; Mustafa Balbay, Orhan Bursalı, Miyase İlknur, Akşener'in açıklamalarını yorumladı.

MUSTAFA BALBAY: AKŞENER HESABI KAPATMAMIŞ!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Afyonkarahisar konuşması 14-28 Mayıs seçimlerine ilişkin hesabı henüz kapatmadığını gösteriyor. 

Her şeyi çok açık ve net söylediğini vurgulamasına karşın söyledikleri 3 Mart-6 Mart masadan çekiliş ve masaya dönüş sürecini tam olarak açıklamaya yetmiyor.

3 Mart’ta masayı devirerek çekilen Akşener’in B planının 6 Mart’ta masaya dönmek olmaması gerekirdi. Bugüne dek 3-6 Mart’a ilişkin yapılan açıklamaların tümünde eksiklik hissediyoruz. 

İmamoğlu ve Yavaş’ın o gün ateşten gömleği giymesi için önce bu gömleğe ulaşması gerekirdi. Her iki başkanın da genel kabul olması halinde cumhurbaşkanlığını istediği biliniyor. İmamoğlu bunu açıktan hissettirdi, Mansur Bey yavaştan! Bunda yadırganacak bir şey yok. 1993’te Özal’ın zamansız ölümü ile boşalan cumhurbaşkanlığına en yakın kişi zamanın başbakanı Demirel’di. Demirel’e, “Aday mısınız” diye sorduğumuzda şu yanıtı vermişti:

“O makamı kimse reddedemez!”

6’lı masa ekseninde ateşten gömlek Kılıçdaroğlu’nun elindeydi. Kime verirse o giyecekti. Kendine verdi.

Akşener, yenilgiye engel olamadığı için özür dilerken hesabı da üzerine almamış oluyor. Yenilgi onun yenilgisi değil. Görmüş, engellemek istemiş, olmamış!

Akşener’in 14-28 Mayıs hesabını kapatmaması yerel seçimlerdeki olası işbirliğini engeller mi?

Engellemez! 

Siyaset açık hesaplara müsaittir. Belli ki işbirliği için gelen, isteyen, çağrı yapan Akşener olmayacak. Gelen çağrıya millet adına cevap verecek!

Akşener merkez sağdaki boşluğa oynuyor. Dolduramıyor ama rakibi olmadığı için de tepe tepe kullanıyor. 

Afyonkarahisar konuşmasına bir bütün olarak bakıldığında yeni bir şey yok, şu var:

- Her an her türlü kararı alabilirim!

Buna da alıştık zaten!

ORHAN BURSALI: TEK ZAFER KAZANAN LİDER MERAL HANIM İMAJI

Meral Akşener, 26 Ağustos tarihinde yapacağı konuşma ile önemli beklenti yarattı. Büyük Büyük Taarruz’un başladığı ve zafere yüründüğü tarihi görünce, bundan sonra hem lider hem parti olarak adeta Milli Mücadele’yi örnek alan bir kurtuluş ve iktidara yürüyüş başlatacağını düşündük şüphesiz. Tüm konuşması da bu yönde oldu.

Şu dar zamanda kısaca yorumlamak gerekirse:

- Milletin en sevdiği lider (önemli AKP’li seçmenin de.. başarısızlığı arzu eden Türkiye ile ilgisiz yeminli ülke ve millet düşmanları dışında) şüphesiz ki Atatürk. İYİ Parti’nin damarında da Atatürk var. Şimdi en büyük Atatürkçü parti düzeyine yükselten bir konuşmayı izledik. Şüphesiz bu CHP’lilere ve diğer seçmenlere de atılan bir kanca…

- Kılıçdaroğlu’na çok ağır eleştiri. Kazanamayacak lider, ısrarla adaylığını dayattı, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu anketlerde öne çıktığı halde, aday olmaları engellendi, bunu çok net söyledi. Doğru söylem ve politikalarla muhalefet arasında, yenilgiden zafer çıkartan tek lider ve parti olarak kendilerini gösterdi.

- Fakat şunu yapmadı: Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağı kesin kanaatiniz idiyse, aday olacağının işaretleri her yönden belliyken ve tartışılırken, neden seçimlere en az 5 – 6 ay kalmışken, bunu net masaya getirmediniz ve “Siz aday olursanız kazanamayız, o zaman da bizim bu masada bulunmamızın bir anlamı yok” demediniz ve masadaki oyunu değiştirmediniz? Bu cesareti gösteremediklerini dile getirmeliydi. Yenilgideki payını sakladı.

- Yerel seçimlerde işbirliğine kapıyı kapatmadı. Cumhurbaşkanlığına bile aday olarak gördüğü İmamoğlu ve Yavaş’ın yeniden adaylıklarını desteklemesi beklenir. Zaten bu iki adayın kazanmasında da kendi rolünü vurguladı. Fakat salt bu destekle kalınsaydı, seçimler kazanılmayabilirdi. Fakat bazı büyükşehirler de dahil, kazanma potansiyeli olan ilçelerde de destek isteyecektir. İYİ Parti’yi yerel seçimlerde daha çok öne çıkartacağı açık.

 

- Partisi içinde milliyetçi Türkçü partilerle birlikte bir üçüncü yol arayanların kişisel düşünceleri olduğu ortaya çıktı. Meral hanım ittifaklarla yürümeyi değil, İYİ Parti’yi bir numaraları parti yapacak ve seçmenin desteğini alacak bir merkez sağ partinin işaretlerini verdi. Öyle ki, göçmenleşen ülkenin kültürel değerlerini altüst eden iktidar politikasını yerden yere vururken, Zafer Partisi seçmenini kendi partisine dolaylı olarak davet edecek kadar bir derin dil kullandı. Bu mesaj aynı zamanda MHP’li seçmenine de yönelikti. Şüphesiz CHP’ye de.

MİYASE İLKNUR: SINIRLI SORUMLU İTTİFAKA YEŞİL IŞIK

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 26 Ağustos’ta yapacağı konuşmanın, piarı haftalar öncesinden yapılmış, “Türk siyasetinde önemli bir başlangıç olacağı” belirtilmiş, beklenti çıtası oldukça yükseltilmişti. Akşener, dün beklenen konuşmayı gerçekleştirdi. “Partisinin tabanının beklentisi karşılandı mı” sorusunun yanıtı, “evet” olabilir. Ancak iki kutuba sıkışmış siyasal sistemde asıl beklenti, partinin oylarını yükseltmek, yerel ve genel seçimde iktidara ortak olmaktır. 

Konuşmasında yerel seçimlerde ittifak konusuna da değinen Akşener, kapıları tümüyle kapatmadı ama tümüyle açtığı da söylenemez. Sıraladığı şartlara bağlı olarak “Aralık bıraktı” denebilir. Ancak bazı çekinceler de sıraladı. Akşener konuşmasında “Anayasamızın, ilk 4 maddesiyle sorunu olanlara, ‘hayır’ diyoruz” derken Deva Partisi’ni, “Terörle ve bölücü unsurlarla ilişkisi olanlara, ‘hayır’ diyoruz” sözleriyle YSP’yi, “Otoriterliğe alıştıranlara, toplumsal öfke üzerinden siyaset dayatanlara, milletimizi yenilgi yenilgi büyüyen, küçük zaferlerle oyalamaya çalışanlara, ‘hayır’ diyoruz” sözleriyle de Zafer Partisi’ne kapıları tümüyle kapattı. CHP’ye ise “Terörün gölgesinde, ne gizli ne açık işbirlikleri hayal edenlere, ‘hayır’ diyoruz” sözleriyle de uyarı niteliğinde sarı kart gösterdi.

Akşener, böylece CHP’ye “HDP ya da yeni adıyla YSP ile açık ya da örtülü işbirliği yaparsan kapıyı kapatırız” demiş oldu. Bu durumda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yeniden aday olan İmamoğlu’nun işini zorlaştırdı. Zira Ankara’da sınırlı oyu bulunan YSP’nin oylarına pek ihtiyacı bulunmayan Mansur Yavaş için sorun olmasa da İstanbul’da İYİ Parti’nin desteğini arkasına alsa bile YSP’nin desteğini almadan İmamoğlu’nun kazanma şansı neredeyse yok gibi.

Her partinin tek başına seçime girmesi en çok CHP, MHP ve YSP’ye yarar.

Akşener 2023 cumhurbaşkanı seçimi öncesinde yaşananlara değinirken kendisi hariç herkesi suçladı. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, altılı masa bileşenlerini ve masayı devirdikten sonra aday olmaları çağrısında bulunduğu İmamoğlu ve Yavaş dahil. Keşke masayı devirirken yaptığı açıklamanın seçimin kaybedilmesindeki payını da araştırıp özeleştiride de bulunsaydı diğerlerine yönelik eleştirileri kabul görebilirdi.