Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay, Cumhuriyet TV'de gündemi değerlendirdi: Kulis bilgisi paylaşan Balbay, 'Saraydan mesaj gitmiş' dedi
Gazetemiz Yazarı Mustafa Balbay, Cumhuriyet TV'de siyaset gündeminin önemli başlıklarını yorumladı. Erzurum mitingi esnasında Ekrem İmamoğlu'na yapılan taşlı saldırının ardından aldığı bir kulis bilgisini Cumhuriyet TV ekranlarında açıklayan Balbay, "Saraydan yerel yönetimlere, illere ve valilere toplumu Millet İttifakı'ndan ayrıştırmak için ne yapılsa mübahtır şeklinde yazılı olmayan bir mesaj gitti" dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve 28. dönem milletvekili seçimleri için son düzlüğe girildi. Seçime doğru artan şiddet olayları ve siyasetin kullandığı şiddet dili gerilimi artırıyor. Erzurum'da Ekrem İmamoğlu'na yönelik düzenlenen taşlı saldırı ile ilgili göz altına alınan 15 şüpheli serbest bırakıldı. Bunun ardından Gaziantep'te AKP'li ve CHP'li partililerin karşılıklı fiziksel kavgaya girdiği ve birden fazla kişinin yaralandığı ortaya çıkmıştı.
Yüksek Seçim Kurulu, İçişleri Bakanlığı'nın, Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) bünyesinde oluşturulacak "seçim modülü" için sandık bilgileri ve seçmen sayılarının iletilmesine yönelik talebini reddetmişti. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı, 14 Mayıs'ta sandık sonuçlarının polis ve jandarma tarafından alınıp excel tablosu haline getirilerek, GAMER'e gönderilmesini kararlaştırdı. Son olarak YSK, İçişleri Bakanlığı'nın bu kararını da yasakladı.
Öte Yandan Türk Medya Grubu sahibi Zeki Yeşildağ'ın kardeşi Ali Yeşildağ yakın zamanda ciddi yolsuzluk iddiaları ortaya attı. Öne sürülenlere dair herhangi bir soruşturma başlatılmadı.
ANKARA'DAN KULİS BİLGİSİ: SARAYDAN MESAJ GİTMİŞ!
Mustafa Balbay, seçime az kala tırmanan gerilime dair, "Ben 43 yıllık bir gazeteci olarak toplumu germemek pahasına çok sağlam kaynaklardan almadığım bilgileri paylaşmadım. İki ay kadar önce bir kulis bilgisine ulaştım. Saraydan yerel yönetimlere, illere ve valilere toplumu Millet İttifakı'ndan ayrıştırmak için ne yapılsa mübahtır şeklinde yazılı olmayan bir mesaj gitti. Erzurum Belediyesi Ekrem İmamoğlu'un miting yapacağı alana belediye otobüslerini dizince aklıma bu kulis bilgisi geldi. Neyse ki çok kalabalık olmayan bir grup bu provokasyona girişti. O grup 2-3 bin kişilik olsaydı, devamını öngörmek dahi istemiyorum. İktidarın topluma verecek bir şeyi kalmayınca korku verdiğini görüyoruz. Böyle durumlarda toplum, 'eldeki bir daldaki ikiden iyidir' duygusuna girer. 'Azıcık aşım ağrısız başım' diye düşünür. Önce güvenlik ister, umudu ikinci plana iter ve iktidarlar bundan beslenir. Bir iç gerilim yaratmaktan medet umuyorlar ama güzel olan Erzurumlular bu oyuna gelmedi. O saldırganların birçoğunun da Erzurumlu olmadığına inanıyorum"
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MI SUÇİŞLERİ BAKANLIĞI MI?
İçişleri Bakanlığı'nın ısrarlı seçim takip isteğini yorumlayan Balbay, "içişleri Bakanlığı, 'Suçişleri Bakanlığı' haline gelmiştir. Türkiye'nin bir nebze hukuk devleti olduğu dönemde, seçim sürecinde İçişleri Bakanlığı bağımsız bir kişi tarafından yürütülürdü. Seçime iki ay kala, İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanları istifa ederdi ve bu bakanlıklar bağımsız kişiler tarafından yürütülürdü. Şimdi bu üç bakanlığa baktığımızda en politize olmuş bakanlar tarafından yönetiliyor. İçişleri Bakanı adeta paralel bir YSK kurarak, 14 Mayıs'a müdahale ediyor. Amacı ne olursa olsun, hakkı yoktur, hukuki değildir ve suçtur. Süleyman Soylu bu adımları sarayın bilgisi dahilinde atıyorsa vahim, bilgisi dahilinde atmıyorsa daha vahim. Kemal Kılıçdaroğlu arada bir görüşmelerimizde söylüyordu, toplumu germeden bir diktatörü sandıkta gönderme yolunda bir strateji güttü ama bunlar kabul edilemez"
3Y: YALAN, YAĞMA, YILDIRMA!
Ali Yeşildağ'ın yolsuzluk iddialarını değerlendiren Balbay, "Bu iktidar 3Y ile geldi. Yolsuzluğu, yasakları ve yoksulluğu ortadan kaldıracaklardı. Yolsuzlukları kanuna uydurdular, yoksulluk tabana yayıldı ve kader haline geldi, yasaklar da kural oldu. 3Y yerine 3K'ye bıraktı. Yeni 3Y: Yalan, yağma ve yıldırma. Seçime ramak kala bu tür videolarla ortaya atılan her şeye ihtiyatla bakmak lazım. Ali Yeşildağ'ı konuşturan nedir, buna bakmak lazım. Sedat Peker gibi Yeşildağ da eleştirilerini doğrudan Erdoğan'a yöneltmiyor" yorumunda bulundu.
"BÜLENT ARINÇ İYİ POLİSTİR"
Balbay, "Yeşildağ ailesi ilginçtir" dedi ve şöyle devam etti:
"Hasan Yeşildağ, Erdoğan'la birlikte hapse girebilmek için suç işlemiştir. Bunu anılarında da yazmıştır. Erdoğan'ın cezaevinde her türlü hizmetine koşuyor. Çıktıklarında da Erdoğan onu pek çok ihaleye ortak ederek nemalandırıyor. Bülent Arınç böyle durumlarda 'Soruşturulmalıdır' der. Biraz farklı konuşuyormuş gibi görünen iyi polistir. Ona da eyvallah etmiyorum. Bu ülkede savcılar olsa, Sayıştay zaten pek çok şeyi ortaya koyuyor. Bizzat suçun içinde bulunan kişiler bu iddiaları ortaya atıyor. Bir ülke düşünün ki, İhale Kanunu'nun belli maddeleri 100-200 kez değişmiş olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütçesi bugün bakkal defterinden daha bozuktur"
"DEVLET KURUMLARI MAFYA OYUNCAĞI HALİNE GELMİŞ"
"Siyaset biliminde bir söz vardır: 'Dünyada hiçbir şey diktatör artıkları kadar pis kokmaz.' Pis kokuların geldiğini görmekteyiz. Tüm bu çözülmeler iktidarın sonunun geldiğini göstermektedir. Düşünün bir cumhurbaşkanı miting meydanlarında sahte video gösteriyor. Bu sahte video üzerinden ettiğiniz kâr, sahte-kârdır. En temel kişi hak ve hürriyetlerine şu anda saldırı uygulanmaktadır. Ali Yeşildağ da bütün bunların üstüne tüy dikmekte, bu lağım sürecine bir kanal daha eklemekte"
Sedat Peker ve Ali Yeşildağ arasında bağlantı olabileceğine vurgu yapan Balbay, "Bu isimlerin bağlantısı olabilir. Bir devletin ne kadar kirli olduğunu suça bulaşmış mafya örgütlerinden öğreniyoruz. Devlet kurumlarının adeta mafyanın oyuncağı haline gelmiş olmasını izlemekteyiz. Kamuoyu üzerinden yapılan bu tür haberleşmelerde, sadece adrese teslim mesajlar da olur. Söylediğiniz şeyi sadece mesajın hedefi anlar. Yeşildağ'ın açıklamalarına bakıyorum, en az elli adet ağır mahkemelik suç var orada. İktidardan tık yok. Adalet Bakanı seçim çalışmalarıyla meşgul. Bakanlığın olanakları ile seçim kampanyası yürüterek yapabileceği en adaletsiz şeyi yapıyor" şeklinde konuştu.