CHP'li Taşkın'dan çocuk işçi açıklaması: MESEM bir eğitim değil, ucuz emek sömürüsü merkezidir

Çocukların işçileşme oranı açısından Türkiye vahim bir tablo sergiliyor. Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) kaydolan öğrenci sayısı 1,5 milyon. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Haziran 2017-Aralık 2023 döneminde yaptığı saha çalışmasına göre sokakta çalıştırılan çocuk sayısı ise 46 bin 754. Bu rakamlara göçmen çocuklar ve mevsimlik tarım işçisi çocuklar dahil değil.

Onlar da eklenince Türkiye’de işçi çocuk sayısı 3,5 milyonu aşıyor.

Konuyla ilgili Taşkın şunları ifade etti:

TÜİK’in verilerine göre çocuk işçi oranı yüzde 22,1’e yükseldi. Bu oran 2022’de yüzde 18,7 idi. Çocuk işçiliğinin artmasının arkasında iktidarın yanlış politikaları var. Ekonomik krizden çocuklar da etkileniyor. Yoksulluk derinleştikçe çocuklar eğitim hayatından koparılıp çalışmaya yönlendiriliyor. MESEM bir eğitim değil, ucuz emek sömürüsü merkezidir.

MESEM ise kendi başına bir sorun alanı. MESEM kapsamında çalışan çocuklar öğrenci değil, işçi statüsündeler. Bu merkezlerde çalıştırılan 9., 10. ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin üçte biri, 12. sınıf öğrencilerineyse asgari ücretin yarısı kadar ödeme yapılıyor. Öte yandan, MESEM, çocukların iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesine de zemin hazırlıyor. Şu ana kadar yaşları 14 ve 17 arasında değişen 9 çocuk MESEM kapsamında çalışırken hayatını kaybetti. 2013-2024 yılları arasındaki on bir yılda ise en az 695 çocuk işçi hayatını kaybetti. Dün de 11 yaşında bir çocuk okulda karne heyecanı yaşaması gerekirken çalıştığı iş yerinde asansör kabiniyle duvar arasına sıkışarak can verdi.

Duruma tepki gösteren Taşkın şunları ifade etti:

"Mesleki eğitim" adı altında çocuk işçiliği devlet eliyle özendiriliyor ve yaygınlaştırılıyor. Bu proje bir mesleki eğitim projesi değil, ucuz emek sömürüsünün aracı. MESEM’e son verilmesi için daha kaç çocuğumuzun hayattan kopması gerekli?

Taşkın sözlerine şöyle devam etti:

Çocukların yeri okuldur, çocuk parkıdır. Onların ruhsal, zihinsel ve fiziksel gelişimlerini tamamlamasını sağlamak ise devletin en büyük vazifesidir. 3,5 milyonu aşkın çocuğumuz eğitimden kopmuş ve çalışmaya mecbur bırakılmışken geleceğe umutla bakamayız. Sağlıklı bir toplum inşa etmek için çocuk işçiliğiyle ve onu yaratan politikalarla mücadele

etmek zorundayız.