CHP'li Orhan Sümer Ziraat Bankası'nın batan kredilerini gündeme taşıdı: 'Çiftçinin malı haciz ediliyor'
CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, "İş çiftçiye geldiği zaman Ziraat Bankası’nın yetkilileri, tereddüt etmeden traktörlere, ekili biçili arazilere haciz koyduruyor… Tarım emekçisine yapılanların hesabı ilk seçimde mutlaka sorulacaktır" dedi.
ANKACHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, TBMM Genel Kurulu’nda dün yaptığı konuşmada, Ziraat Bankası’nın ödenmeyen krediler konusunda çiftçilerle iktidara yakın firmalara çifti standart uygulandığını öne sürdü. Sümer, şunları söyledi:
“HESABI İLK SEÇİMDE MUTLAKA SORULACAKTIR”
“Ziraat Bankası'nın iflas eden ORA AVM'de tek kalemde batan kredisi 270 milyon euro, bugünün parası ile 4 milyar 800 milyon lira. Hesap soran yok, hesap veren yok, soruşturma açılan yok, yargılanan yok. İş çiftçiye geldiği zaman Ziraat Bankası’nın yetkilileri, tereddüt etmeden traktörlere, ekili biçili arazilere haciz koyduruyor. 43 dönüm araziye 122 bin lira için haciz koyan Ziraat Bankası, çiftçi tarlasını geri almak istediğinde 645 bin lira istiyor. Bu yandaşçılığı artık milletimiz görüyor. Hesap vakti yaklaşıyor. Tarım emekçisine yapılanların hesabı ilk seçimde mutlaka sorulacaktır.”
Sümer, konuyla ilgili bugün yaptığı yazılı açıklamada da şunları kaydetti:
“SARAY İKTİDARI DÖNEMİNDE ÇİFTÇİ ARTIK ÜVEY EVLAT BİLE DEĞİL”
“Buna benzer onlarca örnek Sayıştay raporlarında da yer alıyor. 20 milyon lira kredi veriliyor. Kredinin verildiği şirket, 28 gün sonra konkordato ilan ediyor. Araştırma yok, soruşturma yok. Oysa iş çiftçiye geldiği zaman hukukun kılıcı, keskin bir şekilde çiftçinin boynunda gezmeye başlıyor. Çiftçinin malı Ziraat Bankası tarafından haczediliyor. En yetkili kişiler çıkıp, ‘Çiftçinin üretim araçlarına haciz işlemi uygulamıyoruz’ açıklamalarında bulunuyor. Oysa bu, düpedüz yalan. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Saray iktidarının ekonomi politikaları olduğu gibi tarım politikaları da başta aşağıya yanlış. Zaten birbirlerini tamamlayan işler. Yerli tarım ve çiftçinin desteklenmesi gerekirken sürekli olarak ithal tarıma yöneliyorlar. Tüm sektör ‘buğday fiyatının en az 7 bin 500 lira olması gerekiyor’ diye bağırırken iktidar daha düşük fiyat açıklıyor. Seneye, ekecek biçecek çiftçi bulamaz hale geleceğiz. Saray iktidarı döneminde çiftçi, artık üvey evlat bile değil.”