CHP'li Murat Bakan'dan Emniyet'e tepki: 'Polis teşkilatını hedef alıyor'
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün "FETÖ dili ile konuşma” açıklamasına tepki gösterdi. Bakan, "330 bin kişilik teşkilatın tamamı bu promosyon anlaşmasının karşısında ve yapılan bu açıklama tüm polis teşkilatını hedef alıyor" dedi.
ANKACHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, EGM’nin yaptığı maaş promosyon anlaşmasını TBMM gündemine taşımış ve anlaşmanın, düşük promosyon karşılığında emniyete araç alınması şartı koşulduğu için bu şekilde yapıldığı iddiasını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sormuştu. EGM ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, promosyon anlaşmasına yönelik eleştirileri “FETÖ dili” olarak nitelemişti.
A HABER DİLİNİ HATIRLATIYOR
Murat Bakan, bugün yaptığı yazılı açıklamada EGM’ye tepki gösterdi.
Emniyet'in promosyon bedelinin neden düşük olduğunu soran polis memurlarını karalamaya çalıştığını savunan Bakan, şunları kaydetti:
"Bu dil bize, devlet kurumunun basın iletişiminden ziyade A Haber dilini hatırlatıyor. İlginç bir şekilde aynı dili kullanan bazı internet siteleri de hem benimle ilgili hem de hakkını arayan polis memurları ile ilgili zamanında FETÖ’nün yaptığı gibi yalan haber operasyonları yapıyor. ‘FETÖ’cü’ diyemiyor; teşkilatı FETÖ’den temizleyen, 15 Temmuz’dan sonra iç güvenliği sağlayan bu personelin haklı talebini sindirmek için `FETÖ dili` tabirini kullanıyor, biat etmeyen polis memurlarını ve muhalefeti bu şekilde karalamaya çalışıyor. EGM’nin Medya Halkla İlişkiler Protokol Başkanı Levent Eke’nin, eski A Haber muhabiri olduğu ve özgeçmişinden de aslında bir devlet görevlisi olmadığı, siyasi bir misyonu yerine getirmek için orada olduğu anlaşılıyor. O yüzden polisi hedef alan bu açıklamaya şaşırmıyoruz. Yalnız bilinmesi gereken şu ki 330 bin kişilik teşkilatın tamamı bu promosyon anlaşmasının karşısında ve yapılan bu açıklama tüm polis teşkilatını hedef alıyor.”
"20 BİN TL, TÜM POLİSLERİN DERDİNE BİR NEBZE DERMAN OLACAK"
Polisin ciddi ekonomik sorunlarla baş etmeye çalıştığını, kredi kartı borcu bulunmayan neredeyse hiç polis kalmadığını ileri süren CHP’li Bakan, “Kamu bankalarına `polislere icra işlemi yapmayın` talimatı verildiğini duyuyoruz. Hal böyle iken polisin hakkı olan ve alamadığı eksik 20 bin TL, tüm polislerin derdine bir nebze olsun derman olacak ve onlara rahat bir nefes aldıracaktır. Memurunu düşünen bir teşkilat neden bu anlaşmayı iptal ederek yerine yenisini yapmamak noktasında bu kadar direnç gösterir, bu öfkenin ve bu direncin altında ne var” diye sordu.
Murat Bakan, diğer kurumların bankalarla personeli için yaptığı maaş promosyon anlaşmalarını da örnekleriyle anlattı ve açıklamasına şöyle devam etti:
"Soru net: Harran Üniversitesi personeline üç yıl süre için yapılan promosyon ihalesinde 37 bin 257 TL’lik rekor promosyon bedeli alırken 330 bin personeli olan EGM bunu neden başaramadı? Aynı süre baz alındığında neden 20 bin TL daha az bedele razı olundu? Bin çalışanı olan bir ilçe belediyesi üç yıl için 27 bin 500 TL, 6 bin çalışanı olan İETT 23 bin 100 TL promosyon alırken 330 bin mensubu olan EGM neden 10 bin 600 TL promosyon alıyor diye soruyoruz? EGM, bazı bankaların teşekkür mektubu gönderdiğini söylemiş. 3 bin personeli olan kurumlar için kıran kırana rekabet eden bankaların 330 bin personeli olan kuruma teşekkür mektubu göndermesi şaşırtıcı değil mi? Bunun altında yatan sebebi merak ediyoruz. Doğrular er geç ortaya çıkar. Maaş promosyonu anlaşmasının bu şekilde yapılmasının nedeninin, `promosyon anlaşmasına karşılık emniyete araç alınması için şart koşulduğu` iddiaları bulunuyor. Bu iddia doğru mu? Promosyon anlaşması karşılığında EGM’ye vaat edilen bir şey var mı? Türk Polis Teşkilatı Güçlendirme Vakfı’na veya Emniyet teşkilatı yardım derneklerine araç alınmış mıdır? Alınmış ise araç detayları nelerdir? Söz konusu promosyon anlaşması nedeniyle emniyet müdürlerine tahsis edilen araç var mı?”
Polisin maaş promosyonu ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sorduğu sorulara Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ciddiyetten uzak bir şekilde yanıt verdiğini belirten Bakan, “Net sorulara net cevaplar vererek devlet kurumu olmanın gereğini yapın. Her şeyden önce göreviniz olan, polis memurunun hakkını hukukunu koruyun. Hakkını hukukunu koruyanlara kara çalmayın. Devlet adabı bunu gerektirir” dedi.