CHP'den KHK'lilerle buluşma: İade kararı için iki 'Süleyman' dostunuz olması gerekiyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, 15 binden fazla KHK'linin katıldığı anketin sonuçlarını ‘KHK Mağdurları ile Buluşuyoruz’ toplantısında açıkladı. Gülizar Biçer Karaca, OHAL Komisyonu’na başvurulardan yalnız yüzde 1'inin iade kararı alabildiğini belirtirken "İade kararı alabilmeniz için her birinizin iki ‘Süleyman’ dostunuz, arkadaşınız olması gerekiyor. Ya da FETÖ borsasına kayda değer bir para yatırmanız gerekiyor" dedi.

ANKA

CHP’nin ‘KHK Mağdurları ile Buluşuyoruz’ toplantılarının sonuncusu, Ankara’daki Yılmaz Güney Sahnesi’nde bugün yapıldı. Toplantıda, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gülizar Biçer Karaca ve Yüksel Taşkın ile CHP Ankara Milletvekilleri Tekin Bingöl ve Yıldırım Kaya, KHK mağdurlarının sorunlarını dinledi.

Gülizar Biçer Karaca, 50 ildeki KHK’liler ile toplantılarda bir araya geldiklerini belirterek, 15 bin 843 kişiyle yaptıkları yaptıkları anketin sonuçlarını şu ifadelerle paylaştı:

"STRES VE ÜZÜNTÜDEN ÖLMÜŞLER": İhraç edilenlerin yüzde 7’si boşanmış, yüzde 83,5 ‘karnını doyuracak gelire sahip değilim’ diyor. Yüzde 95,6’sı ya ‘hiç’ ya da ‘çok az ekonomik imkana sahibim’ diyor. Yani çok ciddi bir gelir yoksunluğu ile karşı karşıya kalmış. 100’ün üzerinde KHK’lı, hak ihlallerine dayanamayarak yaşam hakkından vazgeçmiş. 800’ün üzerinde KHK’lı, yaşadığı üzüntü ve strese dayalı ya da hiç tanımadığı -hekimlik yapmış, üniversite bilim insanlığı yapmış, uzay mühendisliği yapmış, TÜBİTAK’ta çalışmış ama ailesini ve kendi karnını doyurmak için- inşaat benzeri bilmediği alanlarda ekmek parasını kazanırken geçirdiği iş kazasında vefat etmiş.

“MUHBİR KILMAYA KALKMIŞLAR”: OHAL Komisyonu’nda yüzde 85,6’sı ret kararı almış. Yüzde 1,1’i iade kararı almış. Yüzde 12,6’sının da hala OHAL Komisyonu’ndaki başvurusu incelemede görünüyor. Ret kararı alanların büyük çoğunluğu takipsizlik, beraat almış ya da hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış. Yani yargının kararını idari makam ‘Ben kabul etmiyorum’ diyerek ikinci bir defa acımasızca bir karar ile hüküm vermiş. Yaşadıkları süreçte ‘Etkinlik pişmanlıktan faydalan, isimler ver, seni bırakalım’ diye baskı gören, yüzde 74,72. Yani sizleri muhbir kılmaya kalkmışlar.

‘Farklı görüşteki insanlara daha saygılı ve onları daha iyi anlamaya başladım’ demiş, yüzde 76,8’i. ‘Farklı görüştekilere karşı ön yargılarım yıkıldı, adalet ve demokrasi adına ortak mücadelede var olmayı kendime hedef seçtim’ diyenlerin oranı yüzde 72,5. Aslında bu süreçte CHP olarak bu toplantıları gerçekleştirirken bizim de temel hedeflerimizden birisi birlikte olmak.

Özel sektörden de ciddi anlamda işsiz bırakılan vatandaşlarımız var. Barış akademisyenleri var. Hak ihlaline uğradığına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı olan, ama buna rağmen görevlerine iade edilmeyen barış akademisyenleri var. O akademisyenlerden birisi de CHP Genel Başkan Yardımcımız Sayın Yüksel Taşkın.

'ONLAR SEMPATİZANMIŞ' DİYEREK AKLANIYORLAR: OHAL Komisyonu’nda iade kararı alabilmeniz için her birinizin iki ‘Süleyman’ dostunuz, arkadaşınız olması gerekiyor. Ya da AKP’nin önceki milletvekillerinin de ifade ettiği gibi kurulan FETÖ borsasına kayda değer bir para yatırmanız gerekiyor. O da mümkün görünmüyor... Adalet sisteminde kişiye özgü bir adalet anlayışı hakim oldu. Siyasi yakını olanlar, iki Süleyman dostu olanlar, nakdi olarak güçlü kasası olanlar, siyasilerin damatları olanlar bu soruşturmalardan aklandı. Oysaki binlerce KHK’lı ile aynı sebeplerle soruşturmaları açılmıştı. Dendi ki ‘Canım onlar sempatizanmış’. Aranızda sempatizan olduğu için hüküm giyen ve ihraç edilen yok mu? Sizin tek suçunuz, siyasi yakınınız olmaması. Siyasilerin yandaşlığına göre, yakın akraba ilişkilerine göre adalet yürümez. Adalet ve adalet dağıtmakla görevli olanlar vicdan, kanun ve dosyadaki delillere görev karar verirler.

“BARIŞ AKADEMİSYENLERİNİ GÖREVLERİNE İADE EDECEĞİZ”: Haklarında dava açılmamış, takipsizlik kararı verilmiş, beraat edip kararları kesinleşmişse onları görevlerine bir ay içinde iade edeceğiz. Barış Akademisyenlerini Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda görevlerine iade edeceğiz.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın ise “Unutmamak ve gülümsemek direniş yollarıdır” dedi. Taşkın, Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza attığı için ihraç edildiğini belirterek bu süreçte başına gelenleri anlattı.

"KONUŞURKEN 'HAKLISINIZ' DİYENLER TRİBÜNE OYNUYOR"

Taşkın, salonda bulunan KHK’lıların direnmeyi seçtiğini ve hakkını aradığını aktararak, “Buradakiler böyle değil, mücadele etmenin önemini kavradıkları için 30 küsurdan 60 küsura çıkan KHK platformları öz güven ile çalışıyor. Onur duyduğumu belirtmek istiyorum. Çok büyük acılar yaşandı. Her toplantıdan sonra kendimize birkaç gün gelemiyoruz. Bu hikayeleri duyan insan, taş olsa çatlar. TBMM’deki bütün siyasi partiler konuyu çok iyi biliyorlar. Yüz yüze konuşurken ‘Haklısınız’ diyenler kameralar karşısında tribünlere oynuyor” diye konuştu.

Taşkın, “Siyasette kangren alanlara dokunduğunuzda linç yiyeceğinizi herkes biliyor. Bu tarz linç yediğimizde doğru alanlarda olduğumuzu görüyoruz” dedi.

Taşkın, OHAL Komisyonu’nun ‘hukuksuz’ bir ‘oyalama komisyonu’ olduğunu söyledi.

"ER YA DA GEÇ HAKSIZLIĞA UĞRAYANLARIN HAKKINI TESLİM EDECEĞİZ”

CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl de CHP’nin vefaya önem verdiğini ve geçmişte yaşananları unutmadığını belirterek, “Çok güçlü bir hafıza ve birikimi var. Bu parti, bu topraklarda çok önemli işlere imza attı. Cumhuriyet’i kuranların kurduğu parti. Savaş meydanlarında kazanılan başarıyı böylesine bir siyasal yapılaşma ile sonuçlandıran parti. Biz, hep haklıdan yana olduk, haksızlığa direndik. Haksızlığı yaşatanlara karşı dimdik mücadele etmesini bilen siyasi partinin mensupları olarak karşınızdayız. Hiç merak etmeyin, o gün geldiğinde adalet sizler için de tecelli edecek. Arkadaşlarımıza saldırıyorlar, ‘Ne için KHK’lılarla toplantı yapıyor, hakkını arıyorsunuz’ diye. Arayacağız. Sonuna kadar arayacağız. Haksızlıklara uğrayanların bir partisi var; CHP. Biz, o hakkı er ya da geç, haksızlığa uğrayanların hakkını teslim edeceğiz” diye konuştu.

“20 TEMMUZ DARBESİNİN EKMEĞE MUHTAÇ ETTİĞİ KHK’LILAR”

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ise “12 Eylül’ün yıldıramadığı ve 20 Temmuz darbesinin ekmeğe muhtaç ettiği KHK’lılar” diye başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sizin yaşadıklarınızı bir nebze de olsa toplumun tüm kesimleriyle paylaşmak ve sizin haklılığınızı anlatmak için Türkiye’nin dört bir yanında ayak basmadık yer bırakmadık. Sizin sorunlarınız da çözülünceye kadar bu mücadele devam edecek.”

CHP’li Kaya, çalışmalara 15 Temmuz’un hemen ardından başladıklarını kaydederek, “Siz haklısınız, haklı olduğunuzu bugün mahkemeler sonuçlandırmayabilir. Yıllar geçse de acılar geçse de bu haklılığınız ortaya çıkacak. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, haklı olanların haklılığının ortaya çıkarıldığı tarihtir” diye konuştu. Kaya, beraat ettiği haberini alamadan intihar eden KHK mağdurları olduğunu dile getirerek, “Bunlar için bir an önce adalet yerini bulması gerekiyor” dedi.

“CEZA ADİL OLACAK”

CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı da beş yıl önce “Hak, hukuk, adalet” sloganıyla adalet arayışına başladıklarını dile getirerek, “CHP, iktidar yolunda bu ülkedeki problemleri partnerleriyle çözmek gibi bir iradeye sahip. Sorunları paydaşları ile konuşup çözüm yolları arayacağız. Bir suç varsa ceza olacak ama yargılanma hakkı olacak, ceza adil olacak. Herkes için bu toplumda adalet istiyoruz” diye konuştu.

“İNADINA GÜLÜYORUM”

KHK Platformu Sözcüsü Münir Korkmaz, “Gülmeyi unuttuk ama ben inadına gülüyorum. KHK’lar gidecek ve biz işimize geri döneceğiz” diyerek toplumun ihraç olanlara vebalı gibi davrandığını söyledi. Korkmaz, “Enkaz vardı, altındaki insanlar çığlık atıyordu. Buna biz devrimciler kayıtsız kalamazdık. İnsan Hakları Derneği’ne başvurduk, ‘Bu insan hakkı ihlalidir’ dedi. Arkasından KHK Platformlarını kurduk” diyerek ayrım yapmaksızın bütün KHK mağdurlarını bir araya getirdikleri dile getirdi. Korkmaz, “Bin 125 arkadaşımız hastalanarak veya başka işlerde çalıştığı için yaşamını kaybetti. 100 kişi intihar etti. 136 çeşit hak ihlali ile karşı karşıyayız... 5-6 Ekim 2019’da Ankara’ya bizi sokmadılar. Teröristiz ya biz. Kusura bakmayın, siz de AKP’nin yasasına göre iltisaklı ve irtibatlısınız. Bir de yeni bir şey çıktı OHAL Komisyonu’ndan; ‘dirsek teması’. Arkadaşımız terör örgütleriyle dirsek temasındaymış” ifadelerini kullandı.