CHP, siyasi parti üyeliği düşürülen İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu’na sahip çıktı

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düşürüldü. Kılıçdaroğlu “Beklediğimiz bir durumdu. Bildiğimiz yolda devam edeceğiz” dedi. Kaftancıoğlu ise “Korkularının ecele faydası olmayacak” ifadelerini kullandı.

Sarp Sağkal

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin MYK toplantısında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliğinin düşürülmesine ilişkin “Beklediğimiz bir durumdu. Bildiğimiz yolda devam edeceğiz. Kaftancıoğlu fiilen başkanlığını sürdürecek” değerlendirmesini yaptı. Partinin kâğıt üzerinde bir il başkanını görevlendireceği öğrenildi. 

‘KÂĞIT ÜZERİNDE’ ATAMA

CHP MYK, önceki gün Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıda, Kaftancıoğlu’na siyasi yasak getirilmesi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca parti üyeliğinin düşürülmesi de gündeme geldi. Edinilen bilgiye göre, bundan sonraki süreçte CHP İstanbul İl Başkanlığı’na “kâğıt üzerinde” bir isim atanacak. Bu ismin sadece resmi belgeleri imzalama yetkisi olacak. Partiye üye kayıtları, üyelikten çıkarma ya da disipline sevk işlemleri ve seçimlerde sandık görevlilerini belirleme gibi konularda kâğıt üzerinde atanacak ismin imzası yer alacak. Buna karşın Kaftancıoğlu, fiilen il başkanlığını yürütmeye devam edecek. 

4 yıl 11 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Kaftancıoğlu, geçen günlerde cezaevine gönderilmiş, ardından denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılmıştı. 

 

ÖMER FARUK EMİNAĞAOĞLU: HUKUKA AYKIRI

Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, Kaftancıoğlu’na ilişkin kararı Cumhuriyet’e değerlendirdi. Bu gibi konularla infaz mercisinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu, isteğin yerine getirilmemesi durumunda ise başsavcılık tarafından partiye ihtar kararı verilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurulması gerektiğini kaydetti. Eminağaoğlu, ihtar kararına uyulmaması durumunda uygulanacak yaptırımın ise 2009’da AYM tarafından verilen bir iptal kararı gereği bulunmadığını vurguladı. Mahkûmiyet kararının, AYM’nin 2005’teki bir kararı gereği parti üyeliğini etkilemediğini kaydeden Eminağaoğlu, parti yöneticiliği açısından da yaptırım bulunmadığı için göreve devam edilmesinde engel bulunmadığını kaydetti. 

Siyasi Partiler Yasası yönünden ise beş yılın üzerinde kasıtlı bir suçtan mahkûm olanların parti üyesi olamadığını söyleyen Eminağaoğlu, “üyeliğe engel durumun, üyeliğin gerçekleşmesinin ardından ortaya çıkması durumunda da bu konuda karar mercisinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı olmadığını” kaydetti. Eminağaoğlu, “Üyelik ve görev, doğrudan düşmez. Başsavcılığın bu konuda AYM’ye ihtar başvurusu yapması gerekiyor” dedi. AYM’nin, 2002’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “siyasi parti kurucu üyesi olamayacağına” yönelik AKP’ye çektiği ihtarı anımsatan Eminağaoğlu, “Erdoğan kararı birebir örnektir. Başsavcılığın kendisini karar merci yerine koyması ve işlem yapması hukuka aykırı” diye konuştu.