CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den 'Srebrenitsa' ziyareti: Unutturmamak için burada olmak gerekiyor

CHP Genel Başkanı Özel, Srebrenitsa Katliamı'nda yaşamını yitirenleri mezarı başında anarak ''Ali İzzet Begoviç'in dediği gibi soykırım unutulursa tekrarlanır. Unutturmamak için burada olmak gerekiyor. Seneye 30'uncu yıl daha büyük bir katılımla burada olacağız'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Srebrenitsa Katliamı’nın 29’uncu yıl dönümünde, Bosna Hersek’teki anma törenine katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Herkes burada günah çıkarıyor. Birleşmiş Milletler bugünü soykırım günü ilan ediyor. Ama o gün susuyorlardı. O gün sustukları için oldu. Peki bugün ne oluyor? Bugün de Filistin için susuyorlar. Filistin için gerekeni yapmıyorlar" dedi.

1995 yılında, 8 binden fazla Boşnak sivilin ölümüne neden olan Srebrenitsa Katliamı’nın 29’uncu yıl dönümünde, Bosna Hersek, Srebrenitsa’da anma töreni düzenlendi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de törenlere katılmak üzere Srebrenitsa’ya geldi. Özel’e; Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Genel başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, İstanbul Milletvekili Namık Tan, Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ve Parti Meclisi Üyesi Melisa Uğraş eşlik etti. Özel, resmi törenin ardından şu değerlendirmede bulundu:

''UNUTTURMAMAK İÇİN BURADAYIZ''

"Bugün Srebrenitsa Katliamı’nın 29’uncu yılı. Heyetimizle birlikte; Genel Sekreterimiz, Genel Başkan Yardımcımız, Parti Meclisi Üyemizle birlikte dün Saraybosna’daydık, bugün de Srebrenitsa’dayız. Sabahtan beri, Türkiye’den gelen bütün heyetlerle birlikte, tüm törenleri takip ettik. Tabii biraz önce, taşınması en zor kısmını hep birlikte yaşadık. Kılınan namazdan ve cenaze namazlarından sonra, o günlerde katledilmiş, kimlik tespitleri ancak bugün yapılmış, son bir yıl içinde kimlikleri tespit edilen 14 katliam mağdurunun cenaze törenlerine ve defin işlemlerine katıldık. Adeta o günleri, o acıyı hep birlikte bir kez daha yaşadık. Bunu yaşamak çok önemli. Çünkü Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi eğer katliam unutulursa, soykırım unutulursa tekrarlanır. Unutturmamak için burada olmak gerekiyor.

"HEPİMİZ BİR KEZ DAHA BU SOYKIRIMI LANETLİYORUZ''

Seneye 30'uncu yıl. Çok daha büyük bir katılım ile burada, hep birlikte olacağımızı değerlendiriyoruz. Türkiye'den çok sayıda Boşnak kökenli vatandaşımız buradaydı. Burada Boşnaklarla, Hırvatlarla ve bu katliamdan utanç duyan Sırplarla beraberdik. Maalesef son dönemlerde burada bir ayrılıkçı rüzgar estirilmeye çalışıldığı gibi bizim de bugün şahit olduğumuz, bir yandan katliamın mağdurlarının daha kemikleri yeni ulaşılırken, daha binlercesine ulaşılamamışken bir yandan da bu insanlık suçunu, bu soykırımın faillerinin de resimlerini asmaya çalışanlar var.

Buna en şiddetli tepkiyi gösteriyoruz. Bunu lanetliyoruz. Soykırımın, soykırım olduğu, uluslararası toplum tarafından kabul edildi. Birleşmiş Milletler bugünü 'Soykırımı hatırlama, soykırımı, anımsama günü olarak' ilan etti. Buna rağmen halen daha bazı Sırp yetkililerinin ve buradaki bazı yerel siyasetçilerin hem bunu tanımadığı hem de failleri meşrulaştırmaya, onları övmeye kalktıkları bir süreç yaşanıyor. Buna en sert tepkimizi gösteriyoruz. Burada 1974 doğumlu birçok kişinin mezarını ziyaret ettik, anneleriyle görüştük. Onların söylediğimiz şudur; bizi evladınız yerine koyun. Hepimiz bir kez daha bu soykırımı lanetliyoruz.

Burada bir sözüm daha olacak; O günlerde 1990-1995 arası yaşananlar sırasında Türkiye üstüne düşeni yaptı. Hele hele CHP Genel Başkanı Deniz Baykal geldi, katliamdan iki yıl önce buradaki tehlikeye dikkat çekti. Uluslararası toplum duyarsız kaldı. Hollanda birlikleri kendi bulundukları Birleşmiş Milletler misyonu sıfatıyla bulundukları fabrika binasına insanlar kaçarak ellerinden silahları alıp onları güvenli bölgeye sevk ediyoruz diye ölüme yolladılar. Daha bu sene Hollanda'nın sorumluluğu sadece o çitin içinde kalanlarla sınırlı tutulmakla beraber sorumluluğuna karşı tazminat ödüyor. Çok kısıtlı olarak. Ama bakın şimdi herkes burada günah çıkarıyor. Birleşmiş Milletler bugünü soykırım günü ilan ediyor. Ama o gün susuyorlardı. O gün sustukları için oldu. Peki bugün ne oluyor? Bugün de Filistin için susuyorlar.

Filistin için gerekeni yapmıyorlar. Avrupa Birliği'nin çok sayıda üyesi üstüne düşeni tam olarak yapmıyor. Tabii İspanya başta olmak üzere, Filistin'i tanıyanları, kınayanları takdir ediyoruz. Sözümüze değer veren ve Filistin'i kınayan, kınayacağını soykırım olarak tanıyacağını, Filistin'i tanıyacağını söyleyen siyasi akrabalarımıza teşekkür ediyoruz. İngiltere'deki gelişmeleri, Fransa'daki gelişmeleri, son seçimdeki gelişmeleri çok olumlu buluyoruz. Ama buradan bütün dünyaya bir kez daha sesleniyoruz ki, yıllar sonra kararlar almak yerine soykırım yaşanırken engel olmak lazım. Bunu ifade etmek isterim. Bir kardeşimiz kendi elleriyle ördüğü 11 Temmuz'u simgeleyen ve masumiyeti simgeleyen, barışı simgeleyen, Filistin bayrağının da renklerini taşıyan hatırlatan bu rozeti gelecek sene burada takmak üzere ve Filistin'e gittiğimde takmak üzere buradan Türkiye'ye götürüyorum."

"TAM FİLİSTİN NOKTASINDA BİR ÇAĞRI YAPTIĞI SIRADA YAYIN KESİLDİ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anma törenlerinde yayınlanması için gönderdiği video mesaj, tören sırasında kesintiye uğradı. Özel, buna ilişkin şunları söyledi:

"Biz Sayın Adalet Bakanı'yla birlikte buradaydık. Ancak Sayın Erdoğan'ın bir video mesajı her yıl olduğu gibi Türkiye adına yayınlatıldı. Hep birlikte dinledik. Sonra tam Filistin noktasında bir çağrı yaptığı sırada yayın kesildi ve bir sonraki konuşmacıya geçildi. Biz belli bir süre yetkililere ulaşmaya çalıştık. Sonra bizim güvenlik amirimizi çağırdım ve çağırdığımızda yetkililer gelmedi bir yönden tören akıyordu. Tepkimizi dile getirmelerini, Türkiye'nin mesajını yarıda kesilmesinin doğru olmadığını yeniden yayınlatılması gerektiğini söyledim. Çünkü hepimiz adına yayınlanan bir mesajdır. Bize tatmin edici bir şekilde şu bilgiyi veriler; sadece bir dakikası kalmıştı. Sadece salonda kesildi. Bir kablo temassızlığı yüzünden yayın gitti. Yayın tam olarak verildi. Biz Türkiye'den İletişim Başkanlığı'ndan yetkililerin de bunu doğrulaması üzerine açıklamadan tatmin olduğumuzu söyledik. Son 50 saniye olduğunu da söylediler. Akışı bozmamak için ve bir yandan canlı yayınlandığı için bir daha başa dönemeyeceklerini söylediler. Onu söyledik. Yani bir kötü niyet olmadığına biz de ikna olduk ama tabii tam Filistin'e sıra geldiğinde bir iki cümle söylenince kesilince ve diğer ülkelerin cumhurbaşkanları konuşmuşken bizim Cumhurbaşkanımızın mesajı yarıda kesilince. O konuya tepki gösterdik. Ama kötü bir niyet olmadığına ikna olmuş durumdayız.''

Diğer Haberler