Barış Terkoğlu'nun 'yargıya müdahaleyi' deşifre ettiği haberine erişim engeli getirildi
Yazarımız Barış Terkoğlu'nun "Yargıya müdahale krizi büyüyor: AKP İl Başkanı da şikayet edildi" başlıklı haberine erişim engeli getirildi. Terkoğlu, söz konusu haberinde; Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli bazı savcıların da aralarında olduğu kişiler hakkında, HSK’ye şikayette bulunulmasını yazmıştı. Terkoğlu, haberinde söz konusu dilekçeyi de yayımlamıştı.
cumhuriyet.com.trGazeteci ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu'nun, 06.12.2023 tarihli "Yargıya müdahale krizi büyüyor: AKP İl Başkanı da şikayet edildi" başlıklı haberine erişim engeli getirildi.
Terkoğlu, söz konusu haberinde Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli bazı savcıların da aralarında olduğu kişiler hakkında, HSK’ye şikayette bulunulmasını, söz konusu dilekçe ile ortaya koymuştu.
Habere göre; yargı tarafından görevlendirilen konkordato komiserleri, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli bazı savcıların da aralarında olduğu kişiler hakkında, örgütlü şekilde yargı içerisinde faaliyet yürüterek görevi kötüye kullandıkları ve yargıya müdahale ettikleri gerekçesiyle HSK’ye şikayette bulunmuştu.
BİR KLASÖR DELİL HSK’YE TESLİM EDİLMİŞTİ
Şikayet içeriğinde, AKP Tekirdağ il Başkanı Ali Gümüş’ün de yargıya müdahalesine yönelik iddialar yer almıştı. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül ve Savcı Arif Demir’in de şikayet edildiği dilekçeyle, iddiaları içeren bir klasör delil HSK’ye teslim edilmişti.
Dilekçede "Konkordato komiser heyeti olarak görev tevdi edilmiş bulunan Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/853 esas sayılı dosyasında görev yapmaktayız. Şikayetimize konu edilecek hususlar ve geçen zaman içerisinde gerçekleşen olaylar; hukuki ve usule uygun olmayan işlemler aşağıda kronolojik olarak verilmiştir" denilerek yargıdaki usulsüzlük iddiaları sıralanmıştı. Müdahalenin 1 milyon 696 bin dolar alacaklı bir şirket lehine, usulsüz işlemler yapılması için baskı biçiminde yapıldığı söylenmişti.
ÖDENMEYİNCE SORUŞTURMA
Mahkeme tarafından görevlendirildikleri şirketle ilgili olarak, kendilerinden usulsüz taleplerde bulunulduğunu söyleyen Sağlam ve Gül, söz konusu talepleri gerçekleştirmeyince haklarında "örgütlü suçlar"dan soruşturma açıldığını ifade etmişti.
Alacaklı olduğunu iddia eden bir şirkete usulsüz biçimde ödeme yapılması istendiği, bunu kabul etmemeleri üzerine baskı altına alınarak haklarında soruşturma açıldığı söylenmişti.
Soruşturmanın ardından görevlendirildikleri şirketin jandarma tarafından basıldığı, şirkete ait ticari evraklar ve şirket bilgisayarlarına el konulduğu, belge ve bilgilerin çuvallarla alındığı ifade edilmişti.
"PARA HAREKETLERİNİ İNCELEYİN"
Alacaklı olduğu iddia edilen şirkete usulsüz ödeme yapmayı kabul etmedikleri için baskı altına alındıklarını, haklarında usulsüz soruşturma ve dava açıldığını, nihayetinde şirket idaresinden el çektirilmeye çalışıldıklarını söyleyen Sağlam ve Gül, HSK’den şu taleplerde bulundu:
"Yukarıda arz edilen tüm hususlar, Alacaklı Kimyager Kimya Anonim Şirketi’nin 1milyon 696 bin dolar alacağı için tüm bu usule uygun olmayan ve derin şüpheler yaratan hukuksuz ve rutin dışı işlemler dikkate alındığında, şikayete konu edilen Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül, Cumhuriyet Savcısı Arif Demir (Arif Demir’in Melih Akbaş ve Avukat Mithat Tercan’ın ve bağlı olduğu Tercan Hukuk Bürosundaki tüm Avukat ve çalışanların birbirleriyle olan telefon görüşmeleri), Melih Akbaş, Avukat Mithat Tercan ve bağlı olduğu Tercan Hukuk Bürosundaki Avukat ve çalışanların, Bilirkişi Kadir Kantar, Ali Hakan Kasapoğlu, Avukat Ender Ölçücüoğlu’nun birbirleri veya birinci derecede yakınları arasında banka hesap hareketlerinin incelenmesini, yine bu kişilerin telefon görüşme kayıtları ile HTS ve aynı baz istasyonundan sinyallerinin tespit edilmesi ile aralarındaki varsa ilişkilerin ortaya çıkartılarak komiser heyetimiz hakkında konkordato kapsamındaki bir ticari alacaklının alacağının tahsili için olduğu açıkça belli olan ancak alacak miktarının yaptıkları soruşturma dosyasının da bu kadar hızlı davrandıkları birlikte değerlendirilerek tüm bu kişilerin haklarında detaylı bir soruşturma ve inceleme yapılmasını sayın HSK’dan arz ederiz."