AREA üst yöneticisi Karan, Türkiye’deki mevcut siyasi durumun analizini yaptı: 'Sokağın gündemi ile siyasetin gündemi örtüşmüyor'

Karan: "Muhalefetin yapması gereken; bir an önce parti içi iktidar mücadelelerini ve cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarını bir kenara bırakarak vatandaşın gündemi olan geçim sıkıntısı ve artan güvenlik/asayiş sorunlarını kendi gündemi yapmaktır.”

Murat Hamzaçebi

AREA Araştırma’nın üst yöneticisi Murat Karan, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, “Sokağın gündemi ile siyasetin gündemi örtüşmüyor” dedi. Yaptıkları anketlerin ortaya çıkardığı sonuçlara değinen Karan şöyle konuştu: 

HALKIN SORUNU BAŞKA

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yüzde 64.1; hükümetin ekonomi politikaları yüzde 78.8 oranla ‘başarısız’ görülmektedir. Son bir yıl içerisinde, faturalarını ödeyemediği ayların olduğunu ve zorlandığını belirtenlerin toplam oranı ise yüzde 56.3’tür. Halkın yüzde 40.5’i artık mutfak/market/pazar harcamalarında bile sıkıntı yaşıyorken vatandaşın gündemi açıkça görülmektedir ki geçim ve güvenlik sorunlarıdır.” Halkın yaşadığı güvenlik kaygılarını belirten Karan şunları söyledi:

“Güvenlik sorunlarının iki temel unsurunu; sığınmacı kaynaklı asayiş problemleri, terör eylemleri ve hukuka güvensizlikten kaynaklı toplumsal travma oluşturmaktadır. Türkiye’deki yargı sistemine ve mahkemelere ‘güvenmeme’ oranı yüzde 71.1 seviyesinde tespit edilmektedir. Günümüzde yargı sisteminde suça karşılık gelen cezanın olmaması ve/veya yetersiz olması, toplumda hukuka ve adalete olan güvenin sarsılmasına yol açmaktadır. Bu durum travmalara ve toplumsal hareketlere sebebiyet vermektedir.”

Siyasi iktidarın halkın sorunlarını duymadığını savunan Karan, “Tüm bu sıkıntıların bunalttığı vatandaşların tam aksine Cumhur İttifakı’nın gündemini yeni anayasa, İsrail-Filistin arasındaki gerilimde nasıl hareket edileceği ve iç siyasette DEM Parti ile yakınlaşma oluşturuyor. Muhalefetin gündemi ise genel başkan değişiklikleri ile başlayan parti içi mücadeleler, yerinden oynayan taşlar ve önümüzde henüz uzun yıllar olmasına rağmen cumhurbaşkanı seçiminde muhalefetin adayının kim olacağı tartışmalarıdır. Bugünkü siyasal iklimde ne iktidar ne de muhalefet vatandaşın gündemi ile örtüşemediğinden, salt kendi gündemleri ile söylem üstünlüğü ve alan hâkimiyeti yakalayamıyorlar. Muhalefetin yapması gereken; bir an önce parti içi iktidar mücadelelerini ve cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarını bir kenara bırakarak vatandaşın gündemi olan geçim sıkıntısı ve artan güvenlik/asayiş sorunlarını kendi gündemi yapmaktır” dedi.