Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz Cumhuriyet TV'de uyardı: AKP ve MHP bu radikallerin kuyruğuna takılırsa...

Cumhurbaşkanlığı ve parlemento seçimlerinin gerçekleştirildiği 14 Mayıs'ta milletvekili dağılımı belirlenirken Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı. Yeniden Refah Partisi ve HÜDAPAR milletvekillerinin de Meclis'e girmesi, parti programlarındaki ifadeler ve partililerin radikal söylemleri sebebiyle tepki yarattı. Anayasa Hukukçusu Prof Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, Anayasa'nın laiklik ilkesine açıkça aykırı söylemlerde bulunan HÜDAPAR ve Yeniden Refah'ın parlamentoda yer almasını Cumhuriyet TV'de değerlendirdi.

İrem Karataş

AKP’nin İstanbul 3. Bölge 4. sıradan aday gösterdiği HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu milletvekili seçildi.

Partiden Meclis'e giren diğer isimler ise AKP'nin Gaziantep'te HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, Mersin'de HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç ve Batman'da HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı oldu.

Cumhur İttifakı'nın bir diğer ortağı Yeniden Refah Partisi ise, İstanbul'da YRP Lideri Fatih Erbakan, Doğan Bekin ve Suat Pamukçu, Kocaeli'de Mehmet Aşıla, Konya'da Ali Yüksel olmak üzere parlementoda 5 koltuk kazandı.

Yeniden Refah Partisi ve HÜDAPAR'ın milletvekili seçimlerinin ardından mecliste sandalye kazanması laik-demokratik hassasiyetlere sahip seçmeni ürküttü. Yeniden Refah gibi Anayasa'nın laiklik ilkesi ile çelişen söylem ve vaatlere sahip bir parti ile, Hizbullah Terör Örgütü'nün siyasi uzantısı olan HÜDAPAR'ın, Cumhur İttifakı'nın sahip olduğu sandalye çoğunluğu değerlendirildiğinde meclisten hangi kararların çıkmasına sebep olabilieceğini, Anayasa Hukukçusu Şule Özsoy Boyunsuz Cumhuriyet TV'de anlattı.

"AKP VE MHP BU RADİKALLERİN KUYRUĞUNA TAKILIRSA..."

Şule Özsoy Boyunsuz, "Cumhur İttifakı'nın elde ettiği sandalye sayısı bir Anayasa Değişikliği için yeterli değil" dedi ve şöyle devam etti:

"Anayasa değişikliği yapabilmek için en az, üye tam sayısının üçte birinin kabul etmesi ve ardından referandumla halk tarafından da kabul edilmesi gerekir. Referandumsuz kabul edebilmek için de 400 sandalyeye ihtiyaçları var. Bunu kanunla yapmayı denerlerse, böyle bir kanun Anayasa'ya açıkça aykırı olur. Anayasa Mahkemesi'nin bu gibi açıkça Anayasa'ya aykırı kararlara göz yumacağını sanmıyorum ama siyasi bir gerçeklik var. Bu hükümet sistemi son derece aşırı unsurları meclise taşıdı. AKP ve MHP aklıselim göstermeyip, bu radikallerin kuyruğuna takılıp birtakım kanun önerileri sunmaya başlarsa o zaman bir hukuk mücadelesi vermek gerekir"

"İKTİDARIN APARATI HALİNE GELMİŞ MAHKEMELER DE İŞE YARAMAZ!"

Anayasa Mahkemesi kararlarının hiçe sayılmasının kritik bir hata olduğuna dikkat çeken Boyunsuz, "Rejim kontrol ettiği yargı aparatlarına birtakım kararlar aldırıyor. Anayasa Mahkemesi'nin direnmeye çalışan, hukuku savunmaya çalışan yargıçları da var. Kontrol ettikleri yargıçlar ve etki ettikleri kararlar evet var. Biz Anayasa hukukçuları olarak yaptığımız itirazlarda YSK'dan zaten farklı bir karar beklemiyorduk yalnızca tarihe not düşmek istedik. Yargı siyasallaştığı zaman kimsenin haklarının güvencesi kalmaz. Anayasa'yı hiçe saymaya başladığımız zaman, hele ki temel ilkeler yokmuş gibi davranmaya başlarsak kamu düzeninin bozulmasının önünü açarsınız. Ondan sonra olacaklarda artık sizin aparatınız haline gelmiş yargı ve mahkemelerinizin de hiçbir etkisi kalmaz" ifadelerini kullandı.