Altı muhalefet partisi lideri, dördüncü buluşmada sandık beklentisini ortaya koydu

Altı muhalefet partisinin son buluşmasının perde arkasından “kasımda seçim beklentisi” çıktı. İktidar kanadı “Erken seçim yok” dese de muhalefet partilerinin genel başkanları, bundan sonra atılacak adımları da seçime göre belirleyecek.

Sarp Sağkal

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, önceki gün bu kez Davutoğlu’nun ev sahipliğinde beşinci kez bir araya geldi.

Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre masanın en önemli konularından birini “ortak dil” vurgusu oluşturdu. Genel başkanlar, iktidar kanadından ve bazı yurttaşlardan gelen “Söylemleriniz farklıyken nasıl iktidar olacaksınız?” eleştirilerine karşı, söylem birliğini sağlamak için 10 temel ilke belirledi. 

ORTAK DİL VURGUSU

Buluşmada liderlerin, “Bir seçim havasına girdik. Çözüm önerilerimizi insanlara anlatırken ortak söylemlerden gitmeliyiz” değerlendirmesini yaptıkları da kaydedildi. Buluşma sonrası açıklanan ortak bildiride de “temel ilkelerde uzlaşılması, laiklik vurgusu yapılması ve muhafazakâr seçmenlere yönelik ‘Kazanımların koruyucusu olacağız’” sözünün verilmesi de dikkat çekerken, “tüm parti tabanlarını kucaklayan bir ortak dil kullanılmasının” da önemi vurgulandı. Erken seçime dönük net bir değerlendirme yapılmasa da “kasımda seçim olabileceği” masaya yatırıldı. 

CHP’li kurmaylar, “Artık seçime gidiyoruz. Kasımda seçim olması gibi bir beklenti de var. Seçimler kasımda yapılırsa, az bir zaman var. Bu noktada 6’lı masanın çok kararlı bir tutum içinde olacağı düşüncesindeyiz. Artık her olayda ortak bir tavır konulacak” dedi.

ÇÖZÜMLER ANLATILACAK

Bildiride ileriki tarihlerde yapılacaklarla ilgili gün gün notlar almasına ilişkin de, “Sorunlara karşı çözüm önerilerinin neler olacağı konusunda ortak bildiriler yayımlanmaya başlayacak. Sorunların ne kadar zamanda, nasıl, hangi koşullarda çözüleceği daha net bir biçimde anlatılacak” bilgisi paylaşıldı.

SANSÜRE KARŞI HAMLE

AKP ve MHP’nin ortaklaşa hazırladığı ve TBMM’ye sunulan, kamuoyunda “sosyal medya yasası” olarak da bilinen Dezenformasyon Yasa Teklifi’yle ilgili değerlendirmeler yapıldığına dikkat çekildi. 

Teklifle ilgili bundan sonraki süreçte 6’lı masa temsilcilerinin “sahada daha aktif olacağını” söyleyen kurmaylar, şu değerlendirmeyi yaptı:

“AKP, teklifle muhalefetin sesini kısmak, 6’lı masanın aldığı kararların insanlara duyurulmasının önünü kesmeye çalışıyor. Yandaş basınla ilgili kendilerine geniş bir alan yarattılar. 6’lı masanın sesinin insanlara ulaşmasından rahatsızlar. Seçimlerden önce muhalefetin sesini tamamen kısmaya çalışıyorlar. O yüzden 6’lı masaya mensup tüm partiler alanda olacak. Herkese ulaşmanın yolunu arayacaktır. Bundan daha da sert yaptırımlar olmasını bekliyoruz. Ancak liderler bu konuda kararlı. Bütün muhalefet temsilcileri alanda olacak, vatandaşlarımıza ulaşacak.”

10 İLKEYE SADIK KALINACAK

Parti liderleri, toplantının ardından sadık kalınacak “Temel İlkeler ve Hedefler” metnini paylaştı. Metinde yer alan ilkeler şöyle:

- Parlamenter sistem: Yasama, yürütme ve yargı erklerinin kuvvetler ayrılığı ilkesi çerçevesinde, denge ve denetim mekanizmaları ile yapılandırıldığı “güçlendirilmiş parlamenter sistemi” hayata geçireceğiz. 

- Özgürlükçü kamu düzeni: Toplumsal barışı ve kamu düzenini tehdit eden terör örgütleri dahil her tür yapılanmaya karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

- Çoğulcu, katılımcı ve özgürlükçü demokrasi: Milletimizin hiçbir ferdinin etnik, mezhebi ve dini kimliği, felsefi ve siyasi görüşü dolayısıyla dışlanmadığı çoğulcu ve katılımcı bir demokrasiyi hep birlikte inşa edeceğiz.

- Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü: Düşünce, ifade ve basın özgürlüklerinin kullanımını engelleyen mevzuatı yeniden düzenleyeceğiz.

- Din ve vicdan özgürlüğü: Kimseyi, yaşamın hiçbir alanında ayırımcılığa maruz bırakmayacak, kimseye de özel bir ayrıcalık tanımayacağız.

- Yargı önünde hesap verilirlik: Demokratik hukuk devleti anlayışı temelinde her kişi ve işlem hukuki denetime tabi tutulacak. 

- Sosyal devlet ve gelir adaleti: Tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye inşa edeceğiz. 

- Üretim ve istihdam odaklı ekonomi: Sosyal devlet ilkesiyle adil bir gelir dağılımını önceleyen, Ar-Ge ve üretim-odaklı bir ekonomi politikası benimseyeceğiz. 

- Siyasi etik reformu: Mevcut iktidar koalisyonunun sorumsuzca zaafa uğrattığı devlet yapısını kurumsal kültür, ehliyet ve liyakat temelinde yeniden inşa edeceğiz.

 

- Etkin ve itibarlı dış politika: Türkiye’nin AB perspektifine odaklanarak; çok boyutlu dış politikayla ülkemizin demokratik dünyanın ve uluslararası kurumların saygın bir üyesi olması sağlanacak.